Mersin'in Silifke ilçesinin merkezindeki 185 metre yüksekliğindeki bir tepede gururla yükselen Silifke Kalesi, kentin binlerce yıllık tarihi mirasını bünyesinde barındıran eşsiz yapılardan biri. Helenistik ve Erken Roma Dönemi'ne dayanan temeller üzerine inşa edilen kale, geçirdiği onarım ve değişiklikler sonucunda bugün bir Orta Çağ kalesi görünümüne kavuşmuş durumda.
Oval planla inşa edilen Silifke Kalesi, batıdan doğuya 250 metre uzunluğunda. Genişliği ise 75 metreye kadar ulaşıyor. Etrafı hendekle çevrelenmiş yapının içinde kemerli galeriler, su sarnıçları, depolar ve farklı dönemlere ait yapı kalıntıları mevcut. 29 bin metrekarelik alana yayılan bu tarihi kompleks, geçmişte bölgenin hem ticaret yollarını denetleyen hem de limanı kontrol eden stratejik konumu sayesinde asırlar boyunca ayakta kalmış.
Ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin 17. yüzyılda kaleme aldığı Seyahatname'de, o dönemde kalenin 23 burcu, 60 evi ve bir camisi olduğu kayıtlara geçmiş. Günümüzde kalenin 10 burcu hâlen ayakta. Kale içindeki yerleşim Osmanlı döneminde yoğunlaşmış ve Sultan Beyazıt'ın burada inşa ettirdiği cami etrafında canlı bir kent dokusu oluşmuş. 2011 yılında başlayan kazılarda, kale merkezindeki yapının Roma döneminde tapınak, Bizans'ta kilise, Karamanoğlu döneminde ise camiye çevrildiği ortaya çıkmış.
2025 yılında hâlen devam eden kazı çalışmaları sayesinde, bugüne dek 1 bin metrekarelik alanda 420 farklı yapı gün yüzüne çıkarıldı. Bunlar içinde günlük kullanım eşyaları, cam eserler, takı ve süs nesneleri gibi buluntular da var. Roma, Bizans, Karamanoğlu ve Osmanlı dönemlerinin dokusunu bir arada görme fırsatı sunan Silifke Kalesi, birlikte yaşam kültürünün nadir örneklerinden biri. Ancak yine kazı çalışmaları sebebiyle, kale hâlen geçici olarak ziyarete kapalı. 2025 sonlarına kadar yeniden tarih meraklılarının ziyaretine açılması hedefleniyor.