Bakırköy'de bulunan Hilmi Nakipoğlu Fotoğraf Makineleri Müzesi, kısa ismiyle Kamera Müzesi, Türkiye’nin bu alandaki ilk müzesi olma unvanına sahip. 1997 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan kurum, Hilmi Nakipoğlu'nun on yıllarca süren tutkulu koleksiyonculuk çalışmasının kente hediyesi. 12 yaşında annesinin çeyiz sandığını karanlık oda olarak kullanarak fotoğraf basmaya başlayan Nakipoğlu, fotoğrafa olan tutkusunu hiçbir zaman kaybetmemiş. Onun zengin arşivine ev sahipliği yapan müzede de 900’e yakın fotoğraf makinesi ve aksesuar sergileniyor.
Kamera Müzesi’nin koleksiyonunda en dikkat çeken parça, 1896 yılından kalma devasa bir fotoğraf makinesi. Ziyaretçiler, bu antika makineden günümüzün dijital kameralarına kadar uzanan süreçte, teknolojinin nasıl evrildiğini gözlemleme şansı bulabiliyor. Stüdyo tipi makineler, çift objektifli kameralar, casus kameralar, Leica ve Polaroid sistemleri; koleksiyonu oluşturan parçalardan yalnızca bazıları. Müzeye ev sahipliği yapan bina, zihinsel engelli çocuklar için özel olarak kurulmuş Nefus Nakipoğlu Özel Eğitim Uygulama Okulu. Kamera Müzesi hafta içi her gün 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyarete açık. Girişler ücretli, ancak ücretler oldukça makul bir aralıkta tutuluyor.
Kamera Müzesi’ni gezerken Hilmi Nakipoğlu'nun hikayesi hakkında da bilgi sahibi olacak ve onun yıllar boyunca tutkuyla geliştirdiği koleksiyonuna hayran kalacaksınız. Nakipoğlu yıllarca her hafta sonu İstanbul'un çeşitli semtlerindeki eski eşya pazarlarını dolaşarak birbirinden kıymetli makineler toplamış. Beyazıt sahaflarından Sirkeci'deki Hayyam Pasajı'na kadar birçok noktadan elde edilen birikim, aynı çatı altında keşfedilmeyi bekliyor. Bu makinelerin de her birinin arkasında elbette farklı bir hikaye, belki de bir savaşa ya da barış dönemine tanıklık etmiş olma özelliği var.