Bursa’nın dünyaca ünlü yöresel lezzetlerinden olan iskender kebap, diğer isimleriyle döner kebap ya da Bursa kebabı; artık ülkemizin her kentinde karşımıza çıkan bir yemek. Ancak iskenderin hasını yemek isteyenlerin rotasını çevireceği ilk yer, elbette Bursa. İskender kebabın ortaya çıkışı, 1867 yılında Kayhan semtinde camiye bitişik küçük bir lokantada gerçekleşmiş. Lokantanın sahibi olan İskender Efendi kuzu etini bütün halde ve yatay şekilde pişirdiğinde tüm müşterilere etin lezzetli parçalarının eşit dağılmadığını görünce yeni bir çözüm aramaya başlamış. Bunun üzerine kemiklerini ve sinirlerini ayıkladığı eti kat kat dikey bir çubuğa sarmış ve çubuğu ara ara döndürerek pişirmiş. Bu dönemde adına döner kebap denen bu nefis lezzet, ilerleyen yıllarda mucidinin ismini almış.
İskender Efendi’nin ailesi, yani İskenderoğlu ailesi; günümüzde İskender, Kebapçı İskender, Bursa İskender Kebabı ve Bursa İskender Kebapçısı gibi birçok markanın patentine sahip. Ancak İskender Efendi’nin üç erkek çocuğu ilerleyen yıllarda birbirlerinden farklı markaların ve restoranların başına geçtiği için, hangi dükkanların gerçekten İskenderoğlu ailesine ait olduğuna dair kafa karışıklıkları yaşanabiliyor. Kebapçı İskender markası, Yavuz İskenderoğlu’na, İskender 1967 markası ise Cevat İskenderoğlu’na ve varislerine ait. Bu iki markanın şubeleri de birbirlerinden farklı.
Kebapçı İskender markasının Bursa’da iki şubesi var. Biri, Tarihi Ahşap Dükkan, diğeri de İskender Efendi Konağı. Bir şube de İstanbul’un Akaretler semtinde bulunuyor. Tarihi Ahşap Dükkan, İskender Efendi’nin bu nefis lezzeti bulduğu tarihi dükkanının bir asırdan uzun süre sonra ruhsatlandırma problemi sebebiyle 100 metre ileriye taşınması sonucunda ziyaretçilerine kapılarını açmış. Hâlen aktif şekilde hizmet veriyor.
İskender Efendi Konağı ise ailenin bir buçuk asıra yayılan mirasını ve kültürünü yaşatmak amacıyla ziyarete açılmış bir mekan. İskender Efendi bir zamanlar Bursa’nın merkezindeki Irgandı Köprüsü’nün yakınlarında bulunan bir konakta yaşamış. 17. yüzyıl Osmanlı mimarisinin güzide örneklerinden biri olan konak, İskenderoğlu ailesi tarafından orijinaline sadık şekilde yeniden inşa edilmiş. Soğanlı Botanik Parkı’nın içinde bulunan konak hem restoran hem de İskender tarihi müzesi olarak hizmet veriyor. İskenderin tarihçesi hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak ve bu nefis lezzeti ustasından yemek için, siz de İskender Efendi Konağı’nı ziyaret edebilirsiniz.