17. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yönetici erkanının ikamet ettiği bir yapı olan Sarı Köşk, Emirgan Korusu’nda bulunan üç tarihi köşkten biri. Emirgan Korusu ve içindeki yapılar, uzun yıllar boyunca ikamet adresi olarak kullanıldıktan sonra Sultan Abdülaziz döneminde Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya tahsis edilmiş. İsmail Paşa da 1878 yılında korunun içine üç adet köşk inşa ettirmiş. Sarı Köşk, 1940 yılında dönemin İstanbul Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar tarafından kamulaştırılmış. Bunun üzerine köşkün yönetimi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geçmiş ve bu etkileyici yapının kapıları halka açılmış.
Sarı Köşk 1996-1997 yılları arasında belediye tarafından kapsamlı bir restorasyon çalışmasına tabi tutulmuş. Bu sayede tarihi yapının her odası tadilattan geçirilmiş. Restorasyon sona erdiğinde de Beltur A.Ş. tarafından köşkün bazı bölümleri kafeterya ve restoran olarak hizmete açılmış. Emirgan Korusu’nda keyifli bir kahvaltı, yemek, kahve ya da çay molası vermek istiyorsanız Sarı Köşk’e mutlaka uğramalısınız. Köşkteki işletmeler, hem uygun fiyatları hem de lezzet ve kalite üstünlükleri açısından ziyaretçilerden tam not almayı başarıyor.
Emirgan Korusu’nun yemyeşil doğasının ve huzurlu atmosferinin tadını çıkararak mükellef bir kahvaltı etmek istiyorsanız, Sarı Köşk’ün serpme ve açık büfe kahvaltısına da gönül rahatlığıyla bir şans verebilirsiniz. Ancak hemen uyaralım: Normalde Sarı Köşk’te hafta içi serpme, hafta sonu da açık büfe kahvaltı hizmeti veriliyordu ama pandemi koşulları nedeniyle serviste değişiklikler yapıldı. Pandemi önlemleri kaldırılana dek köşkte yalnızca tek ya da çift kişilik kahvaltı tabağı seçenekleri bulunuyor. Ancak doyuruculuk, lezzet ve kalite açısından kahvaltı tabakları da serpme kahvaltıyı aratmayacak nitelikte. Eğer hafta sonu kahvaltısı için Sarı Köşk’ü tercih edecekseniz önceden rezervasyon yapmak isteyebilirsiniz. Çünkü öğlen saatlerinde bu tarihi köşk epey kalabalık olabiliyor.