Kemankeş'teki Müzeler ve Tarihi Yapılar
İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yer alan Kemankeş Mahallesi, zengin tarihi dokusu ve kültürel mirası ile şehrin en değerli bölgelerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze ulaşan mimari eserler, bu bölgenin sokaklarında adeta bir açık hava müzesi oluşturmaktadır. Karaköy'den Tophane'ye uzanan bu tarihi semtte, farklı dönemlere ait yapılar yan yana bulunarak İstanbul'un çok katmanlı tarihsel gelişimini gözler önüne sermektedir. Denize yakın konumu ve ticari geçmişiyle Kemankeş, yüzyıllar boyunca kentin önemli bir ticaret ve kültür merkezi olarak işlev görmüştür.
Kemankeş'teki müzeler, İstanbul'un tarihine ışık tutan zengin koleksiyonlarıyla ziyaretçilerine eşsiz bir kültür deneyimi sunmaktadır. Bu müzelerde sergilenen eserler arasında Osmanlı dönemine ait el yazmaları, ticari belgeler, denizcilik tarihi ile ilgili objeler ve etnografik değeri yüksek parçalar bulunmaktadır. Düzenli olarak düzenlenen sergi ve etkinlikler sayesinde bu kurumlar, bölgenin kültürel canlılığına önemli katkılar sağlamaktadır. Ziyaretçiler, interaktif sergileme teknikleri ve profesyonel rehberlik hizmetleri sayesinde tarihle modern bir bağlantı kurma fırsatı bulmaktadır.
Bölgedeki tarihi han ve bedesten yapıları, Osmanlı ticaret hayatının izlerini taşıyan önemli mimari eserler olarak günümüze ulaşmıştır. Taş duvarları, kubbeli çatıları ve revaklı avlularıyla bu yapılar, dönemin mimarlık anlayışını ve zanaat becerilerini yansıtmaktadır. Restore edilerek kültür merkezleri, sanat galerileri ve butik mekânlar olarak yeniden işlevlendirilen bu tarihi yapılar, geçmişle günümüz arasında kültürel bir köprü oluşturmaktadır. İç avluları ve sakin köşeleriyle şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için huzurlu birer sığınak olan bu yapılar, aynı zamanda fotoğraf tutkunları için de eşsiz mekânlar sunmaktadır.
Kemankeş Mahallesi'ndeki dini yapılar ve vakıf eserleri, bölgenin çok kültürlü mirasını yansıtan önemli tarihi değerler arasındadır. Farklı inanç gruplarına ait ibadethaneler, tarihi çeşmeler, sebiller ve hayır kurumları, mahallenin sosyal dokusunu şekillendiren unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Bu yapıların mimarisinde görülen taş işçiliği, hat sanatı örnekleri ve süsleme detayları, Osmanlı estetik anlayışının inceliklerini sergilemektedir. Yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin bir arada yaşama geleneğinin tanıkları olan bu yapılar, İstanbul'un kozmopolit karakterini ve hoşgörü mirasını yaşatmaya devam etmektedir.
Kemankeş'in denize bakan cephesindeki rıhtım yapıları, iskeleler ve denizcilik tarihi ile ilgili kalıntılar, bölgenin denizle olan kadim ilişkisini gözler önüne sermektedir. Geçmişte gümrük binaları, depo yapıları ve deniz ticareti ile ilgili tesislerin bulunduğu bu alanda, İstanbul'un liman kenti kimliğine dair önemli izler bulunmaktadır. Günümüzde kültür sanat mekânlarına dönüştürülen eski antrepolar ve depolar, endüstriyel mirasın korunmasına örnek teşkil etmektedir. Boğaz'ın eşsiz manzarasına açılan bu bölge, tarihi yapılarla modern kent yaşamının buluştuğu dinamik bir kültür aksı oluşturmakta, her mevsim yerli ve yabancı ziyaretçilere İstanbul'un çok yönlü kültürel zenginliğini keşfetme imkânı sunmaktadır.
Kemankeş'in En Önemli Müzeleri ve Tarihi Yapıları
Tarihi yarımadanın eşsiz siluetine değer katan Kemankeş Mahallesi, İstanbul'un en zengin tarihi ve kültürel miraslarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun denizcilik faaliyetlerinin merkezi olarak gelişen bu bölge, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izlerini bünyesinde toplamıştır. Karaköy bölgesinde yer alan Kemankeş, Haliç'in altın boynuzu ile Boğaziçi'nin mavi sularının buluştuğu noktada, ticaret ve kültürün kesiştiği bir konumda bulunmaktadır. Tarihi limanın yakınında yer alan bu mahalle, İstanbul'un denizci geçmişinin en önemli tanıklarından biri olarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.
Kemankeş'te bulunan müzeler, İstanbul'un çok katmanlı kültürel dokusunu yansıtan, geçmişten günümüze uzanan canlı hafıza mekânlarıdır. Bu kültür kurumları, Bizans'tan Osmanlı'ya, Cumhuriyet döneminden günümüze kadar uzanan geniş bir tarihsel panorama sunmaktadır. Geleneksel sergileme tekniklerinin ötesine geçen bu müzeler, interaktif uygulamalar ve özel etkinliklerle ziyaretçilerine kapsamlı bir deneyim yaşatmaktadır. Her biri kendi alanında uzmanlaşmış olan bu kültür merkezleri, denizcilik tarihinden arkeolojiye, çağdaş sanattan endüstriyel mirasa kadar çeşitli alanlarda koleksiyonlar barındırmaktadır.
Mahallenin tarihi yapıları, İstanbul'un mimari evriminin en etkileyici örneklerini sergilemektedir. Bizans döneminden kalma temeller üzerine inşa edilen Osmanlı eserleri, 19. yüzyılın Batı etkisindeki yapıları ve erken Cumhuriyet dönemi mimarisinin izleri, bölgenin her köşesinde karşımıza çıkmaktadır. Hanlardan iskelelere, ticaret merkezlerinden ibadethanelere kadar farklı işlevlere sahip bu yapılar, yüzyıllar boyunca bölgenin canlı ticaret hayatının tanıkları olmuştur. Çoğu yapı, titiz restorasyon çalışmaları sonucunda özgün karakterleri korunarak, modern işlevlerle yeniden hayat bulmuştur.
1. Yeraltı Camii İstanbul'un Beyoğlu ilçesine bağlı Karaköy semtinde yer alan Yeraltı Camii, kente Osmanlı döneminden kalan tarihi bir ibadethane. Esas ismi Kurşunlu Mahzen olan bu cami, hem tarihi hem de manevi ve dini açıdan büyük önem taşıyor. Hangi yılda inşa edildiği hâlen net olarak bilinmese de, tarihçesinin Bizans dönemine kadar uzandığından eminiz.
2. Fransız Geçidi İstanbul’un tarihi dokusunu en güzel şekilde yansıtan semtlerinden biri olan Karaköy’de, artık semtle özdeşleşmiş bir yapı var: Fransız Geçidi. Neoklasik üslubuyla ön plana çıkan bu tarihi geçit, 1860 yılında inşa edilmiş. O dönemde kente gelen Fransız tüccarların ve malların İstanbul’la buluştuğu noktalardan biriymiş.
3. Kılıç Ali Paşa Camii Osmanlı İmparatorluğu'nun en ünlü denizcilerinden biri olan Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa’nın 1580 yılında inşa ettirdiği Kılıç Ali Paşa Camii, İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tophane semtinde bulunuyor. Ustaların ustası Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan yapı, ünlü mimarın son büyük eserlerinden biri olma özelliğine sahip.
4. Karaköy Palas İstanbul’un tarihi ve mimari zenginliklerinden biri olan Karaköy Palas, Beyoğlu ilçesine bağlı tarihi Karaköy semtinde bulunuyor. 1920 yılında ünlü Levanten mimar Giulio Mongeri tarafından inşa edilmiş olan görkemli yapı, İtalyan mimari geleneğinden belirgin izle taşıyor.
Kemankeş'in kültürel zenginliğini keşfetmek, İstanbul'un ruhunu ve dinamik tarihini anlayabilmenin en etkileyici yollarından biridir. Dar sokakları ve tarihi binaları arasında yürürken, şehrin farklı dönemlerine ait mimari üslupların harmonisini gözlemlemek mümkündür. Bu tarihi bölge, yüzyıllar boyunca farklı dillerin konuşulduğu, çeşitli dinlere mensup toplulukların bir arada yaşadığı kozmopolit yapısıyla İstanbul'un çok kültürlü dokusunu yansıtmaktadır. Her köşede karşılaşılan tarihi detaylar, taş işçiliğinden ahşap süslemelere, çini sanatından hat örneklerine kadar geleneksel zanaatların en incelikli örneklerini sergilemektedir.
Kemankeş'te bulunan müzeler ve tarihi yapılar, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak ve İstanbul'un sahip olduğu zengin kültürel mirası deneyimlemek isteyen ziyaretçiler için vazgeçilmez duraklardır. Her mevsim farklı bir atmosfere bürünen bu tarihi bölge, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler yakalama imkânı sunmaktadır. Bölgenin merkezi konumu ve çeşitli ulaşım olanaklarına yakınlığı, İstanbul'un farklı noktalarını keşfetmek isteyen turistler için büyük kolaylık sağlamaktadır. Deniz kıyısındaki konumu sayesinde, Boğaz manzarası eşliğinde tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyenler için ideal bir başlangıç noktası oluşturmaktadır.
Kemankeş'e Gitmek İçin 10 Neden
1. Benzersiz Tarihi Atmosfer
Kemankeş Mahallesi, Osmanlı döneminden kalma yapıları ve taş döşeli dar sokaklarıyla İstanbul'un en otantik bölgelerinden biridir. Karaköy'ün kalbinde yer alan bu mahalle, 19. yüzyıl ticaret hanları, Ceneviz ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan binalar ve restore edilmiş tarihi yapılarla dolu bir açık hava müzesi gibidir. Kemankeş Caddesi boyunca yürürken, her köşe başında karşınıza çıkan tarihi detaylar, modern İstanbul'un içinde zamanda yolculuk yapma hissi uyandırır.
2. Bohem Kafe Kültürü
Kemankeş, son yıllarda İstanbul'un en yaratıcı ve özgün kafelerinin hayat bulduğu bir merkez haline gelmiştir. Eski han ve depoların dönüştürüldüğü üçüncü dalga kahveciler, eski kitapçılar, vintage dekorasyonlu mekânlar ve yerel kahve kavurma atölyeleri, kahve tutkunları için zengin bir deneyim sunar. Her biri kendine özgü atmosfere sahip bu kafeler, dijital göçebelerin, yazarların ve sanatçıların buluşma noktası olarak mahallenin yaratıcı ruhunu besler.
3. Çağdaş Sanat Galerileri
Kemankeş bölgesi, İstanbul'un en önemli çağdaş sanat galerilerini ve alternatif sergi alanlarını bünyesinde barındıran dinamik bir sanat ekosistemine sahiptir. Tarihi banka binalarının, antrepoların ve eski ticaret hanlarının galeriye dönüştürülmesiyle oluşan bu mekânlar, yerli ve yabancı sanatçıların avangard eserlerine ev sahipliği yapar. İstanbul Modern, Salt Galata ve Arter gibi kurumsal sanat merkezlerinin yakınında olması, bölgeyi sanat severler için vazgeçilmez bir rota haline getirir.
4. Gastronomi Keşifleri
Kemankeş, geleneksel Türk mutfağından dünya lezzetlerine uzanan geniş bir yelpazede gastronomi deneyimleri sunan restoran ve lokantalarıyla ünlüdür. Tarihi binalarda hizmet veren şef restoranları, yerel malzemelerle hazırlanan yenilikçi menüleriyle damak zevkinize hitap ederken, sokak aralarındaki geleneksel esnaf lokantaları nostaljik İstanbul lezzetlerini tattırır. Özellikle deniz ürünleri konusunda uzmanlaşmış mekânları, taze balık ve mezeleriyle bölgenin gastronomi haritasında önemli bir yer tutar.
5. Stratejik Konum Avantajı
Kemankeş, Karaköy'ün merkezinde yer almasıyla İstanbul'un pek çok önemli noktasına kolay erişim imkânı sağlayan stratejik bir konuma sahiptir. Galata Köprüsü üzerinden tarihi yarımadaya, Galata Kulesi ve yokuşundan Beyoğlu'na, deniz yoluyla Kadıköy ve Adalar'a, tramvayla Eminönü ve Bağcılar hattına kolayca ulaşabilirsiniz. Tünel Füniküler hattının başlangıç noktasına yakınlığı, İstiklal Caddesi'ne keyifli bir alternatif rota sunar.
6. Eşsiz Boğaz ve Deniz Manzarası
Kemankeş, İstanbul Boğazı'nın, Haliç'in ve Marmara Denizi'nin buluştuğu noktada yer alması sayesinde eşsiz su manzaralarıyla büyüleyen bir mahalledir. Sahil boyunca uzanan kafelerden tarihi yarımadanın siluetini, Kız Kulesi'ni ve Üsküdar kıyılarını panoramik olarak izleyebilirsiniz. Özellikle gün batımı saatlerinde, Galata Köprüsü'nün yanından Boğaz'a doğru ilerleyen gemilerin, ardında kızıla boyanan gökyüzü eşliğindeki görüntüsü, fotoğrafçılar için eşsiz kareler sunar.
7. Butik Alışveriş Deneyimleri
Kemankeş ve çevresi, sıra dışı tasarım ürünleri, vintage kıyafetler, el yapımı takılar ve özgün sanat eserleri bulabileceğiniz butik mağazalarıyla kendinizi şımartabileceğiniz bir alışveriş destinasyonudur. Yerel tasarımcıların atölyeleri, antika dükkânları ve konsept mağazalar, alışveriş merkezlerinde bulamayacağınız benzersiz parçalar sunar. Bu butiklerin çoğu aynı zamanda üretim atölyesi olarak da hizmet verdiğinden, tasarım sürecine tanık olabilir ve özel siparişler verebilirsiniz.
8. Osmanlı Denizcilik Mirası
Kemankeş Mahallesi, adını Osmanlı döneminin ünlü okçularından alan bu bölge, denizcilik tarihi açısından zengin bir mirasa sahiptir. Tarihi Karaköy Limanı, Osmanlı döneminde işletilen antrepolar ve denizcilik yapıları, bölgenin denizle olan güçlü bağını günümüze taşır. Denizcilik Müzesi'ne yakınlığı, Osmanlı donanmasının tarihi, geleneksel gemi yapım teknikleri ve deniz ticaretinin gelişimi hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenler için değerli bir fırsat sunar.
9. Tarihi Bankacılık Yapıları
Kemankeş, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun finansal merkezi olan Bankalar Caddesi'ni sınırları içinde barındıran, dönemin bankacılık mimarisinin en görkemli örneklerini sergilemektedir. Neogotik, neobarok ve art nouveau tarzlarında inşa edilmiş eski banka binaları, bugün kültür merkezleri, sanat galerileri ve lüks oteller olarak hizmet vermektedir. Salt Galata gibi önemli kültür kurumlarına ev sahipliği yapan bu yapılar, dönemin mimari ve ekonomik gelişmişliğini yansıtan değerli tarihi eserlerdir.
10. Canlı Gece Hayatı
Kemankeş, güneş battıktan sonra bambaşka bir kimliğe bürünen, İstanbul'un en hareketli gece hayatı noktalarından biridir. Tarihi binalarda konumlanan tasarım barlar, caz kulüpleri, kokteyl barlar ve pub'lar, hem yerel hem de uluslararası müzisyenlerin performanslarıyla gecenin geç saatlerine kadar canlılığını korur. Boğaz manzaralı teras barlarda içkinizi yudumlarken İstanbul'un ışıklarını seyredebilir, sokak aralarındaki gizli mekânlarda kendinizi yerel müzik sahnesinin ritmine bırakabilirsiniz.
Kemankeş Müze ve Tarihi Yapı Önerileri
İstanbul'un tarihi Kemankeş Mahallesi, zengin kültürel mirası ve çarpıcı mimari dokusuyla şehrin en değerli bölgelerinden biridir. Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze ulaşan tarihi eserler, bölgenin sokaklarında adeta bir açık hava müzesi oluşturmaktadır. Denize yakın konumu ve ticari geçmişiyle Kemankeş, yüzyıllar boyunca kentin önemli bir ticaret ve kültür merkezi olarak işlev görmüştür.
Kemankeş'teki müzeler, İstanbul'un tarihine ışık tutan zengin koleksiyonlarıyla ziyaretçilerine eşsiz bir kültür deneyimi sunmaktadır. Düzenli olarak düzenlenen sergi ve etkinlikler sayesinde bu kurumlar, bölgenin kültürel canlılığına önemli katkılar sağlamaktadır. Ziyaretçiler, interaktif sergileme teknikleri ve profesyonel rehberlik hizmetleri sayesinde tarihle modern bir bağlantı kurma fırsatı bulmaktadır.
Bölgedeki tarihi han ve bedesten yapıları, restore edilerek kültür merkezleri, sanat galerileri ve butik mekânlar olarak yeniden işlevlendirilmiştir. Bu yapılar, geçmişle günümüz arasında kültürel bir köprü oluşturmakta ve şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için huzurlu birer sığınak sunmaktadır. Aynı zamanda fotoğraf tutkunları için de eşsiz mekânlar olan bu tarihi doku, bölgenin çekiciliğini artırmaktadır.
Kemankeş Mahallesi'ndeki dini yapılar ve vakıf eserleri, bölgenin çok kültürlü mirasını yansıtan önemli değerler arasındadır. Bu yapıların mimarisinde görülen taş işçiliği, hat sanatı örnekleri ve süsleme detayları, Osmanlı estetik anlayışının inceliklerini sergilemektedir. Yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin bir arada yaşama geleneğinin tanıkları olan bu eserler, İstanbul'un hoşgörü mirasını yaşatmaya devam etmektedir.
Kemankeş'in denize bakan kıyısında yer alan tarihi rıhtım yapıları, iskeleler ve denizcilik mirası, bölgenin denizle olan kadim ilişkisini gözler önüne sermektedir. Kültür sanat mekânlarına dönüştürülen eski antrepolar ve depolar, endüstriyel mirasın korunmasına örnek teşkil etmektedir. Boğaz'ın eşsiz manzarasına açılan bu bölge, tarihi yapılarla modern kent yaşamının buluştuğu dinamik bir kültür aksı oluşturarak, her mevsim yerli ve yabancı ziyaretçilere İstanbul'un çok yönlü kültürel zenginliğini keşfetme imkânı sunmaktadır.
Kemankeş: İstanbul'un Denize Açılan Tarihi Hazinesi
Kemankeş Mahallesi, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze ulaşan zengin mimari mirası ile öne çıkan eşsiz bir kültür hazinesidir. Haliç ile Boğaziçi'nin kesiştiği stratejik konumda bulunan Kemankeş, yüzyıllar boyunca ticaret ve denizcilik faaliyetlerinin merkezi olarak gelişmiş, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan yapılarıyla İstanbul'un çok katmanlı tarihini yansıtan bir açık hava müzesine dönüşmüştür. Yeraltı Camii, Fransız Geçidi, Kılıç Ali Paşa Camii ve Karaköy Palas gibi tarihi yapılarıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan bu mahalle, şehrin denizci geçmişinin en önemli tanıklarından biri olarak kültürel belleği canlı tutmaya devam etmektedir.
Kemankeş'teki müzeler ve kültür kurumları, Bizans'tan Osmanlı'ya, Cumhuriyet döneminden günümüze uzanan geniş bir tarihsel panorama sunarak ziyaretçilerine İstanbul'un zengin kültürel mirasını keşfetme imkânı sağlamaktadır. Bu kurumlar, interaktif sergileme teknikleri ve profesyonel rehberlik hizmetleriyle denizcilik tarihinden arkeolojiye, çağdaş sanattan endüstriyel mirasa kadar çeşitli alanlarda koleksiyonlar barındırarak her yaş grubundan ziyaretçi için çekici bir rota oluşturmaktadır. Düzenli olarak düzenlenen sergi ve etkinliklerle bölgenin kültürel canlılığına katkı sağlayan bu müzeler, tarihle modern zamanlar arasında anlamlı bir bağlantı kurarak İstanbul'un kültürel belleğini gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenmektedir.
Bölgedeki tarihi han, bedesten ve antrepo yapıları, taş duvarları, kubbeli çatıları ve revaklı avlularıyla Osmanlı ticaret hayatının izlerini taşıyan önemli mimari eserler olarak restore edilmiş ve günümüzde kültür merkezleri, sanat galerileri ve butik mekânlar olarak yeniden işlevlendirilmiştir. Bu yapılar, geçmişle günümüz arasında kültürel bir köprü oluştururken, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için huzurlu birer sığınak ve fotoğraf tutkunları için eşsiz mekânlar sunmaktadır. Kemankeş'in tarihi dokusu içinde yer alan çağdaş sanat galerileri, üçüncü dalga kahveciler ve şef restoranları, mahallenin geleneksel atmosferiyle modern yaşamın dinamizmini harmanlayarak bölgeyi İstanbul'un en canlı kültür-sanat ve gastronomi merkezlerinden biri haline getirmiştir.
Kemankeş Mahallesi'ndeki dini yapılar ve vakıf eserleri, farklı inanç gruplarına ait ibadethaneler, tarihi çeşmeler ve sebiller, mahallenin sosyal dokusunu şekillendiren unsurlar olarak öne çıkarken, mimarilerindeki taş işçiliği, hat sanatı örnekleri ve süsleme detaylarıyla Osmanlı estetik anlayışının inceliklerini sergilemektedir. Kemankeş'in İstanbul Boğazı, Haliç ve Marmara Denizi'nin buluştuğu noktada yer alması, ziyaretçilere tarihi yarımadanın siluetini, Kız Kulesi'ni ve Üsküdar kıyılarını panoramik olarak izleme imkânı sunarken, özellikle gün batımı saatlerinde eşsiz fotoğraf kareleri yakalamak isteyenler için ideal bir mekân oluşturmaktadır. Yüzyıllar boyunca farklı dillerin konuşulduğu, çeşitli dinlere mensup toplulukların bir arada yaşadığı kozmopolit yapısıyla İstanbul'un çok kültürlü dokusunu yansıtan bu tarihi bölge, kentin hoşgörü mirasını günümüze taşıyan en değerli örneklerden biridir.
Kemankeş'in stratejik konumu, Galata Köprüsü üzerinden tarihi yarımadaya, Galata Kulesi ve yokuşundan Beyoğlu'na, deniz yoluyla Kadıköy ve Adalar'a, tramvayla Eminönü ve Bağcılar hattına kolay erişim imkânı sağlarken, Tünel Füniküler hattının başlangıç noktasına yakınlığı da İstiklal Caddesi'ne alternatif bir rota sunmaktadır. Güneş battıktan sonra bambaşka bir kimliğe bürünen mahalle, tarihi binalarda konumlanan tasarım barlar, caz kulüpleri ve teras barlarıyla İstanbul'un en hareketli gece hayatı noktalarından biri olarak yerel ve uluslararası müzisyenlerin performanslarına ev sahipliği yapmaktadır. Her mevsim farklı bir atmosfere bürünen bu tarihi bölge, butik alışveriş imkânları, yerel tasarımcıların atölyeleri ve antika dükkânlarıyla sıra dışı tasarım ürünleri, vintage kıyafetler ve el yapımı takılar arayan ziyaretçiler için alışveriş merkezlerinde bulunamayacak benzersiz parçalar sunarken, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak ve İstanbul'un sahip olduğu zengin kültürel mirası deneyimlemek isteyenler için vazgeçilmez bir durak olmaya devam etmektedir.