Hatay’ın tarihi Antakya ilçesinde bulunan Habib-i Neccar Camii, Hristiyanlık ve İslam'ın ilk karşılaştığı topraklara inşa edilmiş bir ibadethane. 638 yılından beri ayakta duran bu görkemli yapı, ülkemize inşa edilmiş ilk cami olması sebebiyle de tarihte çok önemli bir yere sahip. Asırlardan beri hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar tarafından ziyaret ediliyor.
Kurtuluş Caddesi üzerinde yükselen külliyenin hikayesi de dikkat çekici: Yasin Suresi'nde anlatılan olayların kahramanı olan Habib-i Neccar’ın, Hz. İsa'nın havarilerine ilk inanan Antakyalı marangoz olduğunu biliyoruz. Onun, inancı uğruna canını vermesi neticesinde anısına bir cami inşa edilmiş. Habib-i Neccar Camii’nin tarih boyunca birçok dönüşümden geçtiğini de eklemek gerek. Hem Bizans döneminde hem de Haçlı işgali sırasında yeniden kiliseye çevrilmiş. Memlükler ve Osmanlılar’ın hakimiyeti altında olduğu dönemlerde ise tekrar cami halini almış. Dolayısıyla her iki dine ait izleri bir arada barındırıyor.
Habib-i Neccar Camii’nin girişinde yer alan İsneyn Türbesi'nde Hz. Yuhanna ve Hz. Pavlos'un mezarları bulunuyor. İki havari tek sandukayla temsil edilmiş. Caminin kuzeydoğu köşesinde ve yerin altında ise Habib-i Neccar'ın mezarına inebildiğiniz iki katlı türbe mevcut. Caminin barok tarzındaki şadırvanı, 19. yüzyılda inşa edilerek avlunun tam merkezine yerleştirilmiş. Çevredeki medrese hücreleri ise bir zamanlar buraya gelen seyyahları ve dervişleri ağırlamış.
2023 depreminde ağır hasar gören Habib-i Neccar Camii, 2025 yılı itibarıyla hâlen restorasyonda. Ancak en kısa zamanda restorasyonun tamamlanması ve bu görkemli yapının hem ibadet hem de ziyarete açılması bekleniyor.