Amasya, Pontus kralları tarafından M.Ö. 302 ile M.Ö. 32 yılları arasında, yani Helenistik Dönem içinde başkent olarak kullanılmış bir şehir. Günümüzde Merkez ilçesinin Hatuniye Mahallesi’nde bulunan Kral Kaya Mezarları da söz konusu Pontus krallarının mezarlarından oluşuyor. Yeşilırmak Vadisi’ne yayılmış durumda olan ve Amasya Kalesi’nin eteklerinde bulunan kalker kayalarının oyulması sonucunda inşa edilen bu mezarlar, geçmişte toplamda 21 adetmiş. Ancak bunların yalnızca birkaç tanesi günümüze dek varlığını koruyabilmiş. Mezarlara, Hatuniye Mahallesi’ndeki tren yolunu geçerek kolayca çıkabiliyorsunuz. Bu yolu takip ettiğinizde sizi, tamamı kayalara oyularak inşa edilmiş merdivenler ve yollar karşılıyor.
Kral Kaya Mezarları’nın yalnızca bir tanesinin hemen yanında, sonunun nehre kadar gittiği düşünülen bir tünel mevcut. Kral Sarayı üzerinde yan yana duran üç mezar ise birbirlerine tamamen bitişik şekilde inşa edilmiş. Söz konusu üç mezarın en sağda olanı, diğer ikisinden farklı olarak, içinde U formunda bir koridor barındırmıyor. Sağdaki mezarın Mitridat Ktistes’e, ortadakinin I. Mitridat’ın oğlu Ariobarzan’a, soldakinin de II. Mitridat’a ait olduğu biliniyor. Üçlü mezarın güneybatısında kalan ikili mezarlardan biri III. Mitridat’a, diğeri de Kral Farnakes’e ait. Kral Farnakes’in mezarı 15 metrelik yüksekliğe, 6 metrelik derinliğe ve 8 metrelik genişliğe sahip olduğu için Büyük Kral Mezarı olarak da adlandırılıyor. Kral Kaya Mezarları yalnızca bizim coğrafyamızda değil, dünya genelinde de kaya mezarı geleneğinin en etkileyici örnekleri arasında görülüyor.