Doğu Anadolu'nun en etkileyici tarihi yapılarından biri olan Bitlis Kalesi, kentin tam kalbinde ve iki dereyi buluşturan bir noktadaki yalçın kayalıklar üzerinde yükseliyor. Büyük İskender'in komutanlarından Badlis’in emriyle M.Ö. 312 yılında inşa edilen görkemli yapı, hem tarihi bir savunma noktası hem de şehre adını veren bir ortak miras olma özelliğini taşıyor.
Sarp kayalıklar üzerinde ihtişamla duran Bitlis Kalesi’nin surlarının uzunluğu, 280 metreye kadar ulaşıyor. Ayrıca, kaleyi çevreleyen 670 mazgalı da unutmamak gerek. Bu özellikleri bakımından, kendi döneminin en ustalıklı savunma sistemlerine sahip olduğunu söylemek mümkün. Mazgalların altında bulunan kapalı delikler de savunma stratejilerinin bu dönemde ne kadar detaylı ve incelikli planlandığını gözler önüne seriyor.
Tarih boyunca birçok farklı medeniyeti ağırlamış olan Bitlis Kalesi, 641 yılında, yani Hazreti Ömer döneminde İslam topraklarına katılmış. İlerleyen süreçte de önce Selçuklu, ardından da Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Kanuni Sultan Süleyman döneminde kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil edilmiş. I. Dünya Savaşı sırasında 1916'da kısa süreliğine Ruslar tarafından işgal edilse de, Mustafa Kemal'in emriyle 8 Ağustos 1916 tarihinde yeniden ve kalıcı olarak Türk topraklarına katılmış.
Evliya Çelebi'nin aktardığına göre, Bitlis Kalesi'nde bir zamanlar han sarayı, çarşı, bedesten, hamam, iki cami ve yüzlerce ev bulunuyormuş. Günümüze sadece kale yapısı ulaşabilmiş olsa da, son yıllarda bölgede sürdürülen arkeolojik kazı çalışmaları, özellikle saray bölümünü ve Osmanlı dönemine tarihlenen su dağıtım sistemlerini gün yüzüne çıkarmış durumda.
Normal şartlar altında bu tip kalelerin etrafına kazılmış savunma hendekleri görürüz ama Bitlis Kalesi’nin sarp kayalıklar üzerindeki konumu, böyle bir ihtiyacı ortadan kaldırmış. Hâlen ulaşılması güç bir noktada yer alan tarihi yapı, konumu sayesinde yüzyıllar boyunca bölgenin en önemli idari merkezlerinden biri olarak varlığını sürdürmüş. 2025 yılında tadilat sebebiyle geçici olarak ziyarete kapalı olsa da siz bu yazıyı okurken yeniden ziyaretçilerini ağırlamaya başlamış olabilir.