nerdeneredenerdenerede
İznik Müzeleri ve Tarihi Yapıları

İznik Müzeleri ve Tarihi Yapıları

İznik Müzeleri ve Tarihi Yapıları

İznik Kalesi

İznik Kalesi, Bursa’nın ev sahipliği yaptığı en köklü savunma yapılarından biri. İznik’in merkezinde yer alan...

İznik'in tam merkezinde yer alan İznik Ayasofya Camii, tarihin farklı dönemlerinden izleri aynı çatı altında...

Osmanlı mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olan Nilüfer Hatun İmareti, günümüzde İznik’in en ünlü müzesine...

İznik'teki Müzeler ve Tarihi Yapılar

Bursa'nın güzide ilçelerinden İznik, tarihi zenginlikleri ve kültürel mirası ile dikkat çeken, Marmara Bölgesi'nin en önemli arkeoloji merkezlerinden biridir. İznik İlçesi, dünyada eşine az rastlanan ve bütünüyle açık hava müzesi olan tarihi ve antik bir şehirdir ve çeşitli uygarlıkların kalıntılarını günümüze taşımaktadır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının arkeolojik ve etnografik kalıntılarıyla bütünleşmiş durumdadır. Bu köklü tarihî geçmiş, bugün şehrin çeşitli bölgelerinde yer alan müzelerde ve heykellerde kendini göstermektedir. Ziyaretçiler, bu eşsiz atmosferde yürürken adeta zaman yolculuğuna çıkmakta ve farklı dönemlerin izlerini aynı anda deneyimleyebilmektedir.

İznik'in müzeleri, bölgenin binlerce yıllık tarihini aydınlatan değerli koleksiyonlar barındırmaktadır. İznik Müzesi'nde 1500'e yakın eser sergilenmektedir ve eserlerin tarihi MÖ 6500lü yıllara kadar uzanır. Bu zengin koleksiyon, antik dönemlerden günümüze kadar uzanan kültürel sürekliliği gözler önüne sermektedir. Müze binası 1388 yılında Osmanlı Sultanı I. Murad'ın annesi Nilüfer Hatun anısına imaret olarak inşa edilmiş ve 14. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Müze koleksiyonları arasında Roma dönemi eserleri, Bizans kalıntıları ve İslami sanat örnekleri bulunmakta, her biri döneminin sanat anlayışını ve yaşam tarzını yansıtmaktadır.

Şehrin tarihi yapıları arasında özellikle dini mimari örnekleri büyük önem taşımaktadır. İznik Ayasofya Camii, orijinalinde bir kilise olarak inşa edilmiş ve 7. yüzyılda Roma döneminde inşa ettirilen bu yapı, Hristiyanlık için son derece önemlidir. İznik, Hristiyan alemi açısından da ayrı bir öneme sahiptir çünkü ilk ekümenik konsil, MS 325 tarihinde 218 piskoposun katılımıyla burada yapılmış ve Hristiyanlık dinine hayat veren İznik Yasaları adıyla bilinen 20 maddelik karar Senatüs Sarayında alınmıştır. Bu tarihi olaylar, İznik'i dünya tarihi açısından benzersiz bir konuma yerleştirmektedir. Osmanlı döneminde ise bu yapılar yeni işlevler kazanmış ve İslami mimari öğelerle zenginleştirilmiştir.

İznik'teki medreseler ve eğitim yapıları, Osmanlı döneminin bilim ve kültür hayatını yansıtan önemli eserlerdir. İznik'in merkezinde yer alan yapılardan biri olan Süleyman Paşa Medresesi, görmek isteyebileceğiniz en önemli tarihi yapılar arasında bulunmaktadır. 11 öğrenci odasına ve 1 dersliğe sahip olan bu medrese, U şeklinde bir plana sahiptir ve günümüzde çini sanatının yaşatıldığı önemli bir merkez haline gelmiştir. Medresenin içerisinde bulunan çini ve el sanatları atölyeleri ise medresenin önemini arttıran bölümlerdir. Bu yapılar, sadece tarihi değil, aynı zamanda yaşayan kültürel mekanlardır ve geleneksel sanatların günümüze taşınmasında önemli rol oynamaktadırlar.

İznik'in kültür turizmi potansiyeli, müzeleri ve tarihi yapıları sayesinde her geçen gün artmaktadır. Çeşitli dönemlerin askeri, siyasi, dini, sosyal ve kültürel yaşam biçimlerini bize yansıtan birçok uygarlığın kalıntılarını günümüze taşıyan ve buram buram tarih kokan İznik, yoğun imar faaliyetlerine sahne olmuş ve kentte çok sayıda abidevi yapı inşa edilmiştir. Bu zenginlik, araştırmacılar, tarih severler ve kültür meraklıları için benzersiz bir deneyim sunmaktadır. İznik her dönemden devraldığı mimari mirası ile bir açık hava müzesi niteliğini hala korumaktadır. Ziyaretçiler, bu eşsiz atmosferde geçmişin izlerini sürerken, aynı zamanda günümüz yaşamının da parçası olan bu mekanları keşfetme fırsatı bulmaktadırlar. Şehrin her köşesinde karşılaşılan tarihi kalıntılar, İznik'i Türkiye'nin en önemli tarihi destinasyonlarından biri haline getirmektedir.

İznik'in En İyi Müzeleri ve Tarihi Yapıları

İznik, Türkiye'nin en değerli tarihi şehirlerinden biri olarak, binlerce yıllık geçmişiyle ziyaretçilerini büyüleyen eşsiz bir destinasyondur. Bu antik kent, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan muhteşem yapılarıyla, tarihin canlı bir müzesi niteliği taşımaktadır. Marmara Bölgesi'nin kalbinde yer alan İznik, kültürel mirasıyla dünya çapında tanınan önemli bir merkez konumundadır. Şehrin her sokağında tarihten izler taşıyan eserler, geçmişin hikayelerini günümüze kadar taşımaya devam etmektedir.

İznik'in müze koleksiyonları, şehrin zengin kültürel dokusunu en iyi şekilde yansıtan değerli hazineler barındırmaktadır. Bu müzeler, arkeolojik bulgulardan sanat eserlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan koleksiyonlarıyla dikkat çekmektedir. Ziyaretçiler, bu müzelerde sergilenen eserler aracılığıyla İznik'in tarihsel gelişimini adım adım takip edebilmektedir. Her müze, farklı dönemlere ait eserleri titizlikle koruyarak, gelecek nesillere aktarılması için büyük özen göstermektedir.

Şehrin tarihi yapıları, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini sergileyen muhteşem eserlerdir. Bu yapılar, dönemin usta mimarları tarafından inşa edilmiş olup, günümüze kadar ayakta kalmayı başarmışlardır. Her yapı, bulunduğu dönemin sanat anlayışını ve teknik becerilerini yansıtan birer sanat eseri niteliğindedir. İnce işçiliği ve özgün tasarımlarıyla bu eserler, İznik'i tarihi turizm açısından vazgeçilmez bir merkez haline getirmektedir.

1. İznik Ayasofya Camii İznik'in tam merkezinde yer alan İznik Ayasofya Camii, tarihin farklı dönemlerinden izleri aynı çatı altında buluşturmuş eşsiz bir yapı. Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin mimari özelliklerini bünyesinde barındıran tarihi ibadethane, yaklaşık bin 700 yıllık geçmişiyle ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkmaya davet ediyor.

2. İznik Kalesi İznik Kalesi, Bursa’nın ev sahipliği yaptığı en köklü savunma yapılarından biri. İznik’in merkezinde yer alan görkemli yapının tarihçesi M.Ö. 258 yılına kadar uzanıyor. Kalenin inşasına, Roma İmparatorluğu döneminde ve Filip'in oğlu Antignius tarafından başlanılmış.

3. İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi Osmanlı mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olan Nilüfer Hatun İmareti, günümüzde İznik’in en ünlü müzesine dönüştürülmüş durumda. 1388 yılında Sultan I. Murat tarafından annesi Nilüfer Hatun'un anısına imarethane olarak inşa ettirilen tarihi yapı, 1960 yılından bu yana Türk İslam Eserleri Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.

İznik'in coğrafi konumu, tarih boyunca önemli ticaret yollarının kesişim noktasında bulunmasını sağlamıştır. Bu stratejik konum, şehrin kültürel çeşitliliğini artırarak, farklı medeniyetlerin etkilerinin bir araya gelmesine olanak tanımıştır. Doğu ile Batı arasındaki bu köprü rolü, İznik'in sanat ve kültür alanında benzersiz bir kimlik kazanmasına katkı sağlamıştır. Şehrin tarihi dokusu, bu kültürel zenginliğin en güzel yansımalarını sunmaktadır.

İznik'i keşfetmek isteyen her ziyaretçi, bu eşsiz şehirde tarihin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuk yaşayacaktır. Müzelerin sessiz koridorlarında dolaşırken, tarihi yapıların gölgesinde yürürken, geçmişin büyülü atmosferini derinden hissedeceksiniz. Bu değerli kültürel miras, sadece geçmişin tanığı değil, aynı zamanda geleceğe ışık tutan bir rehber niteliği taşımaktadır. İznik'in her köşesinde yaşanan bu tarihi deneyim, ziyaretçilerin hafızalarında kalıcı izler bırakmaya devam etmektedir.

İznik'e Gitmek İçin 10 Neden

Bursa ili sınırları içerisinde yer alan İznik, binlerce yıllık tarihi ve eşsiz doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan zengin kültürel mirası, bu eşsiz şehri Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri haline getiriyor. İznik Gölü kıyısında kurulmuş olan bu tarihi kent, hem tarih meraklıları hem de doğa severleri için vazgeçilmez bir destinasyon niteliği taşıyor.

1. Ayasofya Camii ve Bizans Mimarisi

İznik Ayasofya Camii, şehrin en önemli tarihi yapılarından biri olarak ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Bizans döneminden kalma bu muhteşem yapı, dönemin mimari ustalığını günümüze taşıyan eşsiz bir örnek teşkil ediyor. Yapının iç mekanındaki mozaikler ve duvar resimleri, sanat tarihçileri için paha biçilmez değere sahip.

Caminin kubbesindeki mimari detaylar ve süslemeler, Bizans sanatının inceliklerini gözler önüne seriyor. Yapının restorasyonu sırasında ortaya çıkarılan tarihi katmanlar, farklı dönemlerin izlerini barındıran çok katmanlı bir geçmişi ortaya koyuyor. Ayasofya Camii çevresinde yapılacak keşif gezileri, ziyaretçilere unutulmaz kültürel deneyimler yaşatıyor.

2. İznik Gölü ve Su Sporları

İznik Gölü, Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden biri olarak doğa severlere eşsiz imkanlar sunuyor. Gölün berrak suları ve çevresindeki doğal güzellikler, hem dinlence hem de aktif spor faaliyetleri için ideal ortam yaratıyor. Göl kenarında yer alan plajlar ve piknik alanları, ailece vakit geçirmek için mükemmel seçenekler oluşturuyor.

Su sporları tutkunları için kano, yelken ve yüzme gibi aktiviteler düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Göl çevresindeki yürüyüş parkurları, doğa yürüyüşü severlere farklı rotalar sunuyor. Gün batımında gölün yansıttığı manzaralar, fotoğraf tutkunlarına benzersiz kareler yakalama fırsatı veriyor.

3. İznik Çinileri ve Seramik Sanatı

İznik çinileri, Osmanlı döneminin en değerli sanat eserlerinden biri olarak dünya çapında ün kazanmış durumda. Geleneksel çini sanatının merkezi olan İznik, günümüzde de bu kadim sanatı yaşatmaya devam ediyor. Çini atölyelerinde yapılacak ziyaretler, üretim süreçlerini yakından gözlemleme imkanı sunuyor.

Çini müzelerinde sergilenen tarihi eserler, sanatın gelişim sürecini ve teknik inceliklerini gösteriyor. Ustalardan çini yapım teknikleri öğrenmek ve atölye çalışmalarına katılmak mümkün hale geliyor. Hediyelik çini ürünleri satın almak, İznik ziyaretinin unutulmaz hatıralarını eve taşıma fırsatı yaratıyor.

4. Roma ve Bizans Dönemi Kalıntıları

İznik, antik çağlarda Nikaia adıyla bilinen önemli bir şehir olarak tarih sahnesinde yer almış. Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılar, şehrin her köşesinde tarihle iç içe yaşama fırsatı sunuyor. Antik tiyatro, stadyum ve sur kalıntıları, geçmişin izlerini taşıyan önemli arkeolojik siteler oluşturuyor.

Şehir surları boyunca yapılacak yürüyüşler, antik dönemin şehir planlaması hakkında bilgi edinme imkanı veriyor. Arkeolojik kazı alanlarında bulunan eserler, dönemin yaşam tarzı ve kültürel yapısı hakkında ipuçları sağlıyor. Rehberli tarih turları, bu değerli mirası daha iyi anlaşılır kılmak için düzenli olarak organize ediliyor.

5. İznik İlk Ekümenik Konsili Tarihi

İznik, Hristiyanlık tarihinin en önemli olaylarından biri olan İlk Ekümenik Konsili'ne ev sahipliği yapmış. Bu tarihi olay, şehre uluslararası düzeyde dini ve kültürel önem kazandırmış durumda. Konsilin yapıldığı yerlerin ziyaret edilmesi, dini tarih meraklıları için eşsiz deneyimler oluşturuyor.

Konsil sırasında alınan kararlar ve bu kararların Hristiyanlık üzerindeki etkileri, tarihçiler için araştırma konusu olmaya devam ediyor. Şehirdeki dini yapılar ve anıtlar, bu önemli tarihi olayın izlerini taşıyor. İznik Konsili'nin dünya tarihi üzerindeki etkilerini anlatan müze sergileri, ziyaretçilere kapsamlı bilgiler sunuyor.

6. Yerel Mutfak ve Gastronomi Turizmi

İznik mutfağı, Marmara bölgesinin zengin lezzetlerini en iyi şekilde yansıtan otantik tatlar sunuyor. Göl balıkları, taze sebzeler ve yerel otlarla hazırlanan yemekler, damak zevkine hitap eden lezzetler oluşturuyor. Geleneksel lokantalar ve aile işletmeleri, ev yemeği tadında deneyimler yaşatıyor.

İznik pişmaniyesi ve diğer yerel tatlılar, şehrin gastronomi kimliğini oluşturan özel lezzetler arasında yer alıyor. Hasat dönemlerinde düzenlenen yemek festivalleri, yerel ürünleri tanıtma ve tadım imkanı sunuyor. Çiftlikten sofraya konseptindeki restoranlar, organik ve doğal ürünlerle hazırlanan sağlıklı menüler oluşturuyor.

7. Doğa Fotoğrafçılığı ve Kuş Gözlemciliği

İznik Gölü çevresi, doğa fotoğrafçıları ve kuş gözlemcileri için cennet niteliğinde ortamlar sunuyor. Göç rotaları üzerinde bulunan bu alan, yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Farklı mevsimlerde gözlemlenebilecek kuş türleri, ornitoloji meraklıları için zengin deneyimler oluşturuyor.

Gölün değişik saatlerindeki ışık oyunları, fotoğraf sanatçıları için eşsiz kompozisyonlar yaratıyor. Sabah sislerinin göl üzerindeki etkileri ve akşam ışıklarının yansımaları, profesyonel fotoğrafçılık için mükemmel fırsatlar sunuyor. Doğa yürüyüş rotaları boyunca karşılaşılacak manzaralar, sosyal medya paylaşımları için etkileyici içerikler oluşturuyor.

8. Termal Turizm ve Sağlık Kaynakları

İznik çevresinde bulunan termal kaynaklar, sağlık turizmi açısından önemli imkanlar sunuyor. Bu doğal kaynakların mineral içeriği, çeşitli sağlık sorunlarına şifa sağlama potansiyeli taşıyor. Termal tesislerde sunulan tedavi programları, hem sağlık hem de dinlence amaçlı ziyaretler için ideal seçenekler oluşturuyor.

Kaplıca sularının cilt hastalıkları ve romatizmal rahatsızlıklara faydaları bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Termal otellerde sunulan masaj ve fizik tedavi hizmetleri, stresi azaltıcı ve rahatlama sağlayıcı etkiler yaratıyor. Doğal ortamda gerçekleşen bu tedavi süreçleri, şehir yaşamının olumsuz etkilerinden korunma imkanı veriyor.

9. Festival ve Kültürel Etkinlikler

İznik, yıl boyunca düzenlenen çeşitli festival ve kültürel etkinliklerle ziyaretçilerini ağırlıyor. Çini festivali, geleneksel sanatların tanıtımı ve yaşatılması amacıyla organize ediliyor. Bu etkinlikler sırasında ustalar, becerilerini sergileme ve genç kuşaklara aktarma fırsatı buluyor.

Müzik festivalleri ve tiyatro gösterileri, kültürel yaşamı zenginleştiren aktiviteler arasında yer alıyor. Tarihi mekanların sahneye dönüştüğü bu etkinlikler, benzersiz atmosfer yaratıyor. Yerel halk oyunları ve folklor gösterileri, geleneksel kültürün canlı tutulmasını sağlıyor.

10. Butik Oteller ve Tarihi Konaklama

İznik'te bulunan butik oteller ve tarihi konaklar, otantik konaklama deneyimleri sunuyor. Restore edilmiş Osmanlı evleri ve geleneksel mimariye sahip tesisler, geçmişe yolculuk hissi yaratıyor. Bu konaklama seçenekleri, modern konforun tarihi dokuyla buluştuğu özel atmosferler oluşturuyor.

Tarihi yapılarda konaklama imkanı, ziyaretçilere unutulmaz anılar yaşatıyor. Otantik mobilyalar ve geleneksel dekorasyon öğeleriyle süslenmiş odalar, zamanda yolculuk hissi veriyor. Otel sahiplerinin kişisel ilgisi ve yerel tavsiyeleri, konaklama deneyimini daha da özel kılıyor.

İznik Müze ve Tarihi Yapı Önerileri

İznik, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin tarihi ve kültürel mirasa sahip eşsiz bir şehirdir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan bu kadim kent, müzeleri ve tarihi yapılarıyla ziyaretçilerine adeta zamanda yolculuk yaptırıyor. İznik'in dar sokaklarında gezinirken, her adımda geçmişin izlerine rastlamak mümkün.

Şehrin en önemli tarihi yapılarından biri olan Ayasofya Camii, Bizans mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Görkemli kubbeleri ve ihtişamlı iç dekorasyonuyla ziyaretçileri büyüleyen bu yapı, İznik'in simgesi haline gelmiş durumda. Ayrıca İznik Kalesi, şehrin savunma sisteminin önemli bir parçası olarak, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.

Osmanlı döneminin sosyal ve kültürel hayatına ışık tutan Nilüfer Hatun İmareti ise, günümüzde Türk İslam Eserleri Müzesi'ne dönüştürülmüş durumda. Bu müzede sergilenen eserler, İznik'in Osmanlı dönemindeki yaşantısını gözler önüne seriyor. Müze koleksiyonunda yer alan çiniler, seramikler, el yazmaları ve diğer sanat eserleri, şehrin kültürel zenginliğini yansıtıyor.

İznik, sadece tarihi yapılarıyla değil, doğal güzellikleriyle de ön plana çıkıyor. İznik Gölü'nün masmavi suları, şehre ayrı bir güzellik katıyor. Göl çevresinde yapılan yürüyüşler, doğayla iç içe unutulmaz anlar yaşama fırsatı sunuyor. Ayrıca İznik çinileri, dünyaca ünlü seramik sanatının en güzel örneklerini sergiliyor. Geleneksel yöntemlerle üretilen bu çiniler, şehrin kültürel mirasının önemli bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.

İznik'i ziyaret etmek, tarihin derinliklerinde keyifli bir yolculuğa çıkmak anlamına geliyor. Şehrin müzeleri ve tarihi yapıları, binlerce yıllık geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Doğal güzellikleriyle büyüleyen İznik, ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler yaşatıyor. Bu eşsiz şehri keşfetmek, Türkiye'nin kültürel mirasına yakından tanıklık etmek için benzersiz bir fırsat sunuyor.

İznik'in Eşsiz Müzeleri ve Bin Yıllık Tarihi Yapıları: Antik Dönemden Günümüze Kültürel Miras Rehberi

İznik, Türkiye'nin en değerli kültürel miraslarından birini oluşturan tarihi şehirlerden biridir ve binlerce yıllık geçmişiyle ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarır. Marmara Bölgesi'nin kalbinde yer alan bu antik kent, Roma İmparatorluğu'ndan Bizans dönemine, Selçuklu devletinden Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanan geniş bir tarihsel sürecin izlerini bünyesinde barındırmaktadır. Şehrin her sokağında karşılaşılan tarihi kalıntılar ve müze koleksiyonları, farklı uygarlıkların sanat anlayışlarını ve yaşam biçimlerini günümüze taşıyan değerli hazineler niteliğindedir.

İznik'in müze koleksiyonları, şehrin kültürel zenginliğini en iyi şekilde yansıtan değerli eserlerden oluşmaktadır. Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet veren Nilüfer Hatun İmareti, Osmanlı mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olarak hem mimari hem de müzecilik açısından büyük önem taşımaktadır. Müzede sergilenen çini eserler, seramik örnekler, el yazmaları ve ethnografik materyaller, İznik'in sanatsal mirasının derinliğini gözler önüne sermektedir.

Şehrin tarihi yapıları arasında özellikle dikkat çeken İznik Ayasofya Camii, Bizans döneminden kalma mimari ustalığın en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır. Bu eşsiz yapı, Hristiyanlık tarihinin en önemli olaylarından biri olan İlk Ekümenik Konsili'ne ev sahipliği yapmasıyla uluslararası düzeyde dini ve tarihi öneme sahiptir. Caminin kubbesindeki mimari detaylar ve iç mekandaki sanatsal öğeler, farklı medeniyetlerin kültürel etkileşiminin somut birer göstergesi niteliğindedir.

İznik Kalesi ve çevresindeki sur kalıntıları, antik dönemin şehir planlaması ve savunma sistemleri hakkında önemli bilgiler sunan arkeolojik sitelerdir. Roma döneminde inşa edilen bu yapılar, şehrin stratejik konumunu ve ticari önemini yansıtan değerli belgeler konumundadır. Kalenin farklı dönemlerde geçirdiği onarım ve eklemeler, İznik'in tarih boyunca yaşadığı kültürel dönüşümlerin mimari yansımalarını gözlemleme fırsatı sunmaktadır.

İznik'in doğal güzellikleri ve kültürel etkinlikleri, tarihi mirasını tamamlayan önemli unsurlar arasında yer almaktadır. İznik Gölü'nün berrak suları ve çevresindeki doğal ortam, şehrin tarihi dokusuna eşlik eden huzur verici atmosfer yaratmaktadır. Geleneksel çini sanatının yaşatıldığı atölyeler, dünya çapında ünlü İznik çinilerinin üretim süreçlerini yakından gözlemleme imkanı sunarken, yıl boyunca düzenlenen kültürel festival ve etkinlikler şehrin yaşayan miras niteliğini güçlendirmektedir.

  • İznik'de en önemli müze İznik Müzesi'dir ve 16 Ocak 2023'ten beri ziyarete açılmıştır. Bu müzede 1500'e yakın arkeolojik eser sergilenmekte olup eserlerin tarihi MÖ 6500'lü yıllara kadar uzanmaktadır. Müzede Roma dönemine ait mermer masa oyunu olan Ludus duodecim, Troya Savaşı işlemeli Akhilleus lahdi, Büyük İskender'in generali Antigonos lahdi ve Nigerine ile Astyris anne-kız lahdi gibi önemli eserler bulunmaktadır. Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi olarak ayrı bir müze hizmeti vermekte ve 1388 yılında inşa edilen tarihi binada Türk ve İslam eserleri sergilenmektedir. Bu müze binası 14. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.

  • İznik'in tarihi yapıları arasında en önemli eser İznik Ayasofya Camii'dir ve dört farklı medeniyetin izlerini taşımaktadır. Bu yapı 4-8. yüzyıllar arasında kilise olarak inşa edilmiş, 1331 yılında Orhan Gazi tarafından camiye dönüştürülmüştür. Camide Hıristiyanlık tarihinin en önemli toplantılarından 7. Konsil 787 yılında gerçekleştirilmiştir. İznik Surları ve Kalesi Roma İmparatorluğu döneminden kalma yaklaşık 4970 metre uzunluğunda güçlü savunma yapılardır. Surlar İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl olmak üzere dört ana kapıya sahiptir. Bu tarihi yapılar Bithynia döneminde MÖ 4. yüzyılda inşa edilmeye başlanmış, Roma ve Bizans dönemlerinde güçlendirilmiştir.

  • İznik müzeleri ve tarihi yapıları birbirine çok yakın mesafede bulunmakta ve tam gün süren kültür turları için ideal bir rota oluşturmaktadır. İznik Müzesi Eşrefzade Mahallesi'nde yer almakta ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Müzekart geçerlidir. İznik Ayasofya Camii şehir merkezinde dört ana yolun kesiştiği noktada konumlanmış olup hem ibadet hem de ziyaret için açıktır. İznik Kalesi ve surları ücretsiz olarak ziyaret edilebilmekte ve çepeçevre dolaşılarak tarihi kapılar keşfedilebilmektedir. Ziyaretçiler bu tarihi alanda Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin mimari özelliklerini bir arada görme fırsatı bulmaktadır.

İlgili İçerikler

Gündelik hayatın gitgide daha hızlı akan temposu ve hareketliliği içinde sükûnete ve huzura belki de her zamankinden daha fazla ihtiyaç...