Fethiye'nin merkezinde ve Amintas Kaya Mezarları’nın hemen altında uzanan Telmessos Antik Kenti, binlerce yıllık tarihçeye sahip bir yerleşim. Geçmişte Likya uygarlığının en önemli merkezlerinden biri olan kent, günümüzde konser başta olmak üzere çeşitli sosyal aktivitelere ev sahipliği yapıyor. Çünkü Telmessos’un parlak günlerinden günümüze kadar ulaşabilen en sağlam yapıların başında, antik tiyatro var. Roma döneminde inşa edilen bu görkemli yapı, orijinalinde yaklaşık 6 bin kişilik kapasiteye sahipmiş. Yamaç üzerine kurulmuş olması sayesinde, Fethiye Körfezi'nin muhteşem manzarasına hakim. 2022 yılında tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından, artık çeşitli etkinlikler için kullanılıyor. Ancak bu restorasyon sürecinde orijinal taşlar yerine yeni mermerler kullanılmasının, yapının tarihi dokusunu olumsuz etkilediğini de belirtmek gerek.
Yeniden geçmişe dönelim ve kentin efsanelerine göz atalım: Efsaneye göre kentin ismi, Güneş Tanrısı Apollon'un sevdiği kızla evlenebilmek için köpek kılığına girip ondan doğan oğluna Telmessos adını vermesinden geliyor. Yazılı kaynaklarda ise Telmessos’un varlığına M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren rastlıyoruz. Antik dönemde "kahinler kenti" olarak ünlenen şehrin falcılarıyla meşhur olduğu da biliniyor.
Büyük İskender'in M.Ö. 334 yılında müzisyen kılığında kente giren askerleriyle fethettiği Telmessos’tan günümüze, şehrin doğusundaki kaya duvarlarına oyulmuş Amintas Kaya Mezarları da kalmış. M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilen bu İyon tarzı mezarlar, dört basamaklı bir sundurma üzerinden girilen etkileyici yapılardan oluşuyor. Ören yerinin farklı noktalarında karşılaşacağınız Likya lahitleri de oldukça özel. Bunların en görkemli olanı Telmessos Lahiti. Bu lahit, ahşap yapıların taşa yansıtıldığı nadir örneklerden biri. Üzerindeki savaş sahneleri ve gotik kemerleri andıran kapağıyla gerçek bir sanat eseri. 1957 depreminden sonra kıyı şeridi değiştiği için, eskiden suyun içinde olan bu lahitler artık karada bulunuyor.