Akdeniz Bölgesi Müzeleri ve Tarihi Yapıları
Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin güneybatısında yer alır ve tarihi ile kültürel zenginlikleriyle ünlüdür. Mavi suları, antik kentleri, doğal güzellikleri ve eşsiz tarihi yapılarıyla turistler için vazgeçilmez bir destinasyondur.
Bölge, Antalya, Isparta, Burdur, Adana ve Mersin illerini kapsar. Kuzeyde Toros Dağları, güneyde Akdeniz kıyıları arasında kalan bölgede binlerce yıllık geçmişiyle höyükler, antik kentler, antik tiyatrolar, hamamlar, hanlar, kaleler ve daha pek çok tarihi eser yer alır.
Bölgenin en önemli özelliklerinden biri de doğal güzellikleridir. Akdeniz kıyıları, koyları, kumsalları, şelaleleri ve adalarıyla bölge, doğa tutkunları için eşsiz fırsatlar sunar.
Bu yazıda, Akdeniz Bölgesi'nin başlıca tarihi ve doğal güzelliklerine kısaca değineceğiz.
Antalya Müzesi
Antalya Müzesi, Akdeniz Bölgesi'nin en önemli müzelerinden biridir. 1932 yılında kurulan müze, zengin arkeolojik koleksiyonuyla ünlüdür. Müzede sergilenen eserlerin çoğu, Antalya ve çevresindeki antik kentlerden getirilmiştir.
Müzenin en önemli bölümlerinden biri, Roma Dönemi salonudur. Burada Perge, Aspendos, Side gibi antik kentlerden getirilen mozaikler, lahitler, heykeller sergilenmektedir. Bizans Dönemi eserlerinin yer aldığı bölümde ise ikonalar, duvar resimleri, mimari parçalar gibi nadide eserler bulunmaktadır. Müzenin en gözde eserleri arasında Herakles, Tykhe ve Fortuna heykelleri ile Pamphylia Bölgesi'nin en güzel mozaiği olarak bilinen Müzikli Kadınlar Mozaiği sayılabilir.
Antalya Müzesi, Akdeniz Bölgesi'nin zengin tarihini ve kültürünü yansıtan eşsiz bir koleksiyona sahiptir. Antik dönemlere meraklı olanların mutlaka ziyaret etmesi gereken önemli müzelerden biridir.
Perge Antik Kenti
Perge, Akdeniz Bölgesi'nin en popüler antik kentlerinden biridir. Burası, Pamphylia bölgesinin önemli merkezlerinden biriydi ve Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde önemini korudu.
Kent, bugün Antalya ilinin Aksu ilçesi yakınlarındadır. Perge, yüksek bir tepede kurulmuş ve etrafı surlarla çevrilmişti. Antik kentin en dikkat çekici yapılarından biri 15.000 kişilik stadyumudur. Stadyumun güneybatısında kentin en önemli yapılarından biri olan Antik Tiyatro bulunmaktadır. 12.000 kişilik tiyatro, Roma döneminde inşa edilmiş ve çok iyi korunmuş durumdadır.
Perge'de ayrıca görkemli sütunlu caddeler, nimfeum, hamam ve çeşmeler gibi birçok yapı ayaktadır. Helenistik ve Roma dönemlerine ait mozoleler de dikkat çekici eserlerdendir. Bizans döneminde ise kentte birçok kilise inşa edilmiştir.
Perge kazıları hala devam etmekte ve antik kentin önemli yapıları gün yüzüne çıkarılmaktadır. Ziyaretçiler, tarihin farklı dönemlerine şahitlik etmiş bu etkileyici antik kenti ve kalıntılarını yakından inceleme fırsatı bulabilirler.
Aspendos Antik Tiyatrosu
Aspendos Antik Tiyatrosu, Antalya ilinin Serik ilçesinde yer alan antik bir tiyatrodur. MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında inşa edilmiştir.
Tiyatro, muhteşem akustik özellikleri ve mimarisiyle öne çıkmaktadır. 15.000 kişilik oturma kapasitesine sahip olan tiyatro, tamamen mermerden inşa edilmiştir. İzleyicileri ağırlayan cavea (seyirci koltukları) kısmı yarım daire şeklindedir ve mükemmel bir görüş açısı sunmaktadır. Orchestra bölümü ise yine yarım daire şeklinde olup, sahne ile cavea arasında yer alır.
Tiyatronun akustiği gerçekten etkileyicidir. Sahnede fısıldanan bir kelime bile en arka sıralardan rahatlıkla duyulabilmektedir. Bu akustik özellik, mimarinin detaylı hesaplanması ve yapının taşıdığı yankı sayesinde elde edilmiştir. Aspendos Tiyatrosu bu özelliğiyle antik dünyanın en iyi akustik özelliğe sahip tiyatrolarından biri olarak kabul edilmektedir.
Tiyatro, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamakta ve hala aktif olarak kullanılmaktadır. Yaz aylarında burada çeşitli sanat ve kültür etkinlikleri düzenlenmektedir. Aspendos Antik Tiyatrosu, akustik özellikleri ve muhteşem mimarisiyle öne çıkan, görülmeye değer antik eserlerimizdendir.
Alanya Kalesi
Alanya Kalesi, Antalya’nın Alanya ilçesinde yer alan tarihi bir kaledir. Kale yaklaşık 250 metre yükseklikteki bir kayalığın üzerine inşa edilmiştir ve denize hakim konumundadır.
Kalenin ilk yapılış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, ilk yerleşim yerinin Bizans dönemine kadar gittiği tahmin edilmektedir. Ancak Alanya Kalesi'nin en parlak dönemi hiç kuşkusuz Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat dönemidir.
Sultan Alaaddin Keykubat, bölgeyi 1221 yılında fethederek kaleyi tamir etmiş ve bölgeye hakim olmak amacıyla önemli bir üs olarak kullanmıştır. Kalenin güçlendirilmesiyle Akdeniz'deki Bizans donanmasının ve Haçlı saldırılarının önüne geçmek hedeflenmiştir. Alanya Kalesi, Selçuklu egemenliğinde Akdeniz'deki en önemli liman şehri ve ticaret merkezi olmuştur.
Günümüzde hala sağlam yapısını koruyan Alanya Kalesi, çeşitli dönemlere ait surlar, kuleler, cami ve saray gibi tarihi eserleri bünyesinde barındırmaktadır. Konumu ve tarihi geçmişiyle Akdeniz Bölgesi'nin önemli sembollerinden biridir.
Manavgat Şelalesi
Manavgat Şelalesi, Antalya'nın Manavgat ilçesinde yer alan ve bölgenin önemli turistik yerlerinden biri olan görkemli bir şelaledir. Manavgat Çayı üzerinde yükselen şelale, muhteşem doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini büyüler.
Şelale yaklaşık 15 metre yükseklikten akan sularıyla etkileyici bir görüntü oluşturur. Çevresindeki yeşilliklerle birlikte adeta doğa harikası bir görünüm sunar. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında debisi artan şelale, bu dönemde en güzel halini alır.
Manavgat Şelalesi, serinletici suları ve ferahlatıcı havasıyla yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir destinasyondur. Aynı zamanda fotoğrafçılar için de eşsiz fotoğraf kareleri sunan şelale, özellikle gün batımında adeta büyülü bir görünüme bürünür.
Şelalenin hemen yanında yer alan restoran ve kafeler, ziyaretçilere dinlenme imkanı sağlar. Ayrıca şelalenin çevresi günübirlik tesislerle donatılmıştır. Bölgede bot gezileri ve doğa yürüyüşleri gibi aktiviteler de yapılabilmektedir.
Manavgat Şelalesi, Antalya'nın yanı sıra Türkiye'nin önemli doğal güzellikleri arasında yer alır. Akdeniz Bölgesi'nin eşsiz turizm merkezlerinden biri olan şelale, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Doğa harikası güzelliği ve eşsiz manzarasıyla mutlaka görülmesi gereken destinasyonlardan biridir.
Kaş Antik Limanı
Kaş Antik Limanı, Likya bölgesinin en iyi korunmuş limanlarından biridir. MÖ 2. yüzyılda inşa edilen liman, o dönemde ismi Antiphellos olan Kaş'ın deniz ticaretinde büyük önem taşıyordu.
Limanın girişindeki küçük adacık üzerindeki kule, limanı koruyan önemli bir savunma yapısıydı. adacığa ulaşan dar kara köprüsü, düşman gemilerinin limana girmesini engellemek için kullanılıyordu. Limanın hemen yanındaki yüksek kayalıkların üzerinde kurulan Antiphellos kenti de limanı ve buradan sağlanan gelirleri korumak için stratejik bir konumdaydı.
Günümüzde de oldukça iyi durumda olan Kaş Antik Limanı, Likya uygarlığının Akdeniz'deki gücünün bir kanıtıdır. Özellikle akşam saatlerinde limandaki Antik Tiyatro'da düzenlenen etkinliklerle ziyaretçiler, 2000 yıl öncesine yolculuk yapma şansı bulabilir.
Meis Adası
Meis, Kaş'ın karşısında yer alan Türkiye sınırları dışında kalan bir Yunan adasıdır. Ege kültürüne uzun yıllar ev sahipliği yapmıştır. Ada üzerinde Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma camiler ve çeşitli yapılar bulunmaktadır.
Ada, Osmanlı döneminden kalma Ayasuluk Kalesi, Ayamavra Kalesi ve Kastelli Kalesi olmak üzere üç önemli kaleye ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanı sıra adada birçok kilise yer almaktadır. Bunlardan bazıları Ayios Yorgios Kilisesi, Panayia Kilisesi, Ayios Konstantinos ve Ayia Eleni Kilisesi'dir. Ada üzerindeki bu tarihi eserler, Meis'in zengin bir geçmişe sahip olduğunun kanıtıdır.
Meis, hem doğal güzellikleri hem de kültürel zenginlikleriyle turistlerin ilgisini çekmektedir. Özellikle Kaş ile yakın konumu nedeniyle, Türkiye'den adaya tekne turları düzenlenmektedir. Meis, Ege kültür tarihine ışık tutan önemli bir adadır.
Kekova
Kekova, Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı bir mahalledir ve eşsiz doğasıyla ünlü bir turizm merkezidir. Özellikle batık şehir kalıntılarıyla öne çıkan Kekova, Türkiye'nin en önemli sualtı arkeolojisi alanlarından biridir.
MÖ 2. yüzyılda Likya bölgesinde kurulan Simena antik kenti, zaman içinde bir deprem sonucunda su altında kalmış ve günümüze sadece ev kalıntıları ulaşabilmiştir. Bu evlerin bazı duvarları ve merdivenleri suyun hemen altında hala ayaktadır. Aynı şekilde batık şehrin hemen yanı başında Batık Şehir adı verilen ilginç bir adacık bulunmaktadır. Burada da yine deprem sonucu suya gömülen antik bir liman şehri vardır. Bu eşsiz sualtı arkeolojik alanları yüzeyden cam bottoms tekneler veya şnorkelle keşfetmek mümkündür.
Kekova körfezi aynı zamanda zengin su altı ekosistemlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Berrak sularında nadir Akdeniz balıkları ve deniz kaplumbağaları yaşamaktadır. Bu benzersiz coğrafyası ve tarihi dokusuyla Kekova, Türkiye’nin görülmesi gereken yerlerinden biridir.
Akdeniz Müzeleri ve Tarihi Yerleri Hakkında Özetle
Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin en önemli tarihi ve kültürel bölgelerinden biridir. Antalya ve çevresinde, Likya, Pamfilya, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma pek çok zengin arkeolojik alan bulunmaktadır.
Bölgede yer alan müzeler, özellikle Antalya Müzesi, dünyanın sayılı arkeoloji müzeleri arasında yer alır. Burada sergilenen eserler, bölgenin bir zamanlar ne denli gelişmiş bir uygarlığa ev sahipliği yaptığını göstermektedir.
Perge, Aspendos, Kaş, Kekova, Meis gibi antik kentler ve tarihi yerler, Akdeniz kıyılarının binlerce yıllık geçmişinin izlerini taşır. Manavgat Şelalesi, Dim Çayı, Olimpos gibi doğal güzellikler de Akdeniz Bölgesi'nin çekiciliğini artırır.
Kısacası, Akdeniz Bölgesi'ni ziyaret etmek, Türkiye ve dünya tarihine yakından tanıklık etmek demektir. Tarihe, kültüre ve doğal güzelliklere meraklı herkesin mutlaka uğraması gereken yerler arasındadır. Türkiye'nin bu eşsiz hazinelerini keşfetmek için bölgeyi ziyaret etmeleri için tüm okuyucularımıza öneririz.