İstanbul’un en köklü ve ünlü şarap evlerinden biri olan Viktor Levi Şarap Evi, Kadıköy’ün Moda semtinin cıvıl cıvıl atmosferiyle kusursuz uyum sağlayan bir mekan. Semtin en huzurlu sokaklarından birine gizlenmiş olan işletme, 1999 yılından bu yana ziyaretçilerini ağırlıyor. Ancak esasen hikayesi daha da eskilere uzanıyor. Mekanın kurucusu olan Viktor Levi, kentin şarap kültürünün en önemli temsicilerinden biri. Gelibolu’da sardalyacı bir ailenin oğlu olarak başladığı ticaret hayatına, Bozcaada’dan üzüm alarak ve şarap üretimi yaparak devam etmiş. Nihayetinde Moda’da kurduğu şaraphane de kısa sürede kaliteli şaraplarıyla ünlenmiş ve bölgenin sembollerinden biri haline gelmiş.
Viktor Levi’nin 1967 yılında hayata gözlerini yummasının ardından bir süre daha şaraphane olarak faaliyet gösteren mekan, 1985 yılında kapanmış ve bir süre kahvehane olarak kullanılmış. Ancak 1999’da Fevzi Büyükerol’un girişimiyle yeniden orijinal konseptine dönüş yapmış. Özenli bir restorasyon sürecinden geçirilmesi sayesinde, bugün de tarihi dokusunu koruyor. O gün bugündür hem şarap evi hem de restoran konseptleriyle hizmet veren Viktor Levi Şarap Evi, şirin bahçesi ve buram buram tarih kokan iç mekanıyla sizi de en kısa zamanda ağırlamayı bekliyor.
Viktor Levi’nin menüsü, hem şaraba hem de gurme lezzetlere düşkün olanları memnun edecek kadar zengin. Şarap listesi, yerli üreticilerin Viktor Levi için özel olarak hazırladığı karışımlar ve ithal seçeneklerle dolu. Yemek menüsü de hem peynir ve meze tabakları gibi başlangıçlar fajita gibi ana yemek seçenekleri sunuyor. Porsiyonlar da bizce cömert. Ancak baştan uyaralım, Viktor Levi’de rezervasyonsuz yer bulmak neredeyse olanaksız. Özellikle hafta sonlarında ve tatil günlerinde, işi şansa bırakmak istemiyorsanız ziyaretiniz öncesinde masanızı ayırtmanızı tavsiye ederiz.