İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tophane semtiyle özdeşleşmiş tarihi yapılardan biri olan Tophane Çeşmesi, 1732 yılında I. Mahmut’un emriyle inşa edilmiş. Tophane Meydanı'nda yer alan yapı, kentin üçüncü büyük meydan çeşmesi olma özelliğine sahip. Barok üslubun etkilerini yansıtan Rokoko tarzında tasarlanmış. Şair Nafihi’nin imzasını taşıyan tarih kitabesi de günümüze kadar ulaşmayı başarmış.
Denize nazır Tophane Meydanı’nda, Kılıç Ali Paşa Camii ile Nusretiye Camii’nin arasında bulunan Tophane Çeşmesi, aslında ilk inşa edildiği dönemde deniz kenarına daha da yakın bir konumdaymış. Ancak yıllar içinde kıyı şeridi doldurulduğu için, artık denize biraz daha uzakta duruyor. Semtin anıtlarından biri haline gelen yapı, kare planlı ve simetrik dört cepheli şekilde tasarlanmış. Barok tarzın tipik bir örneği olarak, köşeleri pahlı. Köşeleri süsleyen dalgalı saçaklar da barok üslup örneklerinden alışık olduğumuz bir görüntü çiziyor. Çeşmenin yüzeyine işlenmiş bitki motifleri ve süslemelerden ise dönemin sanatsal zevki ve estetik anlayışı hakkında önemli ipuçları yakalayabiliyoruz. Doğal kompozisyonlar sunan bu tip detaylar, tarihi çeşmeye estetik bir derinlik katıyor.
İnşa edildiği günden bu yana birkaç kez onarım çalışmalarından geçirilmiş olan Tophane Çeşmesi, ilk kez 1837 yılında onarım görmüş. Bu çalışma esnasında çeşmenin üst kısmı yenilenmiş ve üzerine teras şeklinde bir çatı ilave edilmiş. 1957 yılında yapılan restorasyon çalışmasında da gravürlerdeki orijinal haline uygun şekilde onarılmış ve yenilenmiş. Son olarak 2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle kapsamlı bir restorasyon geçiren çeşme, hâlen aslını yansıtıyor. Yolunuz Tophane’ye düşerse, hem mimarisi hem de bulunduğu konum itibarıyla çevresindeki yapılarla uyum içinde bir siluet oluşturan bu tarihi çeşmeyi siz de yakından inceleyebilirsiniz.