İzmir’in en büyük ve görkemli camisi olan Hisar Camisi, Konak ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Aynı zamanda kentin ilk anıtsal yapılarından biri olduğu da bilinen bu gösterişli ibadethane, 1592 yılında Aydınoğulları soyundan gelen ve Molla Yakup ismiyle de bilinen Yakup Bey tarafından inşa ettirilmiş. Konak’ın Hisarönü bölgesine de ismini veren Hisar Camisi’nin, diğer ismiyle Hisar Camii’nin tasarımında merkezi bir kubbe ve onu çevreleyen küçük kubbeler kullanılmış. Küçük kubbeler harim mekanını, yani ibadetin yapıldığı asıl bölümü örtüyor. Caminin hem Kemeraltı çarşısının hem de Kızlarağası Hanı’nın oldukça yakınında yer alması, turistik açıdan da taşıdığı değeri artırıyor.
Evliya Çelebi’nin 1672 yılında yaptığı İzmir seyahatinde varlığını kayda geçirdiği Hisar Camisi; 1813, 1868 ve 1881 yılında meydana gelen depremlerde ciddi hasarlar almış. Bu nedenle tarihte birden çok kez kapsamlı onarım çalışmalarından geçirilmiş. 1927 yılında yapılan restorasyon çalışmasında, caminin deprem nedeniyle yıkılan minaresinin yerine yeni bir minare inşa edilmiş. 2011 yılında yeniden ibadete açılan Hisar Camisi, günümüzde hâlen işlevini koruyor. İnşasında ağırlıklı olarak kesme taş ve moloz taş kullanılan bu yapı, Roma mimarisini andıran sütun başlıklarıyla ve İtalyan mimarisi esintileri taşıyan mihrabıyla da göz dolduruyor. Hisar Camisi’nin en dikkat çeken özelliklerinden biri de üç mihraplı olması. Ayrıca; hem içinde yer alan kalem işi süslemeleri, hem de hat sanatının en etkileyici örnekleriyle donatılmış panoları ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor.