İstanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı Ayazağa semtinde yer alan Cendere Sanat Müzesi’ni, şehrin unutulmuş endüstri miraslarından birini yeniden hayata döndüren etkileyici bir dönüşüm hikayesi olarak nitelendirebiliriz. 1902 yılında II. Abdülhamit döneminde inşa edilen tarihi yapı, başlangıçta Cendere Hamidiye Pompa İstasyonu olarak hizmet veriyormuş. Yıllar boyunca İstanbul'un su ihtiyacını karşıladıktan sonra, günümüzde müze işleviyle yeniden kente kazandırılmış.
Cendere Hamidiye Pompa İstasyonu, kendi dönemi için gerçek bir mühendislik harikası olarak görülüyormuş. Fransa'dan özel olarak getirilen ustalar ve mühendisler tarafından inşa edilmiş. İsviçre yapımı kazanlara ev sahipliği yapan yapı, her gün 1200 metreküp suyu şehirdeki 126 farklı çeşmeye pompalıyormuş. Hatta Hamidiye Su Sistemi'nin de önemli bir parçası olduğunu biliyoruz. Ancak yıllar içinde teknoloji gelişip buharlı sistemlerin yerini elektrikli pompalar alınca, Cendere Hamidiye Pompa İstasyonu da önemini yitirmeye başlamış. Atıl halde kalınca 33 metre yüksekliğindeki tuğla bacası bile yıkılmış ve nihayetinde tamamen kaderine terk edilmiş.
2000'li yıllarda yeniden kente kazandırılması planlanan tarihi yapı, ilk olarak Su Medeniyetleri Müzesi’ne dönüştürülmek istenmiş. Ancak bu proje iptal olmuş ve nihayetinde İBB Miras ekiplerinin devreye girmesiyle 2022 yılında Cendere Sanat Müzesi ismiyle ziyarete açılmış. Günümüzde Cendere Sanat Müzesi’nin içinde sergi alanları, kütüphane, etkinlik salonları ve çalışma bölümleri bulunuyor. 390 yaşındaki bir çınar ağacının gölgesinde bulunan kütüphane, özellikle sanat ve su kültürü konularında bilgi almak için olağanüstü zenginlikte kaynaklara sahip. Pazartesi günleri hariç her gün ziyarete açık olan müze, çağdaş sanat sergilerine ev sahipliği yaparak şehrin kültür hayatına katkı sağlıyor.