Burdur’un Bucak ilçesinin kırsalında uzanan Kremna Antik Kenti, Aksu Vadisi'ne bakan muhteşem bir platoya gizlenmiş durumda. İsmi, Yunancada uçurum anlamına geliyor, ki platonun manzarasını gördüğünüz anda bu ismin hakkıyla verildiğini göreceksiniz. Yaklaşık 1200 metre yükseklikte bulunan ören yerinin etrafı sarp kayalıklarla çevrilenmiş. Kayalıklar antik dönemde kente mükemmel bir savunma avantajı kazandırıyormuş, bugün de ziyaretçilere nefes kesen manzaralar sunuyor.
Tarih boyunca birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Kremna Antik Kenti, Pisidyalılar tarafından kurulmuş bir yerleşim. İlerleyen süreçte Lidyalılar, Persler, Büyük İskender'in Makedonya orduları ve nihayetinde Romalılar tarafından yönetilmiş. Roma döneminde özel bir öneme sahip olan şehir, imparatorluğun Pisidya bölgesindeki en önemli beş kolonisinden biri haline gelmiş.
Kremna Antik Kenti’nde günümüzde ayakta olan yapıların birçoğu, Roma döneminde inşa edilmiş. Altın çağını M.S. 2. yüzyılda yaşamış olan şehirde; bazilika, tiyatro, kütüphane ve halk hamamı gibi kamusal yapıları bir arada görmek mümkün. Özellikle su kemeri sistemi, bölgede Roma mühendisliğinin en etkileyici örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Izgara planıyla düzenlenmiş olan kent, 2 metre genişliğinde ve yaklaşık 7-8 metre yüksekliğindeki surlarla çevrili. Güney ve batı olmak üzere iki farklı girişi bulunuyor. Burada 1970'li yıllarda Prof. Dr. Jale İnan önderliğinde yapılan kazı çalışmalarında; Athena, Apollon, Herakles ve diğer tanrı heykellerinin benzersiz örnekleri gün yüzüne çıkarılmış. Heykellerin tamamı şu anda Burdur Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor.
MüzeKart sahiplerinin ücretsiz giriş yapabileceği Kremna Antik Kenti, haftanın her günü ziyarete açık. Çamlık Köyü sınırları içindeki bu antik hazineyi hakkını vererek dolaşmak istiyorsanız, engebeli arazide zorlanmamak adına rahat spor ayakkabıları giymenizi tavsiye ederiz.