Cumbalı taş binaları, Arnavut kaldırımlı daracık sokakları, yazın begonvillerle süslenen bahçeleri ve rüzgarlı havasıyla Alaçatı; kendine has bir ruhu olan tatil beldeleri arasında. Hatta bu ruh özellikle son yıllarda o kadar geniş bir kitleyi sarıp sarmaladı ki, yaz sezonunda Alaçatı’da iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık bir atmosferle karşılaşıyoruz. Söz konusu ilginin günden güne artması sayesinde de Alaçatı’nın otel seçeneklerine her geçen yıl yenileri ekleniyor. Monreve Alaçatı da konuklarına Alaçatı’nın merkezinde konaklamalarına rağmen gürültüden ve kalabalıktan uzak, estetik ve sanatla harmanlanan bir ortam vadediyor. Eğer konaklayacağınız otelin tasarımı, mimarisi ve estetik detayları sizin için önem taşıyorsa, Monreve Alaçatı’dan çok memnun kalabilirsiniz.
Arkas Koleksiyonu’na ait birbirinden özel parçaların reprodüksiyonları kullanılarak tasarlanmış olan Monreve Alaçatı, kendisini “romantik detaylara sahip, hayalperest bir otel” olarak tanımlıyor. Alaçatı’nın manzaralarını gören cumbaları, özel terasları, saksı bahçeleri ve sanat galerisinden hallice olan odaları ile hakikaten özel bir otel burası. Odalarda özel tasarımlı turna kuşlarını ve Ay tanrıçası Selene’nin rölyeflerini görebiliyor, dört farklı konseptte tasarlanmış odalardan size en uygun olanı tercih edebiliyorsunuz. Örneğin, Antre isimli odalarda Arkas Koleksiyonu’nun doğa manzaralarını işleyen tablolarının duvar kağıdına dönüştürülmüş versiyonları var. 2,5 metre yüksekliğe sahip bir ağaç figürü ile yatak başına dönüştürülmüş masif çitler bir noktada buluşuyor. Bahar dalı konseptiyle aydınlatılan Antre odalarda, makyaj aynalarının da gün batımından ilham aldığını görebiliyorsunuz.
Monreve Alaçatı’da günün her öğünü de eşsiz bir tecrübeye dönüşebilir. Toskana kentinin şarap bağlarından ve göz alıcı doğasından ilham alan Montiano Restaurant’ta İtalyan mutfağının en gözde lezzetlerini tadabiliyor, tatilinizi bir gastronomi keşfi serüveniyle de harmanlayabiliyorsunuz.