Adalar'daki Kafeler ve Kahveciler
İstanbul'un huzur köşeleri olarak bilinen Adalar, motorlu taşıtların olmadığı sokaklarında gezinirken mola verebileceğiniz birbirinden şirin kafeler ve tarihî kahvehaneleriyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada'da konumlanan bu mekanlar, hem yerli hem de yabancı turistlerin adalar turunda vazgeçilmez duraklar haline gelmiş durumda. Çam ağaçlarının ve begonvillerin arasında, deniz manzarasına karşı yudumlanan bir fincan kahve, şehrin kaosundan uzaklaşmak isteyenler için adeta bir terapi niteliğinde. Adalar'ın nostaljik atmosferini yansıtan bu kafeler, ziyaretçilere zaman tünelinde yolculuk yapma fırsatı verirken, modern kahve anlayışını da ihmal etmiyor.
Adalar'daki kafe kültürünün en çarpıcı yönlerinden biri, tarihi yapıların içinde veya bahçelerinde konumlanmış olmaları ve sundukları otantik atmosfer. Rum, Ermeni, Yahudi ve Türk kültürlerinin izlerini taşıyan eski köşklerde ya da restore edilmiş tarihi yapılarda hizmet veren kafeler, mimari güzellikleriyle de göz dolduruyor. Bu mekanlarda ahşap verandalar, rengârenk çiçeklerle süslenmiş bahçeler ve vintage dekorasyonlar, ziyaretçilere Instagram'lık kareler yakalamaları için mükemmel fırsatlar sunuyor. Ada sokaklarında yürürken rastlayacağınız bu şirin köşeler, bazıları yüzyılı aşkın süredir ayakta duran yapılarda hizmet vererek, tarih ile moderni harmanlıyor.
Adalar'ın kafe menüleri, İstanbul Boğazı'nı arkada bırakıp geldiğiniz bu huzurlu ortamda damak zevkinize hitap edecek çeşitlilikte hazırlanıyor. Geleneksel Türk kahvesinden üçüncü nesil kahve çeşitlerine, ev yapımı limonatalardan ada çaylarına kadar geniş bir içecek yelpazesi sunan bu mekânlar, yerel lezzetleri de unutmuyor. Adaların meşhur dondurmaları, ev yapımı kekler, Rum pastanelerinden esinlenilen tatlılar ve mevsimsel meyve smoothie'leri, kahve yanında tercih edebileceğiniz lezzetler arasında. Özellikle organik malzemelerle hazırlanan kahvaltılar ve brunch menüleri, hafta sonu adaya gelen ziyaretçilerin favorileri arasında yer alıyor.
Mevsime göre değişen atmosferiyle Adalar'daki kafeler, yılın her dönemi farklı bir deneyim vaat ediyor. Yaz aylarında denize nazır teraslarda serinletici içeceklerle ferahlarken, kış aylarında soba başında sıcak salep veya adaçayı keyfi yapmak mümkün. İlkbaharda çiçeklerle dolan bahçelerde kahve yudumlayabilir, sonbaharda ise sararan yaprakların romantik manzarası eşliğinde tarçınlı içeceklerin tadını çıkarabilirsiniz. Gün batımında Marmara'nın eşsiz manzarasına karşı bir fincan kahve içmek, adaların sunduğu en büyüleyici deneyimlerden biri olarak her mevsim ziyaretçileri cezbediyor.
Adalar'daki kafelerin bir diğer çekici yanı, her bütçeye ve zevke hitap eden çeşitliliği. Lüks butik kafelerden öğrenci dostu mekanlara, nostaljik çay bahçelerinden modern espresso barlara kadar geniş bir yelpazede seçenek bulunuyor. Sahil şeridinde konumlanan kafeler deniz manzarasıyla öne çıkarken, tepe noktalardaki mekanlar panoramik Ada ve İstanbul manzaralarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Sabahın erken saatlerinden akşamın geç vakitlerine kadar hizmet veren bu kafeler, gün boyu farklı atmosferler sunuyor. Ada turları arasında soluklanmak, bisiklet ya da fayton turu öncesi enerji toplamak veya günün yorgunluğunu atmak için bu mekânlar, adaların vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda.
Adalar'ın En İyi Kafeleri ve Kahvecileri
İstanbul'un gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin sığındığı mavi cennetler olan Adalar, eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerine benzersiz deneyimler sunmaktadır. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada'dan oluşan Prens Adaları olarak da bilinen bu takımada, motorlu araçların olmadığı sakin atmosferiyle modern hayatın koşuşturmasından kaçmak isteyenler için ideal bir sığınaktır. Çam ormanlarıyla kaplı tepeleri, masmavi deniz manzaraları ve tarihi köşkleriyle büyüleyen Adalar, aynı zamanda zengin bir kafe kültürüne de ev sahipliği yapmaktadır. Her adanın kendine has karakterini yansıtan irili ufaklı kafeler ve kahveciler, ziyaretçilere sadece lezzet değil, aynı zamanda unutulmaz anılar da vaat etmektedir.
Adalar'ın kafe kültürü, İstanbul anakarasındaki hızlı tüketim anlayışından uzak, zamanın yavaşladığı, anın tadını çıkarmaya odaklanan bir felsefe üzerine kuruludur. İskele meydanlarından başlayarak tepelere doğru uzanan sokaklarda karşınıza çıkan kafeler, Rum, Ermeni ve Levanten kültürünün izlerini taşıyan mimarileri ve menüleriyle sizi adeta bir zaman yolculuğuna çıkarmaktadır. Nostaljik ahşap binalarda hizmet veren kafelerden, modern dokunuşlarla yenilenmiş mekânlara, teraslı bahçelerden denize sıfır konumdaki kafelere kadar her zevke hitap eden seçenekler bulunmaktadır. Özellikle Büyükada ve Heybeliada'daki tarihi köşklerden dönüştürülen kafeler, ziyaretçilerine adaların aristokratik geçmişini hissettiren özel atmosferleriyle öne çıkmaktadır.
Adalar'ın kafelerinde sunulan lezzetler, sadece kahve çeşitleriyle sınırlı kalmayıp, ada kültürünü yansıtan zengin bir gastronomi deneyimi de sunmaktadır. Taze deniz ürünleriyle hazırlanan kahvaltılardan, Rum mutfağından esinlenen tatlılara, ev yapımı reçellerden, adalara özgü otlarla tatlandırılmış içeceklere kadar geniş bir menü yelpazesi mevcuttur. Mevsimsel olarak değişen menüler sunan kafeler, adaların doğal döngüsüne saygılı bir anlayışla, taze ve yerel malzemelere öncelik vermektedir. Özellikle yaz aylarında, adaların bahçelerinden toplanan taze meyvelerle hazırlanan soğuk içecekler ve dondurmalar, sıcak havalarda ziyaretçilere ferahlık sunmaktadır.
1. Lunapark Restaurant & Cafe İstanbul sınırları içinde olduğu halde metropol kalabalığından ve stresinden uzak bir huzur köşesi arıyorsanız, rotanızı Adalar’a çevirmenin vakti gelmiş olabilir. Bize sorarsanız Heybeliada, Kınalıada ve Burgazada da birbirinden eşsiz keşif destinasyonları oluşturuyor.
2. Bahçede Sinek Kafe Hem İstanbul’da yaşayan hem de İstanbul’u ziyarete gelen kişiler, kentin aynı anda hem ne kadar büyüleyici hem de ne kadar kaotik olabildiğini biliyorlardır. İstanbul’un kendine has bir atmosferi var ve bu atmosferin güzel tarafları bir yana, insan bazen biraz kalabalıktan uzaklaşıp doğaya sığınmak ve biraz nefes almak istiyor.
Adalar'daki kafe deneyimi, bulunduğunuz konuma göre tamamen farklı atmosferler sunabilmektedir. İskele meydanlarındaki canlı kafelerde, fayton sesleri ve insan hareketliliği arasında ada yaşamının dinamizmini hissederken, tepelerde konumlanmış kafelerde ise tam bir huzur ve sükûnet içinde panoramik İstanbul manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Bazı kafeler, tarihi Ermeni ve Rum evlerinin restore edilmesiyle hizmet verirken, köşklerin bahçelerinde kurulan diğerleri ise adaların aristokratik geçmişine atıfta bulunmaktadır. Kimileri tamamen doğayla iç içe, çam ağaçlarının gölgesinde minimalist bir hizmet sunarken, bazıları ise antika eşyalar ve vintage dekorasyonla nostaljik bir atmosfer yaratmayı başarmaktadır.
Adalar'ın kafeleri, yalnızca bir mola noktası olmaktan öte, adaların kültürel ve sosyal yaşamının da merkezleri konumundadır. Düzenli olarak düzenlenen canlı müzik etkinlikleri, yerel sanatçıların sergileri, kitap okuma günleri ve çeşitli workshoplar ile bu mekânlar, ada kültürünün yaşatılmasına ve paylaşılmasına katkı sağlamaktadır. Her mevsim farklı güzellikler sunan adalarda, yazın serin teraslarda buzlu kahveler yudumlayabilir, kışın ise şömine karşısında sıcak salep içmenin keyfini çıkarabilirsiniz. Adalar'ın kafe kültürünü keşfetmek, sadece damak tadınıza hitap eden lezzetlerle tanışmak değil, aynı zamanda İstanbul'un bu saklı cennetlerinin ruhunu, tarihini ve yaşam tarzını da deneyimlemek anlamına gelmektedir.
Adalar Kafelerine Gitmek İçin 10 Neden
1. Eşsiz Deniz Manzarası ve Huzurlu Atmosfer
İstanbul Adaları'ndaki kafelerin çoğu, Marmara Denizi'nin masmavi sularını panoramik açıdan gören tepe veya sahil noktalarında konumlanmıştır. Şehrin gürültüsünden uzakta, deniz kuşlarının seslerini dinleyerek ve ufuk çizgisinde süzülen tekneleri izleyerek kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Bu benzersiz manzara, günlük hayatın stresinden uzaklaşmak ve zihinsel bir detoks yapmak isteyenler için mükemmel bir ortam sağlamaktadır.
2. Motorlu Araçsız Yaşamın Sunduğu Sakin Kafe Deneyimi
Prens Adaları'nda motorlu araçların bulunmaması, kafe deneyimini şehirdekilerden tamamen farklı bir boyuta taşımaktadır. Egzoz dumanı ve trafik gürültüsü olmadan, kuş sesleri ve at arabalarının nal sesleri eşliğinde kafenizde oturmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Bu doğal ve sessiz ortam, kitap okumak, sohbet etmek veya sadece düşüncelere dalmak için ideal bir atmosfer yaratmaktadır.
3. Tarihi Köşklerden Dönüştürülen Otantik Kafe Mekanları
Adalar'ın zengin tarihi mirasını yansıtan eski Rum, Ermeni ve Levanten köşkleri, bugün büyüleyici kafelere dönüştürülmüş durumdadır. Viktorya tarzı ahşap detaylar, geniş verandalar ve antika mobilyalarla dekore edilmiş bu mekanlarda, geçmişin ihtişamını hissederek kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Her köşesi tarih kokan bu kafelerde, İstanbul'un çok kültürlü mirasını deneyimleyerek nostaljik bir atmosferin parçası olabilirsiniz.
4. Çam Ormanları ve Egzotik Bitki Örtüsü İçinde Kahve Keyfi
Adalar'ın tepelerinde yer alan kafeler, yoğun çam ormanları ve adaların kendine özgü egzotik bitki örtüsü içinde konumlanmıştır. Çam kokularının hafifçe estiği bir ortamda, doğayla iç içe bir kahve molası verebilirsiniz. Özellikle yaz aylarında, şehrin boğucu sıcağından kaçıp ağaçların gölgesinde serinlemenin verdiği huzuru, başka hiçbir kafe deneyiminde bulamazsınız.
5. Ada Lezzetleri ve Özgün Deniz Ürünlü Atıştırmalıklar
Adalar'daki kafelerin menülerinde, taze deniz ürünleriyle hazırlanan özgün atıştırmalıklar ve adalara özgü geleneksel lezzetler ön plana çıkmaktadır. Midye dolmalı bruschetta, ada otlarıyla tatlandırılmış deniz mahsullü salatalar ve yerel zeytinyağlı mezeler, kahvenizin yanında damaklarınızı şenlendirecektir. Bu özgün lezzetler, adalarda yetişen aromatik otlar ve taze deniz ürünleri kullanılarak hazırlandığı için, şehir kafelerindeki benzer yemeklerden çok daha zengin ve otantik tatlara sahiptir.
6. Bisiklet Turu ve Yürüyüş Sonrası İdeal Mola Noktaları
Adalar'ın popüler bisiklet ve yürüyüş rotaları üzerinde konumlanmış kafeler, aktif bir günün ardından dinlenmek için ideal mola noktaları sunmaktadır. Adaların tepelerine zorlu bir tırmanışın ardından ulaşacağınız panoramik manzaralı kafelerde, buz gibi limonatanızı yudumlayarak yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Birçok kafe, bisiklet park alanları ve sporcular için özel hazırlanmış enerji içecekleri sunarak, aktif ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere özel hizmetler geliştirmiştir.
7. Gün Batımında Değişen Büyülü Atmosfer
Adalar'ın batı kıyılarında yer alan kafeler, günbatımında İstanbul siluetini ve gökyüzünün turuncu-pembe tonlarını izlemek için eşsiz manzaralar sunmaktadır. Gökyüzünün ve denizin sürekli değişen renkleri, kahve keyfinize büyüleyici bir görsel şölen katmaktadır. Akşam saatlerinde dönüşüm geçiren bu mekanlar, gündüzün sakin kafe atmosferinden, gecenin romantik ambiyansına geçerek ziyaretçilerine farklı deneyimler sunmaktadır.
8. Edebiyat ve Sanat Tarihi İle İç İçe Kafe Kültürü
Adalar yüzyıllardır birçok ünlü edebiyatçı, şair ve sanatçıya ev sahipliği yapmış, bu da ada kafelerinin zengin bir kültürel mirasa sahip olmasını sağlamıştır. Sait Faik Abasıyanık, Reşat Ekrem Koçu ve Heybeliada'da yaşamış olan Hüseyin Rahmi Gürpınar gibi önemli yazarların ilham aldığı kafelerde oturmanın ayrıcalığını yaşayabilirsiniz. Bu tarihi kafelerde düzenlenen edebiyat söyleşileri, şiir dinletileri ve canlı müzik etkinlikleri, sadece bir içecek molasından çok daha fazlasını vadeden kültürel deneyimler sunmaktadır.
9. Mevsimlik Ada Meyveleri ve Otlarıyla Hazırlanan Özel İçecekler
Adalar'daki kafelerin çoğu, adalarda yetişen mevsimlik meyve ve aromatik otları kullanarak hazırladıkları özgün içecek menüleriyle ünlüdür. Yabani böğürtlen şuruplu buzlu çaylar, ada kekiği ve fesleğenli limonatalar veya incir aromalı smoothie'ler gibi yaratıcı seçenekler, ziyaretçilere eşsiz tatlar sunmaktadır. Bu doğal malzemelerle yapılan içecekler, özellikle yaz aylarında serinlemek için ideal alternatifler olup, adalara özgü tatları keşfetmenize olanak tanır.
10. Nostaljik Faytonlarla Ulaşılan Tepedeki Gizli Kafeler
Adalar'ın en güzel manzaralarına sahip tepelerinde yer alan ve ancak fayton yolculuğuyla ulaşabileceğiniz gizli kafeler, benzersiz bir macera ve keşif deneyimi sunmaktadır. Çam ormanları arasından geçen patikalarda fayton turu yaparak ulaşacağınız bu kafeler, emeklerinizin karşılığını muhteşem manzara ve özel ikramlarla fazlasıyla vermektedir. Bu zorlu erişime sahip mekanlarda, turistik kalabalıktan uzak, daha otantik ve sakin bir ortamda vakit geçirebilir, adaların gerçek ruhunu deneyimleyebilirsiniz.
Adalar Kafe ve Kahveci Önerileri
İstanbul Adaları, eşsiz doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve zengin kafe kültürüyle ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunmaktadır. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada'da konumlanan kafeler, İstanbul'un gürültüsünden ve kalabalığından uzakta, huzurlu bir atmosferde kahve keyfi yapma imkanı sağlamaktadır. Adaların kafe kültürü, İstanbul anakarasındaki hızlı tüketim anlayışından uzak, zamanın yavaşladığı ve anın tadını çıkarmaya odaklanan bir felsefe üzerine kuruludur.
Adalar'daki kafeler, Rum, Ermeni ve Levanten kültürünün izlerini taşıyan nostaljik mekânlardan modern tasarımlı kafelere kadar geniş bir yelpazede seçenekler sunmaktadır. Özellikle tarihi köşklerden dönüştürülen kafeler, adaların aristokratik geçmişini yansıtan benzersiz atmosferleriyle öne çıkmaktadır. Bu mekânlarda sunulan lezzetler sadece kahve çeşitleriyle sınırlı kalmayıp, ada kültürünü yansıtan zengin bir gastronomi deneyimi de vadeder.
Adalar'ın kafeleri, manzarası, mimarisi ve sunduğu etkinliklerle yılın her mevsimi ziyaretçilerine farklı güzellikler sunmaktadır. Yaz aylarında serin teraslarda buzlu kahveler ve ev yapımı limonatalar içilebilirken, kış aylarında sıcak saleplerle ısınmak mümkündür. Ayrıca bu kafeler, canlı müzik etkinlikleri, sergi ve atölye çalışmalarıyla adaların kültürel ve sosyal yaşamına da katkı sağlamaktadır.
İstanbul Adaları'ndaki kafe deneyimi her yaştan ve zevkten ziyaretçiye hitap eden zengin seçenekler sunmaktadır. Bisiklet veya yürüyüş turları sırasında dinlenmek için ideal mola noktaları olan bu mekânlar, özellikle tarihi köşklerin bahçelerinde ve çam ormanları içinde yer alan masalarıyla doğayla iç içe bir atmosfer vadeder. Deniz manzarasına karşı gün batımını izlemek, ada lezzetlerinin tadına varmak ve kültür-sanat etkinliklerine katılmak, Adalar'daki kafe deneyimini unutulmaz kılan detaylardan sadece birkaçıdır.
Sonuç olarak, İstanbul Adaları'nın kafe kültürünü keşfetmek, şehrin karmaşasından uzaklaşarak huzur bulmak ve aynı zamanda adaların zengin tarihini, doğal güzelliklerini ve sanatsal ruhunu deneyimlemek anlamına gelmektedir. Motorlu taşıtların yasak olduğu sokaklarda, kuş cıvıltıları ve fayton seslerinin eşlik ettiği yürüyüşlerle ulaşılan bu kafeler, İstanbul'un saklı hazinelerini keşfetmek isteyenler için benzersiz fırsatlar sunmaktadır. Adalar'ın büyüleyici atmosferi eşliğinde bir fincan kahvenin tadını çıkarmak, İstanbul seyahatinizde mutlaka yer vermeniz gereken bir deneyim olacaktır.
İstanbul Adaları'nın Büyüleyici Kafe Kültürü: Deniz Manzarası, Tarih ve Huzur
İstanbul Adaları'ndaki kafe kültürü, şehrin kaotik atmosferinden uzaklaşmak isteyenler için eşsiz bir sığınak sunmakta ve bu mekanlar Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada'nın kültürel dokusunu yansıtan önemli destinasyonlar olarak öne çıkmaktadır. Motorlu taşıtların bulunmadığı sokaklarda konumlanan bu kafeler, çam ağaçlarının ve begonvillerin arasında, Marmara Denizi'nin masmavi sularına nazır konumlarıyla ziyaretçilerine hem görsel bir şölen hem de unutulmaz lezzetler sunmaktadır. Rum, Ermeni, Yahudi ve Türk kültürlerinin izlerini taşıyan tarihi yapılarda hizmet veren kafeler, mimari güzellikleri ve otantik atmosferleriyle adaların çok kültürlü geçmişini günümüze taşımakta ve ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu deneyimi yaşatmaktadır.
Adalar'daki kafelerin en dikkat çekici özelliklerinden biri, geleneksel Türk kahvesi kültürüyle modern kahve anlayışını ustaca harmanlayabilmeleri ve her damak tadına hitap eden zengin menü seçenekleri sunmalarıdır. Taze deniz ürünleriyle hazırlanan kahvaltılar, Rum mutfağından esinlenen tatlılar, ev yapımı reçeller ve adalara özgü otlarla tatlandırılmış içecekler, ziyaretçilere eşsiz bir gastronomi deneyimi vadederken, mevsimsel olarak değişen menüler adaların doğal döngüsüne saygılı bir anlayışla hazırlanmaktadır. Özellikle yaz aylarında adalardaki bahçelerden toplanan taze meyvelerle hazırlanan soğuk içecekler ve dondurmalar, sıcak havalarda ideal serinleme alternatifleri sunarken, kış aylarında ise şömine başında sıcak salep ve adaçayı gibi sıcak içecekler ile farklı bir deneyim yaşatılmaktadır.
İstanbul Adaları'ndaki kafeler bulundukları konuma göre tamamen farklı atmosferler sunmakta, iskele meydanlarındaki canlı kafelerde fayton sesleri ve insan hareketliliği arasında adaların dinamizmini hissederken, tepelerdeki kafelerde ise tam bir huzur ve sükûnet içinde panoramik İstanbul manzarasının keyfini çıkarabilmektedir. Gün batımında İstanbul siluetinin ve gökyüzünün turuncu-pembe tonlarının izlenebildiği batı kıyılarındaki kafeler, günün farklı saatlerinde sürekli değişen büyüleyici manzaralar sunarken, çam ormanları içinde konumlanan mekanlar ise doğanın seslerini dinleyerek zihinsel bir detoks yapmak isteyenler için ideal ortamlar yaratmaktadır. Bu kafeler sadece birer mola noktası olmaktan öte, düzenli olarak düzenlenen canlı müzik etkinlikleri, yerel sanatçıların sergileri, kitap okuma günleri ve çeşitli atölye çalışmaları ile adaların kültürel ve sosyal yaşamının merkezleri konumundadır.
Adalar'daki kafe deneyimini İstanbul'daki diğer mekanlardan ayıran en önemli faktörlerden biri, motorlu araçların bulunmaması ve bunun yarattığı sakin, doğal atmosfer olup, kuş sesleri ve fayton nallarının tıkırtısı eşliğinde yapılan kahve molası şehir gürültüsünden tamamen arınmış bir ziyaret imkanı sağlamaktadır. Bisiklet veya yürüyüş turları sırasında dinlenmek için ideal mola noktaları sunan bu kafeler, özellikle aktif bir günün ardından yorgunluk atmak isteyenler için özel hazırlanmış enerji içecekleri ve sağlıklı atıştırmalıklar sunarken, tarihi köşklerin bahçelerinde ve çam ormanları içinde yer alan masalarıyla doğayla iç içe bir deneyim vadeder. Adaların zengin edebiyat ve sanat tarihine ev sahipliği yapmış kafeler, Sait Faik Abasıyanık, Reşat Ekrem Koçu ve Hüseyin Rahmi Gürpınar gibi önemli yazarların ilham aldığı mekanlar olarak ziyaretçilere kültürel bir bağlantı kurma fırsatı da sunmaktadır.
İstanbul Adaları'nın kafe kültürünü keşfetmek, şehrin karmaşasından uzaklaşarak huzur bulmak ve aynı zamanda adaların zengin tarihini, doğal güzelliklerini ve sanatsal ruhunu deneyimlemek isteyen herkes için unutulmaz anılar yaratacak bir deneyimdir. Her bütçeye ve zevke hitap eden çeşitliliğiyle lüks butik kafelerden öğrenci dostu mekanlara, nostaljik çay bahçelerinden modern espresso barlara kadar geniş bir yelpazede seçenek sunan adaların kafe kültürü, İstanbul'un saklı cennetlerini keşfetmek için mükemmel bir fırsat yaratmaktadır. Motorlu taşıtların yasak olduğu sokaklarda, kuş cıvıltıları ve fayton seslerinin eşlik ettiği yürüyüşlerle ulaşılan bu kafelerde, Marmara Denizi'nin masmavi sularına karşı bir fincan kahvenin tadını çıkarmak, şehir hayatının yorgunluğunu atan ve ruhu tazeleyici bir deneyim olarak İstanbul ziyaretçilerinin seyahat planında mutlaka yer alması gereken eşsiz bir aktivitedir.