Artık İstanbul gibi büyük kentlerde adım başı dönercilerle karşılaşıyoruz ama bunlardan yalnızca bazıları hakkı verilerek işlenmiş, pişirilmiş ve sunulmuş bir dönere imza atıyor. Döner, ustaları tarafından hazırlandığı takdirde her mideye bayram ettirebilecek bir lezzet. Ancak kötüsü de insanı hakikaten etten soğutabiliyor. Bu sebeple, rüştünü ispatlamış ve ziyaretçilerinin birçoğundan tam not almayı başarmış dönercileri tercih etmekte fayda var. Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, İstanbul’da sizin için doğru adreslerden biri Tatar Salim Döner Lokantası olabilir.
İstanbul’da tarihçesi 19. yüzyıla kadar uzanan günümüz döneri, Tatar Salim Döner Lokantası’nda yarı kuzu yarı dana etinden karışık şekilde sarılıyor. İyi bir dönerde etin nereden geldiği ve neresinin kullanıldığı da çok önemli. Tatar Salim Döner Lokantası’nın başında olan Korhan Bey, dananın en az dört farklı bölümünü kullandıklarını belirtiyor. Dana antrikotun yağı ve lezzeti de geçiyor dönere, kuzunun döşü ve böbrek yağı da. Etler ideal şekilde marine edildikten sonra kaya tuzuyla lezzetlendiriliyor ve gerçek meşe odunu ateşinde usul usul pişiriliyor. Ardından da yaprak inceliğinde kesiliyor ve ortaya bir ziyafet çıkıyor.
Tam kıvamında pişmiş bir döneri renginden tanımak da mümkün. Artık iyice kahverengiye dönmüş olan dönerlerin kayış gibi olduğunu ve sertleştiğini söyleyebiliriz. Tatar Salim Döner Lokantası’nda ise içi sulu kalmış, yumuşak ve hafif pembemsi renkte bir dönerin tadını çıkarabiliyorsunuz. Sofrayı farklı tatlarla çeşitlendirmek isteyenler için de et suyunda pişmiş hakiki mercimek çorbası, turşu, patates kızartması, ayran ve fırın sütlaç gibi seçenekler ön plana çıkıyor. Vedat Milor’un da gözünü kırpmadan tavsiye edebileceği bir döner lokantası olduğunu belirttiği Tatar Salim, 2024 yılında Ataşehir ve Kadıköy şubeleriyle hizmet veriyor.