Fethiye’nin güzeller güzeli koyları, ilçenin yaz boyunca iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık olabilen merkezinden uzaklaşarak doğayla baş başa kalmak için birbirinden cazip destinasyon seçenekleri sunuyor. Söz konusu koyların bazılarına hem karadan hem de denizden ulaşım sağlamak mümkün, bazılarını ise yalnızca tekne turları aracılığıyla keşfedebiliyoruz. Kalemya Koyu’nun batısında kalan Turunç Pınarı Koyu da aslında her iki şekilde de ulaşabileceğiniz bir koy. Ancak arazi özel mülk statüsünde olduğu için, genellikle denizden keşfediliyor. Bildiğiniz gibi, araziler özel mülk olsa da koylar ve plajlar kanunen halka ait. Fakat Turunç Pınarı’na karadan ulaşım sağlamak isteyen birçok kişi, arazi sahiplerinin koyduğu engellerle karşılaşmış, biz de sizi uyarmış olalım.
Eğer bir şekilde Turunç Pınarı Koyu’na ulaşmayı başarırsanız, burada sizi göz alıcı doğal güzelliklerin karşılayacağından şüpheniz olmasın. Akvaryum berraklığında dalgasız bir deniz, görkemli ağaçlar ve kuş sesleri eşliğinde yüzmek hakikaten çok keyifli oluyor. Koyun ismi, bu bölgede yoğun olarak yetişen turunç ağaçlarından gelmiş. Burada vakit geçirirken burnunuza mis gibi turunç kokusu da çarpacak.
Tarih boyunca bu bölgede seyahat eden tüccarlar ve denizciler için korunaklı bir doğal liman oluşturan Turunç Pınarı Koyu, Göcek Körfezi’nin tam karşısında kalıyor. İlçe merkezine olan uzaklığı da 10-15 kilometre civarında. Koyu kapatmış olan otelde konakladığınız takdirde zaten tüm bu doğal güzelliklerle iç içe vakit geçirme şansınız var, ancak başta da belirttiğimiz gibi, normal şartlarda bunun için bir otel bünyesinde olmanız gerekmemeli. Umuyoruz ki siz bu yazıyı okurken söz konusu problem çözülmüş olur.