Burdur'un Merkez ilçesine bağlı Değirmenler Mahallesi'nde bulunan Bakibey Konağı, 17. yüzyıl Osmanlı sivil mimarisinin kentteki en etkileyici örneklerinden biri. Divanbaba Caddesi üzerinde yükselen bu tarihi yapı, adını dönemin önemli isimlerinden Baki Bey'den alıyor. Konağın bilinen en eski tapu kaydı 1830 yılında Baki Bey'in oğlu Reşit Bey üzerine kayıtlı olsa da, aslında daha da önceleri, Ahmet Paşa ya da onun babası Çelik Mehmet Paşa döneminde inşa edilmiş olduğu düşünülüyor.
İki katlı olarak tasarlanan Bakibey Konağı’nın alt katı kesme taşlarla, üst katı ise ahşap ve kalın kerpiç duvarlarla örülmüş. Bahçeden taş merdivenle çıkılan üst kata geçtiğinizde sizi geniş bir eyvan karşılıyor. Bu eyvanın tavanındaki çıtalar arasında yeşil ve kırmızı toprak boyalarla yapılmış süslemeler hakikaten göz alıcı. Beşik çatısı kiremitlerle kaplı olan konağın saçaklarındaki ahşap yüzeylerde de benzer renk tonlarında süslemeler bulunuyor.
Konağın en büyüleyici kısmı, şüphesiz, Başoda. Eyvanın doğu kenarında yer alan bu selamlık odası; dev pencereleri, vitray camları, altın ve gümüş varaklarla süslü pervazları, ihtişamlı dolap kapakları gibi ayrıntılarıyla çok etkileyici bir görünüme sahip. Kalem işi olarak adlandırılan bu boyalı süslemeler, dönemin bitkisel motiflerini yansıtıyor. Başoda'dan ileride yan yana sıralanmış iki küçük oda daha var. Bu odalarda da altın-gümüş varak kaplamalı süslemeler göze çarpıyor. Odalardan birinde ahşap davlumbaz, diğerinde ise çıtalarla karelere bölünmüş tavan mevcut.
Kültür Bakanlığı tarafından 1988 yılında orijinaline uygun şekilde restore edilen tarihi konak, 2003 yılında Burdur Valiliği'ne devredilmiş. Günümüzde ücretsiz olarak ziyarete açık ve Mehmet Akif Ersoy Evi ile aynı bölgeyi paylaşıyor.