Kültepe Ören Yeri, Kayseri kent merkezinin kuzeydoğusunda ve Erciyes Dağı’nın eteklerinde yer alan bir antik yerleşim. Anadolu tarihinin en önemli arkeolojik alanlarından biri olarak görülüyor. M.Ö. 2. binyılda Kaniş Krallığı’nın merkezi ve Asur Ticaret Kolonileri sisteminin baş şehri olduğunu bildiğimiz Kültepe, ticaret ve yazılı tarihin Anadolu’daki başlangıç noktasıymış. Dünya çapında tanınan antik kent, Anadolu’daki ilk yazılı belgelerin, yani Kapadokya tabletlerinin de bulunduğu yer olma unvanına sahip.
Kültepe iki ana bölümden oluşuyor: Yerli halkın yaşadığı höyük kısmı ve Karum. Karum, tüccarların yerleşim alanı. 500 metre çapındaki höyüğün yüksekliği 20 metreye ulaşıyor. Höyüğün etrafı da Karum ile çevreleniyor. Asurlu tüccarların merkezi olan Karum’da, asırlar boyu ticaret kolonileri faaliyet göstermiş. 1925 yılında keşfedilmiş olan bu bölgede yapılan kazılar sonucunda, dönemin ekonomik ve sosyal hayatına dair birbirinden önemli bilgiler veren Asur çivi yazılı tabletleri gün yüzüne çıkarılmış. Bu tabletlerde anlaşmalardan mektuplara, senetlerden mühürlere kadar birçok farklı eser yer alıyor. Tamamı 2015 yılında UNESCO Dünya Belleği Listesi’ne dahil edilmiş.
1948 yılından bu yana arkeolojik kazı çalışmalarına ev sahipliği yapan Kültepe’de, bugüne dek tarihin farklı dönemlerine ait birçok esere ve kalıntıya ulaşıldı. Asur, Hitit, Helenistik, Roma, Pers ve Tabal gibi uygarlıkların izlerini taşıyan eserler Kayseri Arkeoloji Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergileniyor. Bize sorarsanız, tarihe ve arkeolojiye ilgi duyan herkes, Kültepe Ören Yeri’nde bir keşif cennetine gelmiş gibi hissedebilir. Pazartesi hariç her gün ziyarete açık olan ören yerine girişler de tamamen ücretsiz. Ziyaret saatleri 08:30 ile 17:30 arası olarak belirlenmiş.