İstanbul Avrupa Yakası'ndaki Müzeler ve Tarihi Yerler
İstanbul, hem Asya hem de Avrupa kıtaları üzerinde yer alan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz bir şehirdir. Özellikle İstanbul'un Avrupa yakası, bizans döneminden beri önemli bir yerleşim ve kültür merkezi olmuştur. Günümüzde de İstanbul'un Avrupa yakasında birçok tarihi ve kültürel zenginliği barındıran önemli müzeler ve tarihi mekanlar yer almaktadır.
İstanbul'un Avrupa yakası, Ayasofya ve Topkapı Sarayı gibi dünyanın en önemli müzelerinden bazılarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, Sultanahmet ve Eminönü gibi tarihi yarımada olarak adlandırılan bölgeleri içinde barındırır. Aynı zamanda Galata Kulesi, Kız Kulesi gibi İstanbul'un sembollerinden olan tarihi yapılar da Avrupa yakasında konumlanmıştır.
İstanbul'un Avrupa yakası, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti kendisine çekmeyi başarmaktadır. Bu yazıda, İstanbul Avrupa yakasının sahip olduğu eşsiz müzeleri ve tarihi alanları detaylı olarak inceleyeceğiz.
Avrupa Yakası'nın En Önemli Müzeleri ve Tarihi Yerleri
Pera Müzesi Tepebaşı’nda bulunan Pera Müzesi, İstanbul’un en çok ilgi gören özel müzeleri arasında bulunuyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kurulmuş olan müze, 2005 yılından beri ziyaretçilerini ağırlıyor.
Rahmi Koç Müzesi İstanbul’un Hasköy semtinde bulunan Rahmi Koç Müzesi, 27.000 metrekarelik devasa bir alana yayılıyor.
Kariye Camii Günümüzde İstanbul’un Eyüpsultan ilçesi sınırlarında bulunan Kariye Camii’nin tarihçesi Bizans dönemine kadar uzanıyor.
Eyüp Sultan Camii Eminönü’nden kalkan 99 ve 99A otobüsleriyle doğrudan ulaşım sağlanabilen Eyüp Sultan Camii, İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinin merkezinde konumlanan görkemli ve tarihi bir ibadethane.
Ahrida Sinagogu İsmini Makedonya’nın Ohri kasabasından, yani kurucularının geldikleri yerden alan Ahrida Sinagogu, günümüzde Balat semtinin Kürkçü Çeşme Sokağı’nda bulunuyor.
Sultanahmet Camii Sultanahmet Camii, dünya çapında "Mavi Cami" olarak da bilinir ve İstanbul'un en önemli tarihi yapılarından biridir.
Topkapı Sarayı İstanbul’un en çok ziyaret edilen mekanlarından bir tanesi olan Topkapı Sarayı Müzesi, Fatih ilçesinin Cankurtaran mahallesinde yer alıyor.
Çinili Köşk (Fatih Müzesi) Fatih Sultan Mehmet’in Topkapı Sarayı sınırları içinde inşa ettirdiği ilk yapı olan Çinili Köşk, Arkeoloji Müzesi’nin tam karşısında kalan iki katlı yazlık bir köşk.
Sakıp Sabancı Müzesi Türkiye’nin öne çıkmış iş insanlarından olan merhum Sakıp Sabancı'nın köşkü, kendisinin koleksiyon olarak biriktirdiği pek çok eser ve objenin de sergilendiği bir müze hâline getirilmiş.
Harbiye Askeri Müzesi Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olan Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nın yönetiminde bulunan Harbiye Askeri Müzesi, içerisinde barındırdığı zengin koleksiyonlar ile dünyanın önde gelen müzelerinden bir tanesi olarak biliniyor.
Yıldız Sarayı İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde bulunan Yıldız Sarayı, Osmanlı saray mimarisinde verilen son örnek olma özelliğine sahip.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alan Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İslam sanat eserlerinin toplandığı ilk Türk müzesi olma ünvanına sahip.
Büyük Mecidiye Camii (Ortaköy Camii) İstanbul’un ünlü silüetinin önemli bir parçası olan Büyük Mecidiye Camii, halk arasındaki ismiyle Ortaköy Camii, Beşiktaş ilçesine bağlı Ortaköy semtinin en meşhur simgelerinden biri haline gelmiş durumda.
Yerebatan Sarnıcı İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bulunan Yerebatan Sarnıcı Müzesi, Fatih’in Yerebatan Caddesi’nde yer alıyor.
Dolmabahçe Sarayı Evliya Çelebi’nin eserlerine göre, Dolmabahçe Sarayı’nın günümüzde bulunduğu yere Yavuz Sultan Selim döneminde bir köşk inşa edilmiş.
Süleymaniye Camii İstanbul’un tarihi mekanları saymakla bitmez. Bunlardan ilk akla gelenler arasında ise Süleymaniye Camii’ni söyleyebiliriz.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri İstanbul’un oldukça kadim bir ilçesi olan Fatih’te, Osman Hamdi Bey yokuşunda bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, üç farklı binadan oluşan bir müze merkezi.
İstanbul Sinema Müzesi İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin, ev sahipliği yaptığı sinemalar, sanat atölyeleri, müzeler ve sergi salonları sayesinde ülkemizin en zengin ve popüler kültür duraklarından biri olduğunu söylemek mümkün.
İstanbul Madame Tussauds Balmumu Heykel Müzesi İstanbul’un en canlı, en dinamik bölgelerinden bir tanesi olan Beyoğlu’nda bulunan ve keyifli vakit geçireceğinizi garanti edebileceğim İstanbul Madame Tussauds Balmumu Heykel Müzesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Fatih Camii Büyük camiler, Osmanlı döneminde ibadethane işlevlerinin yanı sıra, sosyal yaşam açısından da önemli bir yer tutuyormuş.
Aya İrini Kilisesi Müzesi Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda yer alan Aya İrini Kilisesi, Bizans’ın ilk kilisesi olması nedeniyle tarihte oldukça önemli bir yere sahip.
Ayasofya Camii Birçok kişi tarafından “Dünyanın Sekizinci Harikası” olarak tanımlanan ve geçmişten günümüze dek ulaşan en etkileyici yapılardan biri olan Ayasofya, onu ziyaret eden herkesi büyüleyebilecek detayları içinde barındıran bir tasarıma sahip.
Sultan Ahmet Camii Dünyanın en ünlü ve görkemli camilerinden biri olarak tanımlayabileceğimiz Sultan Ahmet Camii, yolu İstanbul’a düşenlerin görmeden dönmemesi gereken bir şaheser.
Masumiyet Müzesi Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un 2008 yılında yayınlanan romanı Masumiyet Müzesi, 1974 yılında başlayıp 2000’lerin başında sona eren bir aşk öyküsünü anlatıyor.
İstanbul Modern Sanat Müzesi İstanbul tarihi olduğu kadar bugünü ve bugünün sanat eserlerini de kucaklayan bir şehir. Bunun en güzel örneği de dünya çapında büyük bir üne sahip olan İstanbul Modern Sanat Müzesi.
Panorama 1453 Tarih Müzesi Ziyaretçilerine kapılarını 31 Ocak 2009 tarihinde açan Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılmış olan bir müze.
Atatürk Müzesi İstanbul’un Şişli ilçesi sınırlarında bulunan Atatürk Müzesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’ye hazırlandığı sırada kiraladığı evin içinde ziyaretçilerini ağırlıyor.
Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Tarabya semtinde ziyaretçilerini ağırlayan Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi, 2000 yılında açıldı.
Ayasofya Müzesi
Ayasofya, İstanbul'un sembol yapılarından biri olarak kabul edilir. 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılan Ayasofya, o dönem dünyanın en büyük kiliselerinden biri olarak inşa edilmiştir.
Mimarisi ile döneminin çok önünde olan Ayasofya, kubbesi ile özellikle dikkat çekicidir. 32 metre genişliğindeki ana kubbesi ve yarım kubbeleri, mimari açıdan oldukça etkileyicidir. Ayasofya aynı zamanda tuğla ve mermer gibi farklı malzemelerin birlikte kullanıldığı ilk yapılardan biridir.
Tarih boyunca birçok kez el değiştiren Ayasofya, 1453'te İstanbul'un fethiyle Fatih Sultan Mehmed tarafından camiye çevrilmiştir. Ancak 1935 yılında müzeye dönüştürülen Ayasofya, günümüzde hem mimarlık tarihi hem de sanat tarihi açısından önemli bir yapı olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır. İçerisinde bulunan İznik çinileri, mermer sütunlar, devasa kubbesi ve mozaikleriyle Ayasofya, İstanbul'un görülmesi gereken tarihi eserlerinin başında gelmektedir.
Topkapı Sarayı Müzesi
Topkapı Sarayı, İstanbul’un en önemli müzelerinden biridir. Fetih'ten sonra inşa edilmeye başlanan saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihine ev sahipliği yapmıştır. Saraydaki padişah dairesi, harem, divan-ı hümayun, mutfaklar ve diğer bölümlerde Osmanlı kültürü ve yaşantısını yansıtan zengin bir koleksiyon yer almaktadır.
Sarayın ilk bölümü olan ve girişte yer alan Alay Meydanı ilk dikkat çeken yerdir. Burada devlet törenleri yapılırdı. Bir diğer önemli bölüm ise Bab-üs Saadet'tir. Burada vezirler ve devlet adamları çalışırdı. Harem Dairesi ise padişah ailesinin kaldığı özel bir bölümdü.
Sarayın en etkileyici kısmı ise kuyumculuk eserlerinin sergilendiği Mücevherat Dairesi'dir. Burada Osmanlı padişahlarının taçları, mücevherleri ve altın eşyaları sergilenmektedir. Silah Seksiyonu'nda ise tarihi silahlar ve zırhlar yer alır.
Topkapı Sarayı yüzyıllar boyunca İstanbul'un simgesi olmuş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin tarihini yansıtan ender koleksiyonlara ev sahipliği yapmaktadır. Kesinlikle görülmesi gereken tarihi mekanlardan biridir.
Avrupa Yakası Arkeoloji Müzeleri
İstanbul'da görülmesi gereken önemli müzelerden biri İstanbul Arkeoloji Müzeleri'dir. Sultanahmet Meydanı'nda yer alan bu müze, İstanbul'un tarihi ve arkeolojisi konusunda zengin bir koleksiyona sahiptir.
Müzenin en önemli bölümlerinden biri İstanbul kazılarından çıkan eserlerin sergilendiği Marmara bölümüdür. Burada İstanbul'un Bizans dönemine ait mozaikler, duvar resimleri, heykeller, sikkeler gibi eserler yer almaktadır. Özellikle 5. ve 6. yüzyıla tarihlenen mozaikler Bizans sanatının İstanbul'daki en güzel örnekleri olarak kabul edilmektedir.
Diğer bir bölüm ise Anadolu ve Trakya medeniyetlerine ait eserlerin sergilendiği salonlardır. Burada Frigyalılar, Urartular, Lidyalılar gibi Anadolu uygarlıkları ile Trak ve Megaralılara ait heykeller, seramikler, takılar gibi çeşitli eserler sergilenmektedir. Müzenin en eski eserleri arasında MÖ 8. binyıla tarihlenen Çatalhöyük kazılarından çıkan Neolitik Çağ'a ait kadın heykelcikleri yer almaktadır.
Ayrıca müzenin bahçesinde İstanbul'dan ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinden getirilmiş antik çağlara ait çeşitli mezarlar, lahitler, kabartmalar sergilenmekte olup ziyaretçilere açık havada bir açık hava müzesi niteliği sunmaktadır.
Tarihe meraklı kişilerin mutlaka uğraması gereken İstanbul Arkeoloji Müzeleri, şehrin geçmiş uygarlıklarını yansıtan zengin bir koleksiyona sahiptir.
İstanbul Avrupa Yakası Tarihi Yarımada
İstanbul'un tarihi yarımada bölgesi, Sultanahmet ve çevresi, şehrin en önemli tarihi, kültürel ve turistik bölgelerinden biridir. Burada İstanbul'un fethinden beri inşa edilmiş birçok tarihi yapı ve anıt bulunmaktadır.
Bölgedeki en önemli yapılar arasında Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Süleymaniye Camii, Yerebatan Sarnıcı, Anadolu ve Arkeoloji müzeleri sayılabilir. Ayasofya, 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa edilen ve 1453'te İstanbul'un fethinden sonra camiye çevrilen yapı Osmanlı mimarisinin en görkemli örneklerinden biridir. Sultanahmet Camii ise Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan ve mavi çinileriyle ünlü camidir.
Bölgedeki diğer önemli yapılar arasında Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Arkeoloji Müzesi ve çeşitli türbeler bulunmaktadır. Ayrıca Sultanahmet ve Sirkeci'de Osmanlı döneminden kalma tarihi çarşılar, hanlar ve konaklar da görülebilir. Tarihi Yarımada, İstanbul'un fethinden günümüze dek şehrin idari, dini ve kültürel merkezi olmuştur. Günümüzde de şehrin en önemli turistik bölgelerinden biridir.
Kız Kulesi
Kız Kulesi, İstanbul Boğazı'nın girişindeki küçük bir adacık üzerinde yer alan tarihi bir kuledir. Türkiye'nin en ünlü sembollerinden biri olan Kız Kulesi, efsanelere ve hikayelere konu olmuştur.
Kulenin tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, milattan önce 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından deniz feneri olarak inşa edildiği tahmin edilmektedir. Bizans döneminde Büyük Konstantin tarafından yaptırıldığı rivayet edilir. Osmanlı döneminde çeşitli onarım ve eklemelerle bugünkü yapısına kavuşmuştur. Kule, uzun yıllar Osmanlı donanması tarafından kullanılmıştır.
Kız Kulesi'yle ilgili en yaygın efsane, Büyük Konstantin'in kızı ile ilgilidir. Efsaneye göre, kehanete göre ölümüne sebep olacağı öngörülen prenses, babası tarafından buraya hapsedilmiştir. Ancak prensesi kurtarmak isteyen bir genç, kuleye yılan zehri bulaştırılmış bir elbise gönderir ve prenses ölür. Bu nedenle kuleye Kız Kulesi adı verilmiştir. Kule, zaman içinde çeşitli efsanelere konu olmuştur.
Günümüzde, Kız Kulesi İstanbul'un sembollerinden biri haline gelmiştir. Kule etrafında tekne turları düzenlenmekte, ziyaretçilere açık olup restoran hizmeti de sunulmaktadır. Kız Kulesi, İstanbul'un siluetine ayrılmaz bir parça olarak İstanbul'un en önemli turistik yerleri arasında yer almaktadır. Tarihi ve efsaneleriyle ziyaretçilerini büyüleyen Kız Kulesi, Boğaziçi'nin incisidir.
Galata Kulesi
Galata Kulesi, İstanbul'un en önemli sembollerinden biridir. 1348 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilen kule, İstanbul'un en eski yapılarından biridir.
Galata Kulesi'nin tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır. Cenevizliler tarafından İstanbul'un fethinden önce inşa edilen kule, o dönemde İstanbul'u kuşatan surların bir parçasını oluşturuyordu. Kule zaman içinde onarımlar geçirse de asıl yapısı oldukça sağlam kalmıştır.
Galata Kulesi'nin en önemli özelliği, İstanbul'un eşsiz manzarasına hakim bir konumda olmasıdır. Kuleden hem tarihi yarımada, hem de Haliç manzarası izlenebilmektedir. Gün batımında kuleye çıkmak, İstanbul'un eşsiz güzelliğini farketmek için harika bir fırsattır. Kuleden martı sesleri eşliğinde gün batımını izlemek unutulmaz bir deneyimdir.
Galata Kulesi günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Kuleye çıkılarak sergilenen eserler incelenebilir. Ayrıca kulenin tepesindeki cafe-restoran bölümünden İstanbul manzarası seyredilebilir. Galata Kulesi, İstanbul'u ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez uğrak noktalarından biridir.
Rahmi M. Koç Müzesi
Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul'un en önemli özel müzelerinden biridir. 2001 yılında açılan müze, Türkiye'nin önde gelen iş insanlarından Rahmi M. Koç'un özel koleksiyonundan oluşmaktadır.
Müzenin koleksiyonu oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir ve sanayi, denizcilik, demiryolları, ulaşım, iletişim ve bilim gibi konulardaki tarihi eserleri içermektedir. Koleksiyonda Osmanlı döneminden günümüze pek çok araç ve gerecin yanı sıra buharlı makineler, uçak motorları, otomobiller, tekneler gibi büyük ebatlı parçalar da yer almaktadır.
Müzede sergilenen parçalar arasında 19. yüzyıl buharlı lokomotifleri, ilk uçak motorları, Graham Bell'in telefonu, daktilo, hesap makinesi gibi icatlar öne çıkmaktadır. Ziyaretçiler bu parçaları yakından inceleme ve bazılarını dokunarak deneyimleme şansı bulmaktadır.
Müzenin en ilgi çekici bölümlerinden biri de Lengerhane'deki havacılık sergisidir. Burada Türk havacılık tarihinden çeşitli uçaklar ve helikopterler sergilenmektedir. Ayrıca denizcilik bölümünde Osmanlı dönemi yelkenlileri ve buharlı gemiler yer almaktadır.
Rahmi M. Koç Müzesi, zengin koleksiyonu ve interaktif sergileriyle İstanbul'un önemli müzeleri arasında yer almaktadır. Sanayi devriminin izlerini taşıyan eserleriyle teknoloji tarihine ilgi duyanlar için vazgeçilmez bir mekandır.
Deniz Müzesi
İstanbul’un en önemli müzelerinden biri olan Deniz Müzesi, İstanbul Üniversitesi’nin girişimleriyle 1930’lu yıllarda Beşiktaş iskelesinde Osmanlı Donanma-i Hümayun yeni gümrüğü binasında kurulmuştur. 1960’lı yıllarda Beşiktaş iskelesi yıkılarak bugünkü yerine taşınmıştır.
Deniz Müzesi; Türk ve Dünya denizciliği ile ilgili her türlü belge, eşya ve değeri sergilemek, araştırmak, incelemek ve tanıtmak amacıyla kurulmuştur. Müzede 50.000’i aşkın eser bulunmaktadır. Koleksiyonda çeşitli harita ve planlar, minyatürler, gravürler, yağlıboya tablolar, maketler, kitaplar ile Osmanlı dönemine ait sancaklar ve flamalar yer alır. Ayrıca müzede denizcilikle ilgili her türlü alet ve teçhizatlar da sergilenmektedir. Ziyaretçiler müzede Osmanlı Donanması’nın tarihini ve gelişimini yakından takip edebilirler.
Sokullu Mehmet Paşa Camii
İstanbul'un en güzel Osmanlı camilerinden biri olan Sokullu Mehmet Paşa Camii, Kanuni Sultan Süleyman devrinde 1571-1572 yıllarında inşa edilmiştir. Cami, mimar Sinan'ın eseri olup, klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.
Cami, Eyüp ilçesinde Kâğıthane deresi kıyısında yer almaktadır. Mimarisinde dönemin Osmanlı üslubu olan klasik üslup görülür. Kare planlı harimin ortasında kubbeyle örtülü bir mekan bulunur. Kubbenin etrafı yarım kubbelerle çevrilidir. Harimin kuzeyinde üç kubbeli son cemaat yeri, güneybatısında ise çift minareli avlu yer alır. Minareleri ince uzun gövdeli ve tek şerefelidir.
Caminin mimarisinde dikkati çeken başka özellikler de vardır. Örneğin; pencereleri, malakari süslemeleri ve mermer işçiliği zarif bir görünüm kazandırır. Ayrıca mihrabı çini mozaiklerle süslüdür. İç mekanı yoğun kalem işleri ve tezhip motifleri ile bezelidir. Tüm bu özellikleriyle Sokullu Mehmet Paşa Camii, 16. yüzyıl Osmanlı mimarisinin şaheserlerinden biri kabul edilmektedir.