Antalya’nın kent merkezinde karşınıza çıkabilecek en görkemli tarihi yapılardan biri olan Hadrian Kapısı, meşhur Kaleiçi bölgesine açılan bir yapı. Bazı kaynaklarda Hadrianus Kapısı ismiyle de geçen tarihi yapı, M.S. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un şehri ziyaret etmesinin onuruna inşa edilmiş. Antik Roma’nın zafer takı geleneğini günümüze taşıyor ve hem üç kemerli tasarımı hem de iki yan kulesiyle dikkat çekiyor. Günümüzde Üçkapılar olarak da bilinen Hadrian Kapısı, bizce yolu Antalya’ya düşen herkes tarafından mutlaka görülmeli.
Hadrian Kapısı’nın ön cephesinde yer alan sekiz mermer sütun, ince detaylarla bezenmiş kabartma süslemeleri ve kemerlerdeki zarif rölyeflerle göz kamaştırıyor. Her biri beyaz mermerden inşa edilen sütunlar da Roma dönemi sanatının zarafetini ve ustalığını çok başarılı bir şekilde yansıtıyor. Aslında kapının orijinal tasarımında ikinci bir katın bulunduğunu ve bu katta da Hadrianus ile ailesinin heykellerinin yer aldığını tahmin ediyoruz. Ancak bu kısım günümüze kadar ulaşamamış, haliyle söz konusu bilgi de tam olarak netlik kazanamamış.
Hadrian Kapısı’nın kuzey ve güneyindeki kulelerin farklı dönemlerin izlerini yansıtması da ilginç bir detay. Güneydeki Julia Sancta Kulesi, Roma dönemine ait olmasına rağmen, mimari tarzıyla kapıdan farklı bir yerde duruyor. Kuzeydeki kulenin ise alt kısmı Antik Çağ’dan, üst kısmı Selçuklu Dönemi’nden izler taşıyor. 1882 yılında başlatılan kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılan anıtsal kapı, 1959 yılında yapılan restorasyonla aslına uygun olarak yenilenmiş. Bu sayede bugün de hâlen ihtişamını koruyor ve Kaleiçi’nin hem tarihi hem de cıvıl cıvıl atmosferine adım atmak isteyenler için başlangıç noktasını oluşturuyor. Gece saatlerinde de aydınlatılıyor ve daha da görkemli bir görünüme kavuşuyor.