Aydın'ın Didim ilçesine bağlı Balat Köyü’nün yakınlarında yer alan Milet Antik Kenti, antik dünyanın en önemli kültürel ve bilimsel merkezlerinden biri. Büyük Menderes Nehri'nin denize döküldüğü yere kurulmuş olan antik yerleşim, tarih boyunca nice önemli medeniyete ev sahipliği yapmış ve özellikle hem felsefe hem de bilim alanındaki katkılarıyla tarihe altın harflerle yazdırmış.
Milet Antik Kenti’nin tarihçesi hakikaten çok köklü, geçmişi M.Ö. 4000’lere kadar uzanıyor. Hitit kaynaklarında ismi Milawanda olarak geçen yerleşim, M.Ö. 11. yüzyılda İonyalı kolonistler tarafından yeniden kurulmuş. Arkaik dönemde İonia Konfederasyonu'nun başkenti olduğunu bildiğimiz Milet, dört farklı limanıyla önemli bir ticaret merkezi haline gelmiş. M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllar arasında yaşadığı altın çağında ise Karadeniz ve Akdeniz'deki kolonileri sayesinde büyük zenginlik kazanmış.
Milet'in en büyük özelliği, Batı felsefesinin doğduğu yer olması. "Felsefenin babası" olarak anılan Thales’in de memleketi. Thales, güneş tutulmalarını hesaplayabilen ve maddenin temel bileşenlerine dair teoriler geliştiren ilk bilim insanlarından biriydi. Öğrencileri Anaksimandros, Anaksimene ve Hekataios’un da dünya bilim tarihine olan katkıları paha biçilemez. Ayasofya'nın mimarı İsidoros ile ilk kent plancısı Hippodamos da Miletoslu isimler arasında.
Milet Antik Kenti’nde bugün görülebilen kalıntılar arasında 15 bin kişi kapasiteli tiyatro, Roma dönemi hamamları, Delphinion tapınağı, agoralar, gymnasium ve bouleuterion gibi birbirinden önemli yapılar yer alıyor. Ne yazık ki kentin en önemli eserlerinden biri olan Güney Agora'sının anıtsal kapısı, 20. yüzyılın başında parçalara ayrılarak Almanya'ya götürülmüş ve bugün Berlin Pergamon Müzesi'nde sergileniyor. Ancak kentte kalan yapıların her biri de kesinlikle görülmeye değer.
Haftanın her günü 08:30 ile 19:00 saatleri arasında ziyarete açık olan Milet Antik Kenti, MüzeKart’ın geçerli olduğu ören yerleri arasında. Giriş bileti alan ziyaretçiler ise aynı biletle Milet Müzesi’ni de gezme imkanı buluyor.