Grekçeden gelen bir kelime olan Agora, “pazar yeri, şehir meydanı, toplanma alanı” gibi anlamlar ifade ediyor. Agoralar, özellikle Antik Çağ’da toplumların siyasi, sosyal, sanatsal, dini ve ticari hayatları açısından çok önemli bir rol üstlenmiş. Kentin odak noktasını oluşturan bu alanlardan, Antik Çağ boyunca her şehirde en az bir tane bulunurmuş. Büyük şehirlerde birden fazla agoraya da rastlanırmış. İzmir agorası ise günümüzde Bayraklı olarak adlandırılan Smyrna kentinin M.Ö. 4. yüzyılda Pagos’a, yani Kadifekale’nin kuzeyine taşınması soncunda kurulmuş. Şehrin devlet agorası olma görevini üstlenen bu alan, bu dönemde önemli kamusal yapılarla çevrelenmiş.
Dikdörtgen formda inşa edilen Smyrna agorası, İzmir halkının kısaca söylediği şekilde Agora, ortasında geniş bir avlusu bulunan ve etrafı stoplarla çevrelenen bir alan. Agora’nın kuzeydeki kapısında bulunan Tanrıça Vesta kabartması, alanda yapılan ilk dönem kazılarından elde edilen Zeus Sunağı kabartmalarının devamı niteliğini taşıyor. İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından sürdürülen bu çalışmalar sayesinde hem batı stoanın hem de bazilikanın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmış durumda. Ayrıca, kazılarla eş zamanlı şekilde gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sayesinde, Faustina Kapısı da yeniden ayağa kaldırılabildi.
Konak’a bağlı Kemeraltı mevki dolaylarında yer alan Agora Ören Yeri, İyon agoralarının en iyi korunabilmiş ve en büyük olanı sayılıyor. Alanda ilk kez 1932-1941 yılında başlayan kazı çalışmaları, 2002 yılından beri İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü tarafından sürdürülüyor. Agora’yı haftanın her günü 08:30 ile 19:00 saatleri arasında gezebilirsiniz.