İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Kandilli semti sınırları içinde yer alan Adile Sultan Sarayı, ismini Sultan Abdülmecit’in kız kardeşi olan Adile Sultan’dan alıyor. Adile Sultan bu tarihi yapıyı 1856 yılında yazlık saray olarak kullanmak amacıyla satın almış. Kendisinin aynı zamanda Osmanlı hanedanının içindeki divan sahibi olan tek kadın şair olduğu da biliniyor. Ayrıca, kaynaklar Adile Sultan’ın mümkün olduğunca yoksullara yardım ettiğini, eğitim alanında hayır işlerine imza attığını ve Kandilli’nin inşa sürecine katkı verdiğini gösteriyor.
1861 yılında Sultan Abdülaziz’in yeniden inşa ettirdiği Adile Sultan Sarayı, Adile Sultan tarafından 1899 yılında Milli Eğitim’e bağışlanmış. Bu dönemden itibaren bir süreliğine Kandilli Kız Lisesi olarak hizmet veren saray, 1986 yılında büyük bir yangında ciddi ölçüde hasar almış. Ülkemizin en önde gelen iş insanlarından olan merhum Sakıp Sabancı, bu kıymetli yapının kaderine terk edilmesine razı olmamış. Böylece yüklü bir bağış yapmış ve saray restore edilerek eski görkemine kavuşturulmuş.
Adile Sultan Sarayı’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, nefes kesen panoramik bir manzarayı ziyaretçilerinin ayaklarının altına sermesi. Sarayın altın varaklı ve yüksek tavanlı salonları, son derece görkemli bir görünüm sergiliyor. Günümüzde düğün, kokteyl, toplantı, mezuniyet ve konferans gibi özel gün organizasyonlarına da ev sahipliği yapan Adile Sultan Sarayı, Kandilli Caddesi’nin üzerinde. Siz de unutulmaz günlerinizi bu görkemli yapının içinde düzenleyebilir ya da Adile Sultan Sarayı’nın ihtişamlı detaylarını daha yakından incelemek için bir keşif turuna çıkabilirsiniz.