1865 yılında Amasya’da defterdar olarak görev yapan Hasan Talat Efendi tarafından inşa ettirilen Hazeranlar Konağı, günümüzde şehrin Merkez ilçesinin Hatuniye Mahallesi’nde yer alıyor. Konağın ismi, bu yapıda uzun yıllar boyu yaşamış olan Hezeran Hanım’dan geliyor. Müze Müdürlüğü’ne bağlı olan Hazeranlar Konağı, aslında bir etnografya müzesi. Müze Ev ya da Etnografya Müzesi isimleriyle de anılan yapı, 1979 yılında Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce restore edilmiş ve kamulaştırılmış. Teşhirde sayısı 350’yi aşkın etnografik eser kullanılmış ve söz konusu eserler çoğunlukla 19. yüzyılı yansıtan eşyalardan oluşuyor. Bu eşyaların arasında kıyafetlerden mutfak eşyalarına, kilimlerden halılara, ziynet eşyalarından aksesuarlara kadar birçok farklı objeye rastlayabiliyorsunuz. Konağın planı dört eyvanlı ve orta sofalı şekilde oluşturulmuş. Bu haliyle Osmanlı Dönemi’nden günümüze dek ulaşan yöresel sivil mimari eserlerinin en güzel ve etkileyici örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Hazeranlar Konağı’nda bulunan en dikkat çekici eserler arasında kitabeli halıların, altın rengindeki sırma işlemelerin ve gümüş ziynet eşyalarının olduğunu söylemek mümkün. Elbette bindallıları da unutmamak gerek. Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği bu eserler, 19. yüzyılın sosyal yaşantısına dair de önemli izleri yansıtıyor. Günümüzde, Hazeranlar Konağı’nın üst katları Müze Ev olarak kullanılıyor. Ayrıca, konağın bodrum katında da ziyaretçileri bir güzel sanatlar galerisi karşılıyor. Yeşilırmak’ın kıyısında yer alan bu etkileyici konak, geçmişin tozlu sayfalarında keyifli bir yolculuğa çıkmak isteyen tüm ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.