Malabadi Köprüsü, Diyarbakır’ın merkez ilçesi Sur’a 98 kilometre kadar uzaklıkta bulunan Silvan ilçesi sınırlarındadır.
Artuklular zamanında yapılmış olan köprünün inşa tarihi 1147’dir. Timurtaş Bin-i Gazi’nin yaptırdığı köprü, 40,86 metre açıklığındaki ana kemeriyle dünyadaki taş köprüler arasında en büyük kemere sahip köprü unvanını elinde tutar. Mostar Köprüsü’nün ikizi kabul edilen köprünün Abbasiler döneminde inşa edildiği de söylenir. Batman Çayı üzerinde bulunan köprüde kervan yolcularının dinlenebileceği odalar da mevcuttur. Malabadi Köprüsü’nün uzunluğu 150 metre civarındadır.
Malabadi Köprüsü’nün en ünlü hikâyesi şöyledir: Hikâyenin kahramanı Bad, karşı kıyıda yaşayan bir kıza âşık olur. Aşkları karşılıklıdır ve daha fazla uzak kalmak istemeyen kız, yüzerek karşı kıyıya geçmeye karar verir. O zamanlar çayın suyu çok daha fazla olduğundan, kız suda kaybolur gider. Bunun üzerine Bad, Silvan’ın beyinden bir köprü yapmasını ister. İster ki başka âşıkların kaderi onlarınki gibi olmasın. Köprü inşaatı başlar ancak işçiler kemer açıklığı çok geniş tutulan bu köprü işini yarıda bırakır. Silvan beyi, Bad’ı çağırarak durumu anlatır ve isterse köprünün yapımını kendi tamamlayabileceğini söyler. Bad köprüyü tamamlamaya gönüllü olur ancak bunun karşılığında Silvan beyinin elini bileğinden kesmesini ister. Köprüyü bitiremezse de kendisinin kolunu kesmelerini söyler. Neticede Bad köprüyü tamamlar ve Silvan beyi verdiği sözü tutarak elini keser. Köprüye de “Bad’ın Evi” anlamına gelen Malabadi adı verilir.
Söz yazarı Selçuk Alagöz Malabadi Köprüsü’ne atfedilen hikâyelerden birini şarkı haline getirmiştir. Malabadi Köprüsü adıyla çıkarılan bu şarkı 1970’lerin en sevilen şarkılarından biri olmuştur.