Bursa’nın Mudanya ilçesi, son derece gelişmiş bir yerleşim yeri olmasına rağmen, hâlen huzurlu ve sakin atmosferini korumayı başaran destinasyonlardan biri. Yemyeşil doğası, denize çıkan sokakları, görkemli zeytin ağaçları ve binlerce yıllık tarihi mirasıyla bizce mutlaka keşfedilmeyi hak ediyor. Üstelik, Bursa merkeze yalnızca 30 kilometre uzaklıkta ve İstanbul’dan deniz otobüsüyle yaklaşık 1 buçuk saat içinde ulaşılabiliyor. Eğer yolunuz Mudanya’ya düşerse, beldenin hem tarihi dokusu hem de doğası hakkında söylediklerimizin abartılı olmadığını göreceksiniz. Tarih meraklılarının, beldenin en görkemli tarihi yapılarından biri olan Dereköy Kilisesi’ni de yakından görme fırsatını kaçırmamasını tavsiye ederiz.
Kendisiyle aynı ismi taşıyan mahallede yer alan Dereköy Kilisesi, 1857 yılından beri ayakta duran bir yapı. Elbette zamanın yıpratıcı etkisinden nasibini almış, ancak ihtişamından pek de bir şey kaybetmememiş. Bu tarihi Rum Ortodoks Kilisesi, anıtsal kilise mimarisine sahip. Mübadele öncesinde bölgenin en önemli ibadethanelerinden biriymiş, Rum nüfusun buradan göçmesinin ardından bir dönem cami olarak kullanılmış. Mudanya’ya 1972 yılında yeni bir cami inşa edilince tamamen terk edilmiş. Atıl kalan diğer tüm yapılar gibi, günden güne yıpranmaktan kaçamamış.
2025 yılı itibarıyla Mudanya Dereköy Kilisesi, hâlen hak ettiği özenli restorasyondan geçirilmiş değil. Bu nedenle içine girilmesi yasak, ancak dışarıdan bakıldığında da ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor. Ahşap süslemeleri, renkli kabartmaları ve duvar işlemeleriyle gerçek bir ustalık ürünü. Her yıl Fener Rum Patriği’nin de katıldığı ayinlere ev sahipliği yapmayı sürdürüyor. Umuyoruz ki, siz bu yazıyı okurken yeniden eski ihtişamına kavuşmuş olabilir. Çünkü Dereköy Kilisesi’ne yalnızca uzaktan bakarak bile aslında ne kadar etkileyici bir yapı olduğunu anlamak mümkün.