Bodrum'un ev sahipliği yaptığı en büyüleyici doğal güzelliklerden biri olan Aspat Koyu, Akyarlar mevkiinde yer alıyor. Yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tarihi zenginliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekmeyi başaran bir koy. 1. dereceden sit alanı statüsüyle koruma altında olan Aspat, bozulmamış doğasını günümüze kadar taşımayı başarmış nadir yerlerden biri. Batısında Karaincir, doğusunda Bağla koyları var. Bu sayede rüzgarlardan korunabiliyor ve neredeyseler daim dalgasız bir deniz sunuyor. Hatta burada yüzerken yorulmak bir yana, dinlendiğinizi bile hissedebilirsiniz.
Aspat Koyu’na denize dökülen kaynak suları sayesinde, su her daim serin. Tarihte denizciler de bu kaynak suyu için Aspat'a gelir, tatlı su depolarını doldurarak yola devam ederlermiş. Ünlü seyyah Evliya Çelebi de Seyahatname'sinde bu durumdan bahsetmiş. Koyun isminin nereden geldiğine ilişkin ise iki farklı teori var. İlkine göre, Yunancada kurak anlamına gelen “Aspartos” sözcüğünden türemiş. İkincisine göre ise koyun arkasında yükselen sivri dağdaki kale yüzünden bu isim seçilmiş. Çünkü ”Spatia" Yunancada çok sivri demek ve kale gerçekten de dağın en sivri, en yüksek noktasında kurulmuş.
"Burası da Aspat değil Halil'im, Aman Bitez Yalısı" dizeleriyle ünlenen Çökertme türküsünde de adı geçen Aspat Koyu’nda, 2025 yılında yalnızca bir plaj işletmesi var. Girişler ücretli. İşletme aracılığıyla şezlong, şemsiye, tuvalet ve soyunma kabini gibi olanaklardan yararlanabiliyorsunuz. Bodrum’un merkezinden sadece 30 dakikalık sürüş mesafesindeki bu cennet köşesine ulaşım da oldukça kolay. Karaincir istikametinden başlayan tabelaları takip etmeniz ya da Bodrum otogarından kalkan minibüslere binmeniz yeterli.