nerdeneredenerdenerede
Midyat Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Midyat Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Midyat Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Mor Gabriel Manastırı

Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan Mor Gabriel Manastırı, Süryaniler için çok büyük bir öneme sahip olan...

Midyat Konuk Evi

Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan ve Midyat Kaymakamlığı tarafından turizme kazandırılan üç katlı Midyat Konuk Evi,...

Midyat'taki Müzeler ve Tarihi Yapılar

Mardin'in bereketli toprakları üzerinde kurulmuş olan Midyat, binlerce yıllık tarihi boyunca sayısız medeniyetin izlerini taşıyan eşsiz bir kültür merkezidir. Bu kadim yerleşim, Asurlardan Romalılara, Bizanslılardan Selçuklulara ve Osmanlılara kadar birçok uygarlığın kültürel mirasını bünyesinde barındırmaktadır. Taşın diliyle konuşan bu tarihi kent, geleneksel mimarisiyle olduğu kadar zengin müzeleriyle de ziyaretçilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkarmaktadır. Midyat'ın çok katmanlı kültürel dokusu, hem yerel hem de uluslararası turistlerin ilgisini çeken benzersiz bir cazibe noktası oluşturmaktadır.

Midyat'taki müzeler, bölgenin zengin tarihsel geçmişini gözler önüne seren en önemli kültür hazineleri arasında yer almaktadır. Bu müzelerde sergilenen arkeolojik eserler, etnografik objeler, el sanatları ve geleneksel yaşam tarzını yansıtan koleksiyonlar, ziyaretçilere bölgenin kültürel zenginliği hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır. Her bir müze salonu, farklı dönemlere ait eserleriyle Midyat'ın çok kültürlü yapısını ve tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin izlerini sergilemektedir. Müzelerdeki interaktif sergiler ve dijital uygulamalar sayesinde, ziyaretçiler bölgenin tarihsel sürecini daha iyi anlama ve deneyimleme fırsatı bulmaktadır.

Midyat'ın tarihi yapıları, taş işçiliğinin en muhteşem örneklerini sergileyen mimari şaheserler olarak dikkat çekmektedir. Yüzyıllar boyunca ayakta kalmayı başaran bu yapılar, telkâri gümüş işçiliği gibi bölgeye özgü el sanatlarının inceliklerini taşıyan süslemeleriyle büyüleyici bir görsel şölen sunmaktadır. Dar sokaklarında yürürken her köşede karşılaşılabilen tarihi konaklar, hanlar, çarşılar ve ibadethaneler, ziyaretçilere geçmişin ihtişamını hissettirmektedir. Bu yapıların birçoğu, özgün işlevlerini koruyarak veya müze, butik otel, restoran gibi yeni işlevler kazanarak günümüz yaşamına entegre olmuş durumdadır.

Midyat'ın kültür hazinelerini keşfetmek için en uygun zamanlar, ılıman iklim koşullarının hüküm sürdüğü ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Bölgenin karasal iklimi nedeniyle yazın çok sıcak, kışın ise oldukça soğuk olabildiğinden, bahar aylarında yapılan ziyaretler daha konforlu bir gezi deneyimi sunmaktadır. Müzelerin çoğu haftanın her günü ziyarete açık olmakla birlikte, resmi tatillerde çalışma saatlerinde değişiklikler olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Tarihi yapıların bazıları halen aktif olarak kullanıldığından, ziyaret planı yaparken bu durumun dikkate alınması önemlidir.

Midyat'ın kültürel mirası, yerel yönetimler ve kültür kurumları tarafından yürütülen koruma ve tanıtım projeleriyle gelecek nesillere aktarılmaya çalışılmaktadır. Son yıllarda UNESCO Dünya Mirası geçici listesine alınması için çalışmalar yürütülen Midyat, bu sayede uluslararası alanda daha fazla tanınmaya başlamıştır. Bölgede yürütülen arkeolojik kazılar ve restorasyon çalışmaları, her geçen gün yeni kültürel değerlerin gün yüzüne çıkmasını sağlamaktadır. Dijital teknolojilerin de kullanılmasıyla oluşturulan sanal müze uygulamaları ve interaktif rehberler, Midyat'ın zengin kültürel mirasına dünyanın her yerinden erişim imkânı sunarak, bölgenin kültür turizminin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

Midyat'ın En İyi Müzeleri ve Tarihi Yapıları

Güneydoğu Anadolu'nun kalbinde yer alan Midyat, binlerce yıllık tarihi ile ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkaran eşsiz bir destinasyondur. Mezopotamya uygarlıklarından günümüze kadar uzanan zengin kültürel mirası, bu kadim yerleşimi açık hava müzesine dönüştürmüştür. Taş işçiliğinin en muhteşem örneklerini sergileyen yapıları, farklı inançların bir arada yaşama kültürünün somut göstergeleri olan dini mekânları ve geleneksel yaşam alanları ile Midyat, kültür turizmi severlerin uğrak noktalarından biridir. Her sokağı ve her yapısı ayrı bir hikâye barındıran bu kadim şehir, ziyaretçilerine unutulmaz bir tarih ve kültür deneyimi sunmaktadır.

Midyat'ın müzeleri, bölgenin çok katmanlı kültürel yapısını ve zengin tarihini yansıtan değerli koleksiyonlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu müzelerde sergilenen arkeolojik buluntular, etnografik eserler, geleneksel el sanatları örnekleri ve gündelik yaşama dair objeler, bölgenin benzersiz kültürel mozaiğini gözler önüne sermektedir. Süryani, Arap, Kürt, Yezidi ve Türk kültürlerinin harmonisini yansıtan bu koleksiyonlar, farklı dönemlere ait yaşam tarzlarına ışık tutmaktadır. Modern sergileme teknikleriyle desteklenen müze deneyimi, ziyaretçilere interaktif bir öğrenme ortamı sağlayarak Midyat'ın çok kültürlü yapısını keşfetme imkânı sunmaktadır.

1. Mor Gabriel Manastırı Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan Mor Gabriel Manastırı, Süryaniler için çok büyük bir öneme sahip olan bir din merkezi olarak biliniyor. Hatta günümüzde ayakta duran en eski Süryani Ortodoks Manastırı olma ünvanına sahip. Güngören Köyü sınırları içerisinde bulunan bu tarihi yapı, Mardin merkezden Midyat’a giderken yol üzerinde görülebiliyor.

Midyat'ın en dikkat çekici özelliklerinden biri, telkâri (gümüş işçiliği) ve taş işçiliği gibi geleneksel zanaat örneklerinin müzelerde ve atölyelerde yaşatılıyor olmasıdır. Yüzlerce yıllık ustaların ellerinde şekillenen bu sanat eserleri, günümüzde hem müzelerde sergilenmekte hem de canlı gösterilerle ziyaretçilere tanıtılmaktadır. Midyat'ın müzelerinde ayrıca, bölgeye özgü dokuma örnekleri, bakır işçiliği ürünleri ve ahşap oymacılığı eserleri gibi geleneksel el sanatlarının nadide örnekleri de bulunmaktadır. Bu müzeler, sadece geçmişi sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda yaşayan kültürel mirasın aktarılmasına ve korunmasına da katkıda bulunmaktadır.

Midyat'ın tarihi yapıları, Mezopotamya'nın kadim medeniyetlerinden günümüze kadar uzanan bir zaman çizelgesini yansıtır niteliktedir. Sarı kalker taşından inşa edilmiş geleneksel Midyat evleri, dar ve kıvrımlı sokakları, avlulu konakları, görkemli kilise ve manastırları, tarihi camileri ve çarşıları ile bu kent, Anadolu'nun kültürel zenginliğinin en güzel örneklerindendir. Her yapı, döneminin mimari anlayışını, estetik değerlerini ve yaşam felsefesini yansıtan birer sanat eseri niteliğindedir. Bu yapıların çoğu, orijinal işlevlerini sürdürmekte veya kültürel mekânlar olarak yeniden düzenlenerek hem yerel halkın hem de turistlerin ilgi odağı olmaya devam etmektedir.

Midyat'ı ziyaret etmek, sadece tarihi yapıları görmek değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir kültürün içine dalıp farklı inançların, dillerin ve geleneklerin bir arada yaşama pratiğini deneyimlemektir. Bölgenin zengin gastronomisi, geleneksel el sanatları, yerel müziği ve misafirperver insanlarıyla birleşen bu kültürel deneyim, ziyaretçilere tam anlamıyla bütünsel bir seyahat sunmaktadır. Midyat'ın müzeleri ve tarihi yapıları, sadece geçmişi anlamak için değil, aynı zamanda kültürler arası diyaloğun ve barış içinde bir arada yaşamanın mümkün olduğunu göstermek için de önemli mekânlardır. Bu nedenle, Midyat'ın kültürel hazinelerini keşfetmek, sadece bir turizm aktivitesi değil, aynı zamanda farklı kültürleri anlama ve takdir etme yolunda önemli bir adımdır.

Midyat'a Gitmek için 10 Neden

1. Tarihi Taş Evleri ve Mimari

Midyat, yüzlerce yıllık geçmişe sahip eşsiz taş evleriyle ünlü olan ve bu mimarisiyle adeta açık hava müzesi niteliğindeki bir kenttir. Her biri birer sanat eseri olan bu evler, bölgeye özgü sarımtırak kireç taşından yapılmış olup, üzerlerindeki oyma işçilikleri ve süslemeleriyle ziyaretçileri büyülemektedir. Dar sokaklar, kemerli geçitler ve avlulu evlerden oluşan bu mimari doku, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunmaktadır.

2. Mezopotamya'nın Kadim Kültürü

Midyat, Mezopotamya'nın merkezinde yer alan ve binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini taşıyan önemli bir kültür merkezidir. Süryani, Arap, Kürt ve Türk kültürlerinin bir arada barış içinde yaşadığı nadir yerleşimlerden biri olarak, ziyaretçilerine çok kültürlü bir deneyim sunmaktadır. Bu kültürel mozaik, kentteki her yapıda, her sokakta ve günlük yaşamın her anında kendini hissettirmektedir.

3. Eşsiz El Sanatları ve Telkâri

Midyat, dünyaca ünlü telkâri (gümüş işlemeciliği) sanatının en önemli merkezlerinden biridir ve bu sanat yüzyıllardır ustadan çırağa aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Gümüş teller kullanılarak yapılan ince işçilikli takılar, biblolar ve günlük kullanım eşyaları, zanaatın en üst düzey örneklerini sergilemektedir. Çarşıdaki telkâri atölyelerinde ustaların ellerinde şekillenen bu sanat eserlerini izlemek ve satın almak, unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

4. Manastırlar ve Dini Yapılar

Midyat ve çevresi, erken Hristiyanlık döneminden kalma manastırlar ve kiliselerle doludur ve bu yapılar dini turizm açısından büyük önem taşımaktadır. Mor Gabriel Manastırı, Mor Abay Manastırı ve Deyrulzafaran Manastırı gibi tarihi yapılar, hala aktif olarak kullanılmakta ve ziyaretçilere açık bulunmaktadır. Bu manastırlar sadece mimari açıdan değil, içlerinde barındırdıkları el yazmaları, ikonalar ve dini eserlerle de kültürel hazine niteliğindedir.

5. Lezzetli Yerel Mutfak

Midyat mutfağı, Mezopotamya'nın zengin gastronomik mirasını yaşatan özgün lezzetleriyle gurmeleri cezbetmektedir. Kaburga dolması, içli köfte, sembusek, harire tatlısı ve Midyat çayı gibi yerel tatlar, bölgenin tarihini ve kültürel çeşitliliğini yansıtan gastronomik şölenler sunmaktadır. Özellikle Süryani şarapçılık geleneğinin yaşatıldığı kentte, yerel üzümlerden üretilen şarapları tatmak, gastronomi tutkunları için kaçırılmaması gereken bir deneyimdir.

6. Tur-Abdin Bölgesi'nin Doğal Güzellikleri

Midyat, Tur-Abdin (İbadet Edenlerin Dağı) olarak bilinen ve etkileyici doğal güzelliklere sahip bölgenin merkezinde yer almaktadır. Kalker tepeler, vadiler ve platolardan oluşan bu coğrafya, özellikle ilkbahar aylarında rengarenk çiçeklerle bezenerek görsel bir şölen sunmaktadır. Bölgedeki doğa yürüyüşü rotaları, dağ bisikleti parkurları ve piknik alanları, doğa tutkunları için ideal aktivite fırsatları sunmaktadır.

7. Film Platolarına Dönüşen Sokakları

Midyat'ın otantik sokakları ve taş evleri, son yıllarda birçok film ve dizi çekimine ev sahipliği yapmakta ve bu durum kente olan turistik ilgiyi artırmaktadır. Sıla, Bir Zamanlar Çukurova ve Hercai gibi popüler yapımların çekildiği mekânları gezmek, dizi ve film tutkunları için heyecan verici bir deneyimdir. Kentteki birçok işletme, çekimlerde kullanılan mekânlara dair rehberli turlar düzenleyerek ziyaretçilere nostaljik bir yolculuk sunmaktadır.

8. Misafirperver Yerel Halk

Midyat halkı, farklı kültürlerden gelen ziyaretçileri ağırlamaktan büyük keyif alan, sıcakkanlı ve misafirperver insanlardan oluşmaktadır. Çay içmeye davet eden esnaf, yol tarif eden yaşlılar ve güleryüzlü çocuklarla dolu sokaklarda, kendinizi evinizde hissetmeniz kaçınılmazdır. Bu samimi karşılama ve içten paylaşım kültürü, Midyat ziyaretinizi sıradan bir turistik geziden çok daha anlamlı bir kültürel alışverişe dönüştürmektedir.

9. Geleneksel El Dokuma Ürünleri

Midyat ve çevresi, geleneksel dokumacılık sanatının yaşatıldığı önemli merkezlerden biridir ve yöreye özgü desenlerle süslenen kilimler, halılar ve kumaşlar büyük ilgi görmektedir. Doğal boyalarla renklendirilen ipliklerden el tezgâhlarında dokunan bu ürünler, bölgenin kültürel mirasını yansıtan değerli eserlerdir. Yerel dokuma atölyelerinde üretim sürecini izlemek ve özgün bir parçaya sahip olmak, zanaata değer veren gezginler için kaçırılmayacak bir fırsattır.

10. Konaklama Deneyimi Sunan Butik Oteller

Midyat'taki tarihi taş evlerin bir kısmı, özgün mimarilerini ve otantik atmosferlerini koruyarak konforlu butik otellere dönüştürülmüştür ve bu mekânlarda konaklamak başlı başına bir deneyimdir. Geleneksel avluda servis edilen kahvaltılar, yerel lezzetlerin sunulduğu akşam yemekleri ve taş duvarlara sahip odalarda geçirilecek geceler, ziyaretçilere zamanın ötesinde bir konaklama deneyimi sunmaktadır. Bu butik otellerin birçoğu aynı zamanda yerel el sanatları, mutfak kültürü ve müzik üzerine workshoplar düzenleyerek misafirlerine kültürel bir daldırma deneyimi yaşatmaktadır.

Midyat Müze ve Tarihi Yapı Önerileri

Midyat, Güneydoğu Anadolu'nun tarihi ve kültürel zenginliğiyle dikkati çeken, binlerce yıllık tarihiyle ziyaretçilerine adeta zaman yolculuğu yaşatan eşsiz bir destinasyondur. Mezopotamya medeniyetlerinin izlerini taşıyan kadim kent, geleneksel mimarisi, çok katmanlı kültürel dokusu ve yaşayan el sanatlarıyla bölgenin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Midyat'ın müzeleri, tarihi yapıları ve doğal güzellikleri, bu antik yerleşimi açık hava müzesine dönüştürerek kültür turizmi severlere unutulmaz deneyimler sunmaktadır.

Midyat'ın tarihi taş evleri ve manastır kompleksleri, kentin çok kültürlü geçmişini yansıtan en önemli yapılar arasında yer alır. Sarımtırak kireç taşından inşa edilmiş geleneksel Midyat evleri, oyma işçilikleri ve süslemeleriyle görsel bir şölene dönüşürken; Süryani kültürünün yaşayan sembolleri olan Mor Gabriel ve Deyrulzafaran Manastırları, mimari ihtişamlarıyla ziyaretçilerini büyüler. Kentteki müzeler ise Mezopotamya'nın kadim medeniyetlerine ait eserleri, günümüze kadar ulaşan geleneksel el sanatlarını ve etnografik zenginlikleri koruyarak gelecek kuşaklara aktarır.

Midyat, dünyaca ünlü telkâri (gümüş işçiliği) sanatının yaşatıldığı en önemli merkezlerden biridir. Gümüş telin ince işçilikle şekillendirildiği bu zanaat, yüzyıllardır ustadan çırağa aktarılarak günümüze kadar gelmiş ve kentin kültürel mirasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Çarşıdaki telkâri atölyelerinde ustaların elinde hayat bulan takılar, biblolar ve dekoratif objeler, ziyaretçilerine otantik bir alışveriş deneyimi sunar.

Midyat mutfağı da tıpkı kentin tarihi ve kültürü gibi zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Kaburga dolması, harire tatlısı, sembusek gibi yöresel lezzetler, Mezopotamya'nın kadim gastronomik mirasını sofralara taşırken; şarapçılık geleneğiyle ünlü kent, bağlarında yetişen üzümlerden ürettiği şaraplarıyla da ünlüdür. Midyat'ı keşfe çıkan gastronomi tutkunları, yerel lezzetleri tatmanın yanı sıra; geleneksel yöntemlerle üretilen doğal ürünlere de ulaşma şansı yakalar.

Midyat'ın doğal güzellikleri de en az kültürel zenginlikleri kadar etkileyicidir. Tur-Abdin bölgesinin kalker tepeleri, endemik bitki örtüsü ve tertemiz havasıyla çevrili kırsal peyzajı; doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, fotosafari gibi aktiviteler için eşsiz rotalar sunar. İklim koşullarının elverişli olduğu bahar aylarında yapılan Midyat gezileri, doğanın tüm ihtişamıyla uyanışına tanıklık etme ve kültürel zenginlikleri keşfetme açısından ideal bir zamanlamadır.

Midyat'ın Kültürel Hazineleri: Müzeler ve Tarihi Yapılar Rehberi

Mezopotamya'nın bereketli topraklarında konumlanan Midyat, binlerce yıllık zengin tarihini yansıtan eşsiz müzeleri ve göz alıcı mimari yapılarıyla kültür turizmi tutkunlarını kendine çekmektedir. Asurlardan Osmanlılara uzanan çok katmanlı geçmişi, sarı kalker taşından inşa edilmiş geleneksel konakları ve dünyaca ünlü telkâri sanatıyla bu kadim kent, ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu sunmaktadır. Mor Gabriel Manastırı, Deyrulzafaran Manastırı gibi erken Hristiyanlık döneminden kalma dini yapılar ve Midyat'ın daracık sokaklarındaki taş evler, bölgenin kültürel mozaiğini yaşayan birer kanıt olarak varlıklarını sürdürmektedir.

Tur-Abdin olarak bilinen bölgenin merkezi konumundaki Midyat, Süryani, Arap, Kürt ve Türk kültürlerinin harmonisini yansıtan etnografik müzeleriyle de dikkat çekmektedir. Müzelerde sergilenen arkeolojik buluntular, geleneksel el sanatları ve gündelik yaşama dair objeler, ziyaretçilere bölgenin benzersiz kültürel zenginliğini keşfetme imkânı sunmaktadır. İnteraktif sergiler ve dijital uygulamalarla desteklenen müze deneyimi, tüm yaş gruplarından ziyaretçilere hitap ederek, Midyat'ın çok kültürlü yapısını modern bir anlatımla aktarmaktadır.

Midyat'ın gastronomik hazineleri de en az tarihi ve kültürel zenginlikleri kadar ziyaretçileri cezbetmektedir. Kaburga dolması, içli köfte, sembusek gibi yöresel lezzetler ve geleneksel yöntemlerle üretilen Süryani şarapları, bölgenin köklü mutfak kültürünü sofralara taşımaktadır. Yerel restoranlarda sunulan otantik tatlar, tarihi konaklarda düzenlenen yemek atölyeleri ve bağ evlerinde yapılan şarap tadımları, Midyat gezilerini gastronomik bir şölene dönüştürmektedir.

Midyat'ı ziyaret etmek için en ideal zamanlar, ılıman iklim koşullarının hüküm sürdüğü ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Bu dönemlerde Tur-Abdin'in doğal güzellikleri tüm ihtişamıyla kendini gösterirken, kültürel mekânları keşfetmek için daha konforlu bir ortam sunulmaktadır. Son yıllarda butik otellere dönüştürülen tarihi taş evlerde konaklama imkânı, ziyaretçilere otantik bir deneyim yaşatırken, bölgenin kültürel mirasının sürdürülebilirliğine de katkı sağlamaktadır.

UNESCO Dünya Mirası geçici listesine alınması için çalışmalar yürütülen Midyat, dijital teknolojilerin de kullanılmasıyla oluşturulan sanal müze uygulamaları ve interaktif rehberlerle dünyanın her yerinden erişilebilir hale gelmektedir. Yerel yönetimler ve kültür kurumları tarafından yürütülen koruma ve tanıtım projeleri, bu kadim kentin kültürel hazinelerinin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktadır. Ziyaretçilere sunduğu çok yönlü deneyim ile Midyat, sadece bir turizm destinasyonu değil, aynı zamanda farklı kültürleri anlama ve takdir etme yolunda önemli bir durak olarak Türkiye'nin kültür turizmi rotasında benzersiz bir konuma sahiptir.

  • Midyat'ta ziyaret edilmesi gereken başlıca tarihi yapılar arasında Mor Gabriel Manastırı, Midyat Konuk Evi Müzesi, Mor Hobil Kilisesi, Mor Barsavmo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi ve Estel Camii bulunmaktadır. Ayrıca şehrin karakteristik taş evleri, dar sokakları ve geleneksel çarşıları da önemli kültürel değerlerdir. Telkari ve gümüş işçiliği atölyeleri, Midyat'ın özgün el sanatlarını sergilemektedir. Mor Abraham Manastırı ve Mor Şarbel Kilisesi de bölgenin çok kültürlü mirasını yansıtan diğer önemli yapılardır.

  • Midyat Konuk Evi Müzesi'nde geleneksel Midyat yaşamını yansıtan etnografik eserler, yöresel kıyafetler, ev eşyaları ve Süryani el yazmaları sergilenmektedir. Müzenin kendisi de 19. yüzyıldan kalma geleneksel Midyat mimarisinin güzel bir örneğidir. Ayrıca telkari ve taş işçiliği örnekleri, mutfak kültürüne ait objeler, düğün ve tören kıyafetleri, geleneksel tarım aletleri ve Mezopotamya bölgesindeki yaşam kültürünü yansıtan diğer malzemeler de müzede sergilenmektedir. Ziyaretçiler, müzede bulunan avlu ve geleneksel odalarda yöresel mimari özellikleri de gözlemleyebilirler.

  • Midyat'taki tarihi yapılar çoğunlukla Bizans, Artuklu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine aittir. Mor Gabriel Manastırı MS 397 yılına kadar uzanan tarihi ile dünyanın en eski Süryani manastırlarından biridir. Tarihi yapıları ziyaret etmek için en ideal zamanlar ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) aylarıdır. Bu dönemlerde hava sıcaklıkları daha ılıman olduğundan, taş yapıların bulunduğu dar sokaklarda gezmek daha konforludur. Midyat'taki müzelerin çoğu Pazartesi günleri kapalıdır ve bazı dini yapılar için önceden izin almak gerekebilir. Kış aylarında nadir de olsa kar yağışı nedeniyle ulaşım zorlaşabilir, yaz aylarında ise yüksek sıcaklıklar nedeniyle ziyaretler için sabah veya akşam saatleri tercih edilmelidir.

İlgili İçerikler

Türkiye'deki En Önemli Tarihi Yapılar ve YerlerTürkiye, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış zengin bir kültürel mirasa sahiptir....

Ülkemize ev sahipliği yapan bu bereketli coğrafya tarih boyunca sayısız medeniyeti ağırladı. Bu sayede biz de bugün çok zengin bir...

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en turistik lokasyonu olan Mardin, farklı dinlerin ve kültürlerin uzun süre boyunca huzur içinde yaşadığı kadim topraklara...

Popüler İçerikler