Beykoz’un en güzel ve tarihi semtlerinden biri olan Anadolu Feneri, Boğaz’ın Karadeniz’le buluştuğu özel bir konuma sahip. Yerleşim tarihçesi asırlar öncesine uzanıyor ve kendisiyle aynı ismi taşıyan tarihi deniz fenerine ev sahipliği yapıyor. Özellikle havanın güzel olduğu günlerde, Anadolu Feneri’ni ziyaret ederek doğayla iç içe vakit geçirmek, hem deniz kokusu almak hem de ormanlarda yürüyüş yapmak mümkün. Bilmeyenler için, bugün Anadolu Feneri’nin bir diğer nimetinden söz etmek istiyoruz. Semtin meşhur halk plajı olan Anadolufeneri Plajı, tüm deniz ve doğa tutkunlarını ağırlamayı bekliyor .
Yemyeşil ormanlarla ve kayalık alanlarla çevrili olan Anadolufeneri Plajı, İstanbul halkının hem yüzmek hem de yürüyüş yapmak ve gün batımı manzarasını izlemek için tercih ettiği bir adres. Hatta burada evlilik teklifi sürprizleri de epey sık yaşanıyor. Çevrede balıkçı barınakları ve birkaç küçük işletme dışında hiçbir yapılaşma olmadığı için, burası, İstanbul gibi devasa bir metropolde size gönlünüzce kafa dinleme ve sessizliğin keyfini çıkarma imkanı sunuyor. Ancak belirtmekte fayda var: 2025 yılı itibarıyla Anadolufeneri Plajı’nda hâlen tuvalet, duş, cankurtaran ve soyunma kabini gibi olanaklar yok. Burada denize girmek isteyenlerin de iptidai koşullara hazırlıklı olması gerekiyor.
Hazır başlamışken uyarmak istediğimiz bir konu daha var: Bu plaj Karadeniz’e komşu olduğu için bazı günlerde dalgalar bir hayli yükselebiliyor. Söz konusu Karadeniz olunca dalgalara ve akıntıya karşı hep daha dikkatli olmak gerek. Hele ki küçük çocuklar ve amatör yüzücüler için, burada denize girmek iyi bir fikir olmayabilir. Elbette plajın keyfini çıkarmak için yalnızca yüzmeniz şart değil. Termosunuzu ve kamp sandalyenizi kapıp burada gün batımının eşsiz manzarasını da izleyebilirsiniz.