nerdeneredenerdenerede
Olimpos Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Olimpos Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Olimpos Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Olimpos Antik Kenti

Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Olimpos'ta yer alan Olimpos Antik Kenti, Likya bölgesinin en önemli liman...

Olimpos'taki Müzeler ve Tarihi Yapılar

Antalya'nın büyüleyici destinasyonlarından biri olan Olimpos, doğal güzellikleriyle olduğu kadar zengin tarihi mirası ile de ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır. Akdeniz'in turkuaz sularıyla buluşan yeşil doğası içerisinde antik çağlardan kalan tarihi yapılar, adeta bir açık hava müzesi oluşturmaktadır. Likya Uygarlığı'ndan Roma İmparatorluğu'na, Bizans Dönemi'nden Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan çok katmanlı bir tarihe sahip olan bu eşsiz bölge, tarih tutkunları için vazgeçilmez bir rotadır. Olimpos'un mistik atmosferinde yürürken, binlerce yıllık tarihin izlerini takip etmek mümkündür.

Olimpos'taki müzeler, bölgenin zengin kültürel mirasını sergileyen eşsiz koleksiyonlara ev sahipliği yapmaktadır. Arkeolojik kazılar sonucu gün yüzüne çıkarılan heykeller, seramikler, sikkeler ve gündelik kullanım eşyaları, antik dönem yaşamına ışık tutan değerli eserler olarak özenle korunmaktadır. Etnografik eserlerin sergilendiği bölümlerde, yöresel kıyafetler, el sanatları örnekleri ve geleneksel yaşam biçimini yansıtan objeler ziyaretçilere sunulmaktadır. Modern müzecilik anlayışıyla tasarlanmış bu mekânlarda, interaktif sergiler ve multimedya uygulamaları sayesinde tarih, herkes için erişilebilir ve anlaşılır kılınmaktadır.

Olimpos'un tarihi yapıları, antik dönem mimarisinin en etkileyici örneklerini sunmakta ve ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarmaktadır. Likya döneminden kalma mezar anıtları, lahitler ve kaya mezarları, dönemin cenaze kültürü ve inanç sistemleri hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Roma dönemine ait hamam kompleksleri, tiyatrolar, tapınaklar ve şehir surları, dönemin mimari dehasını ve kentsel planlamasını gözler önüne sermektedir. Bizans döneminden kalan kiliseler, şapeller ve sarnıçlar, bölgenin dini tarihi ve su yönetimi hakkında değerli ipuçları sunarken, doğayla bütünleşmiş antik yapılar fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler yakalamaya olanak tanımaktadır.

Olimpos'u keşfetmek isteyen ziyaretçiler için düzenlenen kültür turları, bölgenin zengin tarihini profesyonel rehberler eşliğinde öğrenme fırsatı sunmaktadır. Bu turlar kapsamında, antik kent kalıntıları, nekropol alanları ve dini yapılar detaylı olarak incelenmekte, her bir yapının hikayesi ve işlevi anlatılmaktadır. Yılın belirli dönemlerinde düzenlenen arkeoloji festivalleri, canlandırma gösterileri ve tematik sergiler, Olimpos'un tarihi atmosferinde unutulmaz deneyimler yaşama imkânı sağlamaktadır. Özellikle akşam saatlerinde düzenlenen özel etkinlikler, antik kentlerin aydınlatılması ve meşalelerle yapılan gece turları, ziyaretçilere mistik bir atmosferde tarih yolculuğu yapma şansı vermektedir.

Olimpos'taki kültürel miras, sürdürülebilir turizm anlayışıyla korunmakta ve gelecek nesillere aktarılmaktadır. Yerli ve yabancı arkeologların katılımıyla devam eden kazı ve araştırma çalışmaları, her yıl yeni bulguların ortaya çıkmasını sağlayarak bölgenin tarihine ışık tutmaktadır. Restorasyon ve konservasyon projeleri, tarihi yapıların özgün dokusuna zarar vermeden korunmasını hedeflemekte, modern teknikler kullanılarak yapıların ömrü uzatılmaktadır. Dijital belgeleme ve arşivleme çalışmaları, sanal gerçeklik uygulamaları ve 3D modellemeler sayesinde, Olimpos'un kültürel mirası dijital ortamda da yaşatılmakta, dünyanın dört bir yanındaki tarih meraklılarına ulaştırılmaktadır.

Olimpos'un En İyi Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Antalya'nın eşsiz doğal güzelliklerine sahip beldesi Olimpos, muhteşem plajları ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, binlerce yıllık tarihi mirası ile de ziyaretçilerini büyülemektedir. Antik Likya uygarlığından Roma ve Bizans dönemlerine kadar uzanan zengin geçmişiyle bu bölge, tarih tutkunları için adeta açık hava müzesi niteliğindedir. Dağlarla denizin buluştuğu bu eşsiz coğrafyada, doğayla iç içe geçmiş tarihi yapılar, ziyaretçilerine zamanda yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır. Olimpos'un bu benzersiz kültürel zenginliği, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin bölgeyi ziyaret etmesinin başlıca nedenlerindendir.

Bölgedeki müzeler, antik dönemlerden kalma eserlerle dolu koleksiyonlarıyla ziyaretçileri geçmişin derinliklerine götürmektedir. Bu müzelerde sergilenen taş işçiliği örnekleri, heykeller, seramikler, sikkeler ve günlük kullanım eşyaları, antik dönem yaşantısına ışık tutmaktadır. Modern sergileme teknikleriyle donatılmış bu kültür mekânlarında, interaktif gösterimler ve bilgilendirici rehberlik hizmetleri sayesinde tarih canlı bir şekilde ziyaretçilere aktarılmaktadır. Özellikle deniz ticareti, mitoloji ve antik dönem yaşam tarzı hakkında zengin bilgiler sunan bu müzeler, Olimpos'un kültürel değerini artırmaktadır.

Olimpos'taki tarihi yapılar, antik dönem mimari ustalığının en güzel örneklerini sergilemekte ve ziyaretçilerine geçmişin ihtişamını hissettirmektedir. Vadinin içerisine yayılmış antik kent kalıntıları, tapınaklar, tiyatrolar, hamam kompleksleri ve nekropoller, dönemin sosyal yaşamı ve inanç sistemi hakkında değerli ipuçları sunmaktadır. Taş duvarları yüzyıllardır ayakta duran bu yapılar, doğanın yeşiliyle bütünleşerek eşsiz bir görsel şölen sunmaktadır. Bazı yapılardaki yazıtlar ve kabartmalar, bölgenin tarihine ve kültürüne dair paha biçilmez bilgiler içermektedir.

1. Olimpos Antik Kenti Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Olimpos'ta yer alan Olimpos Antik Kenti, Likya bölgesinin en önemli liman kentlerinden biriydi. MÖ 2. yüzyılda kurulan Olimpos, adını Yunan mitolojisindeki tanrıların yaşadığına inanılan Olimpos Dağı'ndan almıştır. Deniz kıyısında konumlanan kentin stratejik önemi, zengin ticaret hayatına ev sahipliği yapmasını sağlamıştır.

Bölgedeki kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yerel yönetimler ve Kültür Bakanlığı tarafından kapsamlı çalışmalar yürütülmektedir. Düzenli olarak gerçekleştirilen restorasyon projeleri, tarihi yapıların özgün dokusunu koruyarak yüzyıllara meydan okumasını sağlamaktadır. Arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda her geçen gün yeni eserler gün yüzüne çıkarılmakta ve bölgenin tarih hazinesi daha da zenginleşmektedir. Bu çalışmalar sayesinde Olimpos, sadece doğa turizmi için değil, kültür turizmi için de önemli bir destinasyon haline gelmektedir.

Olimpos'taki müzeleri ve tarihi yapıları ziyaret etmek, bölgenin zengin tarihini ve kültürel dokusunu keşfetmek için eşsiz bir fırsattır. İlkbahar ve sonbahar aylarında, iklimin daha ılıman olduğu dönemlerde yapılan kültür turları, daha keyifli bir keşif deneyimi sunmaktadır. Doğal güzellikler içerisinde konumlanmış tarihi mekânlar, fotoğraf tutkunları için de unutulmaz kareler yakalama imkânı vermektedir. Olimpos'a gelen ziyaretçilere, bölgenin sadece doğal güzelliklerini değil, bu eşsiz kültürel miras ve tarih hazinelerini de keşfetmeleri önemle tavsiye edilmektedir.

Olimpos'a Gitmek İçin 10 Neden

1. Eşsiz Antik Kent Kalıntıları

Olimpos, Likya Uygarlığı'ndan kalma, M.Ö. 2. yüzyıla dayanan etkileyici bir antik kente ev sahipliği yapmaktadır. Tiyatro, hamam, tapınak ve mezar yapıları gibi kalıntılar arasında dolaşırken, binlerce yıl öncesinin izlerini sürebilir ve tarihle iç içe bir deneyim yaşayabilirsiniz. Dağlar ve deniz arasında konumlanan bu antik kent, doğa içinde tarih keşfi yapmak isteyen gezginler için benzersiz bir atmosfer sunmaktadır.

2. Büyüleyici Doğal Güzellikler

Olimpos, çam ormanlarıyla kaplı dağlar, kristal berraklığında deniz ve el değmemiş doğasıyla ziyaretçileri büyüleyen bir cennet köşesidir. Bölgenin endemik bitki örtüsü ve zengin biyoçeşitliliği, doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen hazineler barındırır. Olympos Vadisi boyunca uzanan derenin oluşturduğu doğal manzara, şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir sığınak niteliğindedir.

3. Efsanevi Yanartaş (Chimaera)

Olimpos'un en ünlü doğal fenomeni olan Yanartaş, binlerce yıldır hiç sönmeden yanan doğal alev kaynaklarıyla dünya çapında bir üne sahiptir. Mitolojide Chimera canavarının nefesi olarak bilinen bu doğal gazın alevleri, özellikle gece ziyaretlerinde büyüleyici bir görüntü sunar. Doğal gaz çıkışlarının oluşturduğu bu etkileyici manzara, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler yakalama fırsatı sunmaktadır.

4. Muhteşem Plaj ve Berrak Deniz

Olimpos'un yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğundaki çakıl taşlı plajı, Akdeniz'in en temiz ve berrak sularıyla buluşmaktadır. Caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı olan bu plaj, doğal yaşamın korunduğu nadir kıyılardandır. Denize giren kayalıklar, küçük koylar ve turkuaz renkli sular, hem yüzmek hem de şnorkelle dalış yapmak için mükemmel bir ortam sağlar.

5. Bungalov ve Ağaç Evlerde Konaklama Deneyimi

Olimpos, klasik otel deneyimlerinden uzak, doğayla iç içe konaklama seçenekleriyle ünlüdür. Ağaç evler, ahşap bungalovlar ve bahçe içindeki taş yapılar, ziyaretçilere otantik ve unutulmaz bir konaklama deneyimi sunar. Birçok pansiyon ve hostelin ortak alanlarında hamaklar, şömine başları ve sosyal aktiviteler, yeni insanlarla tanışma ve kültürel etkileşim fırsatı yaratır.

6. Zengin Su Sporları ve Doğa Aktiviteleri

Olimpos, kano, deniz kayağı, parasailing ve dalış gibi çeşitli su sporları için ideal koşullara sahiptir. Likya Yolu'nun bir bölümü Olimpos'tan geçmekte olup, bölge trekking ve doğa yürüyüşleri için mükemmel patikalar sunmaktadır. Kanyoning, dağ bisikleti ve kaya tırmanışı gibi aktivitelerle macera dolu bir tatil geçirmek mümkündür.

7. Eşsiz Gece Hayatı ve Kampfire Partileri

Olimpos, gündüzün sakinliğinin aksine geceleri canlanan eşsiz bir atmosfere sahiptir. Olimpos Plajı kenarındaki barlarda ve pansiyonların ortak alanlarında düzenlenen kamp ateşi partileri, canlı müzik etkinlikleri ve sosyal aktiviteler, genç gezginler için cazibe merkezi oluşturmaktadır. Yıldızlarla dolu gökyüzü altında yeni arkadaşlıklar kurmak, farklı kültürlerden insanlarla tanışmak ve unutulmaz anılar biriktirmek için ideal bir ortam sunar.

8. Zengin Gastronomi Deneyimi

Olimpos'taki işletmeler, taze Akdeniz malzemeleriyle hazırlanan lezzetli yemek seçenekleri sunmaktadır. Genellikle konaklama ücretine dahil olan açık büfe kahvaltı ve akşam yemekleri, ev yapımı reçeller, zeytinyağlılar ve yerel tatlarla dolu bir ziyafet sunuyor. Plaj kenarındaki restoranlarda taze deniz ürünleri, mezeleri ve yerel Türk mutfağının spesiyallerini tatma şansı bulabilirsiniz.

9. Ekonomik Tatil İmkanları

Olimpos, lüks tatil beldelerine kıyasla çok daha uygun fiyatlarla kaliteli bir tatil deneyimi sunmaktadır. Genellikle yarım pansiyon hizmet veren bungalov ve oteller, her bütçeye uygun konaklama seçenekleri sağlar. Özellikle bahar ve sonbahar aylarında, fiyatların daha da uygun olduğu dönemlerde, ekonomik bir tatil yapmak mümkündür.

10. Çevre Gezileri İçin Stratejik Konum

Olimpos, Antalya'nın en güzel antik kentlerinden Phaselis'e, doğa harikası Adrasan Koyu'na ve Likya'nın önemli yerleşimi Myra'ya yakın mesafede yer almaktadır. Tekne turlarıyla Üç Adalar, Suluada ve Porto Ceneviz gibi muhteşem koylara günübirlik geziler düzenlenebilir. Kemer, Finike ve Kaş gibi turistik merkezlere yakınlığı sayesinde, bölgeyi keşfetmek isteyen gezginler için ideal bir üs konumundadır.

Olimpos Müze ve Tarihi Yapı Önerileri

Olimpos, Antalya'nın eşsiz bir beldesi olarak, zengin tarihi ve kültürel mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Bölgede yer alan müzeler ve tarihi yapılar, Likya uygarlığından Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan bir zaman dilimini kapsamakta ve ziyaretçilere adeta bir açık hava müzesi deneyimi sunmaktadır. Olimpos Antik Kenti, Yanartaş'ın mitolojik ateşleri, Akdeniz'in en iyi korunmuş Roma nekropolü ve Bizans bazilikalarının mimari zenginliği gibi pek çok değerli eseri bünyesinde barındırmaktadır.

Olimpos'taki müzeler, modern sergileme teknikleri, interaktif uygulamalar ve uzman rehberlik hizmetleriyle ziyaretçilere kapsamlı bir kültür-tarih yolculuğu vadediyor. Arkeolojik ve etnografik eserlerden oluşan zengin koleksiyonlar, bölgenin antik dönemlerden günümüze uzanan yaşam biçimlerini, geleneklerini ve kültürel değerlerini gözler önüne seriyor. Düzenli olarak güncellenen sergiler ve tematik etkinlikler, müzeleri canlı birer kültür-sanat merkezine dönüştürüyor.

Olimpos'un tarihi yapıları arasında Likya kaya mezarları, Roma tiyatrosu ve hamamları, Herakles Kapısı ve Orta Çağ kalesi öne çıkıyor. Bu yapılar, dönemlerinin mimari üsluplarını, mühendislik becerilerini ve estetik anlayışını yansıtmakla birlikte, bölgenin ticari ve kültürel zenginliğine de tanıklık ediyor. Olimpos'un mistik atmosferinde yürürken antik medeniyetlerin izini sürmek, ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Olimpos'un kültürel mirasını korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla yerel yönetimler, Kültür Bakanlığı ve bilim insanları yoğun çaba gösteriyor. Titiz restorasyon ve konservasyon çalışmaları, tarihi dokuya zarar vermeden eserlerin özgün hallerini muhafaza etmeyi hedefliyor. Sürdürülen arkeolojik kazılar ise her geçen gün yeni keşiflere olanak tanıyarak bölgenin tarihine ışık tutuyor.

Olimpos'u ziyaret etmek, yalnızca tarihi ve kültürel değerleri keşfetmek için değil, aynı zamanda eşsiz doğal güzellikleri deneyimlemek için de benzersiz bir fırsattır. Likya Yolu'nun en etkileyici rotalarından birini oluşturan Olimpos, ziyaretçilerine yeşille mavinin kucaklaştığı büyülü bir manzara sunuyor. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yapılacak ziyaretler, tarihi ve doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için ideal mevsimler olarak öne çıkıyor. Olimpos, Antalya'nın kültür turizmi potansiyelini yansıtan, mutlaka görülmesi gereken bir hazine niteliğindedir.

Olimpos'un Kültürel Mirası: Antik Likya'dan Günümüze Tarih Yolculuğu

Antalya'nın doğal güzellikleri ve turkuaz sularıyla ünlü Olimpos beldesi, Likya Uygarlığı'ndan günümüze uzanan çok katmanlı tarihi ve zengin kültürel mirasıyla ziyaretçilerine benzersiz bir açık hava müzesi deneyimi sunmaktadır. MÖ 2. yüzyılda Likya Birliği'nin önemli şehirlerinden biri olarak kurulan ve tarih boyunca Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde varlığını sürdüren Olimpos Antik Kenti, yeşil bitki örtüsü içerisinde saklı tapınak kalıntıları, antik tiyatro, nekropol alanları, Herakles Kapısı ve taş döşeli Roma caddesiyle geçmişin izlerini takip edebileceğiniz eşsiz bir arkeolojik hazinedir. Bölgenin en dikkat çekici noktalarından biri olan ve binlerce yıldır sönmeyen doğal alevleriyle mitolojide "Chimaera" olarak adlandırılan efsanevi canavarın evi kabul edilen Yanartaş, hem jeolojik bir doğa harikası hem de zengin kültürel hikayelere sahip mistik bir mekan olarak Olimpos'un tarih ve doğa tutkunları için vazgeçilmez destinasyonlarından biridir.

Olimpos'taki müzeler ve arkeolojik alanlar, modern sergileme teknikleri, interaktif uygulamalar ve uzman rehberlik hizmetleriyle ziyaretçilere kapsamlı bir kültür-tarih yolculuğu sunmaktadır. Akdeniz havzasının en iyi korunmuş mezarlık alanlarından olan Roma Nekropolü, vadinin her iki yakasına yayılmış mezar yapıları, anıt mezarlar ve lahitler üzerindeki kabartmalar ve yazıtlarıyla Roma toplumunun sosyal yapısı, inançları ve sanat anlayışı hakkında değerli bilgiler sağlarken, üç Bizans bazilikası erken Hıristiyanlık döneminin dini mimarisine ışık tutmaktadır. Olimpos koyunun güney ucunda yükselen ve 11-13. yüzyıllarda inşa edilen Orta Çağ kalesi, bölgenin Venedik ve Ceneviz dönemlerindeki deniz ticareti tarihine tanıklık eden stratejik bir savunma yapısı olarak öne çıkarken, vadinin yamaçlarında bulunan ve ahşap evlerin taş üzerine ustaca yansıtılmasıyla oluşturulan Likya tipi kaya mezarları ise Likya uygarlığının özgün cenaze mimarisini ve sanatını sergilemektedir.

Olimpos'taki tarihi yapılar arasında etkileyici mühendislik özellikleriyle dikkat çeken Roma hamamları, frigidarium (soğuk oda), tepidarium (ılık oda) ve caldarium (sıcak oda) bölümlerinden oluşan kompleks yapısı, zemin altından geçen ısıtma kanalları (hypocaust), su kemerleri ve kanalizasyon sistemiyle 2000 yıl öncesinin teknolojik başarılarını gözler önüne sermektedir. Olimpos'un turkuaz koyunda bulunan antik liman kalıntıları ve sualtına yayılmış Roma ve Bizans dönemlerine ait çapalar, amforalar ve gemi batığı parçaları, bölgenin denizcilik tarihine ışık tutan değerli su altı kültürel mirasını oluştururken, profesyonel rehberler eşliğinde yapılan dalışlar, Akdeniz'in derinliklerinde saklanan tarih hazinelerini meraklı ziyaretçilere sunmaktadır. Olimpos'un merkezinde yer alan ve kentin adını aldığı Olympiada Tapınağı kalıntıları, sütun parçaları, mimari blokları ve kült heykelleriyle Helenistik ve Roma dönemlerindeki dini uygulamalar hakkında değerli bilgiler sağlamakta, kazılarda bulunan adak eşyaları ve yazıtlar, tanrı ve tanrıçalara sunulan ritüelleri ve tapınağın şehir yaşamındaki merkezi rolünü belgelemektedir.

Olimpos'taki kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yerli ve yabancı arkeologların katılımıyla devam eden kazı ve araştırma çalışmaları, her yıl yeni bulguların ortaya çıkmasını sağlayarak bölgenin bilinmeyen tarihsel yönlerine ışık tutmaktadır. Yerel yönetimler, Kültür Bakanlığı ve bilim insanlarının titiz çalışmalarıyla sürdürülen restorasyon ve konservasyon projeleri, tarihi yapıların özgün dokusuna zarar vermeden korunmasını hedeflerken, modern teknikler kullanılarak yapıların ömrü uzatılmakta ve sürdürülebilir bir turizm anlayışıyla bu değerli miras korunmaktadır. Dijital belgeleme, arşivleme çalışmaları, sanal gerçeklik uygulamaları ve 3D modellemeler sayesinde Olimpos'un kültürel mirası dijital ortamda da yaşatılmakta, ziyaret edemeyenler için bile dünyanın dört bir yanındaki tarih meraklılarının erişimine sunulmaktadır.

Yemyeşil doğası ve turkuaz sahilleriyle büyüleyen Olimpos'u ziyaret etmek, sadece deniz-kum-güneş tatili arayan turistler için değil, tarih ve kültür turizmi meraklıları için de eşsiz bir deneyim sunmaktadır. İlkbahar ve sonbahar aylarında, iklimin daha ılıman olduğu dönemlerde düzenlenen kültür turları ve profesyonel rehberler eşliğinde yapılan keşif gezileri, bölgenin zengin tarihini ve kültürel dokusunu daha keyifli bir şekilde keşfetme imkanı sağlarken, akşam saatlerinde düzenlenen özel etkinlikler, antik kentlerin aydınlatılması ve meşalelerle yapılan gece turları mistik bir atmosferde tarih yolculuğu deneyimi sunmaktadır. Binlerce yıllık tarihi yapıları, doğayla bütünleşmiş antik kalıntıları, sualtı arkeolojik zenginlikleri ve mitolojik değeri olan doğal güzellikleriyle Olimpos, Antalya'nın mutlaka görülmesi gereken tarihi ve kültürel destinasyonları arasında yer almakta, Likya Yolu'nun en etkileyici rotalarından birini oluşturan konumuyla yeşille mavinin kucaklaştığı büyülü bir manzarada tarih ve doğa severler için unutulmaz anılar vaat etmektedir.

  • Olimpos Antik Kenti'ndeki en iyi korunmuş yapılar arasında Roma Hamamı, Nekropol alanı, Episkopeion (Piskoposluk Sarayı) ve Sütunlu Cadde bulunmaktadır. Roma Hamamı'nın duvarları, tonozları ve zemin döşemeleri büyük ölçüde günümüze ulaşmıştır. Nehir kenarında yer alan Sütunlu Cadde'de bazı sütunlar hala ayaktadır ve antik şehrin ana arterini göstermektedir. Nekropol alanındaki lahitler ve mezar odaları, Likya ve Roma dönemi cenaze gelenekleri hakkında bilgi sunmaktadır. Ayrıca, kentin doğu yakasındaki Herakles Kapısı ve Bizans dönemine ait bazilika kalıntıları da göreceli olarak iyi durumda korunmuştur.

  • Olimpos'taki Akropolis'e ulaşmak için antik kentin doğu tarafından başlayan patika yol takip edilmelidir. Yaklaşık 30 dakikalık bir tırmanışın ardından tepeye varılabilmektedir. Yol boyunca yer yer antik duvar kalıntıları ve sarnıçlar görülebilir. Akropolis'te Helenistik dönemden Roma dönemine uzanan surlar, gözetleme kuleleri ve savunma yapıları bulunmaktadır. Tepenin zirvesinden tüm Olimpos vadisi, antik kent kalıntıları ve Akdeniz'in panoramik manzarası görülebilmektedir. Akropolis alanında ayrıca küçük bir tapınak kalıntısı ve Bizans dönemine ait kilise temelleri de mevcuttur. Ziyaret için sabah saatleri tercih edilmeli ve uygun yürüyüş ayakkabıları giyilmelidir.

  • Olimpos'taki antik tiyatro, kentin kuzeybatı kesiminde yer almaktadır ve tipik bir Roma tiyatrosu özelliklerini taşımaktadır. Yaklaşık 3000-4000 kişilik kapasiteye sahip olduğu tahmin edilen tiyatro, doğal bir yamaç üzerine inşa edilmiştir. MS 2. yüzyıla tarihlenen yapı, günümüzde kısmen toprak altında kalmış durumdadır ve oturma sıralarının büyük bölümü zarar görmüştür. Sahne binası (skene) tamamen yıkılmış olup sadece temelleri görülebilmektedir. Orkestra bölümü ve alt cavea (oturma bölümü) kısmen belirgindir. Tiyatroda kapsamlı bir arkeolojik kazı ve restorasyon çalışması henüz yapılmamıştır. Bu nedenle yapı, diğer antik kentlerdeki tiyatrolara kıyasla daha az bilinmekte ve ziyaretçiler tarafından kolayca gözden kaçabilmektedir.

İlgili İçerikler

Antalya öyle gelişmiş bir turizm merkezi ki, burada herkesin hayalindeki tatile uygun bir ortam bulması çok kolay. Keza lüks oteller,...

Türkiye'deki En Önemli Tarihi Yapılar ve YerlerTürkiye, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış zengin bir kültürel mirasa sahiptir....

Antalya ülkemizde tatil denince ilk akla gelen şehirlerimizden. Üstelik sadece ülkemizde de değil... Antalya'nın dünya çapında turizm sektöründe haklı bir...

Popüler İçerikler
Çıralı Gezilecek Yerler: Çıralı ve Çevresinde Gezilecek En İyi 12 Yer Gezilecek Yerler
Çıralı Gezilecek Yerler: Çıralı ve Çevresinde Gezilecek En İyi 12 Yer

Antalya öyle gelişmiş bir turizm merkezi ki, burada herkesin hayalindeki...

Antalya Gezilecek En İyi Yerler: Antalya’da Gezilecek En İyi 16 Yer Tavsiyesi Doğal Güzellikler
Antalya Gezilecek En İyi Yerler: Antalya’da Gezilecek En İyi 16 Yer Tavsiyesi

Antalya ülkemizde tatil denince ilk akla gelen şehirlerimizden. Üstelik sadece...