Karabük’ün ilçelerinden biri olan Safranbolu, tarihi dokusuyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan önemli ve turistik bir yerleşim yeri. Özellikle Osmanlı dönemine ait mimarisiyle ünlü. 13. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar Doğu-Batı ticaret yolunun önemli bir durağı olan Safranbolu’da, bugün de birçok farklı medeniyetin izlerini sürmek mümkün. Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi farklı uygarlıklar burada ortak ve çok zengin bir tarihi miras bırakmış.
Safranbolu'nun en dikkat çekici özelliklerinden biri, geleneksel Türk mimarisinin en güzel örneklerinden olan tarihi Safranbolu evleri. 17. yüzyıl Osmanlı sivil mimari mirasının eşsiz örneklerini oluşturuyorlar. Safranbolu'nun tarihi çarşısında ve Bağlar semtinde yer alan tarihi yapıların ahşap işçiliği, taş döşemeleri ve özgün tasarımları hakikaten çok etkileyici. Evler genellikle iki ya da üç katlı şekilde inşa edilmiş ve daha önemlisi, hiçbiri bir diğerinin manzarasını engellemiyor. Ahşap oymacılığı ile süslenmiş tavanları, her odada bulunan banyoları ve ustalıklı mimari detaylarıyla ziyaretçilerini büyülemeyi başarıyorlar.
Safranbolu, aynı zamanda dünyanın en pahalı baharatlarından biri olan safranın da yetiştirildiği bir bölge. Safran çiçeği, adını verdiği bu ilçede yüksek kalitede yetiştirildikten sonra ilaç, gıda ve kozmetik gibi farklı alanlarda kullanılmak üzere işleniyor. Kendine has aroması ve rengiyle tanınan baharat, bölgenin en önemli tarım ürünlerinin başında geliyor. Safranbolu'nun lokumu da bölgenin en ünlü lezzetlerinden. Mineral bakımından zengin, doğal Safranbolu suyu kullanılarak hazırlanıyor.
Doğal güzellikleri de dillere destan olan Safranbolu’da birçok kanyon, mağara ve yayla mevcut. Özellikle İncekaya Su Kemeri ve Tokatlı Kanyonu, doğa tutkunları için cazibe merkezleri haline gelmiş durumda. İlçenin Yörük Köyü de geleneksel köy yaşamı ve kültürü ile Osmanlı mimarisi sayesinde turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.