İstanbul Boğazı'nın Karadeniz’e açılan kuzey ucunda ve Sarıyer ilçesi sınırları içinde bulunan Rumeli Kavağı, turistik ve şirin bir semt. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve huzur dolu atmosferiyle, hem İstanbul içinde keyifli bir keşif rotası arayanlar hem de şehrin tarihini keşfetmek isteyenler için ideal bir destinasyon seçeneği oluşturuyor. Tarihçesi Bizans dönemine kadar uzanan semtte bir zamanlar, Bizans İmparatorluğu döneminde Boğaz’ın savunması amacıyla kullanılan Rumeli Kavağı Kalesi yer alıyormuş. Ancak bu yapı II. Mehmed döneminde yıkılmış. Günümüzde kalenin kalıntıları hâlen varlığını koruyor.
Rumeli Kavağı’nın tarihi zenginliği yalnızca kale kalıntıları ile sınırlı değil. Semtte yer alan Telli Baba Türbesi, uzun yıllardan beri özellikle evlenmek isteyen genç kızların ziyaret ettiği manevi bir mekan. Türbenin etrafındaki telli ağaçlar, buraya gelen ziyaretçilerin dilek tutmak amacıyla bağladığı beyaz bez parçaları ile süslü. Rumeli Kavağı’nın doğal güzellikleri de ünlü. Boğaz havası eşliğinde keyifli bir yürüyüş yapabileceğiniz semtte, sahil boyunca restoranlar ve çay bahçeleri sıralanıyor. Özellikle midye severler için semt, adeta bir ziyafet sofrası. Burada midyecilik, kuşaklar boyunca devam eden geleneksel mesleklerden biri. Rumeli Kavağı girişindeki Midyeciler Çarşısı’ndan, ülkemizin dört bir yanına taze midyeler gönderiliyor.
Rumeli Kavağı’nda gezilecek yerler arasında semtin plajlarını da mutlaka saymak gerek. Altınkum, Elmaskum ve Kadınlar Plajı, yaz aylarında İstanbul’un gürültüsünden kaçmak ve deniz keyfi yapmak isteyenler için birbirinden cazip seçenekler sunuyor. Keza Rumeli Kavağı’na ulaşım için en popüler ve kolay yollardan biri, vapura binmek. Eminönü, Kanlıca veya Üsküdar gibi noktalardan kalkan vapurlar ile semte kısa sürede ulaşabilirsiniz. Metrobüs, Marmaray ve metro hattını kullanmanız da mümkün. Hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleriyle ön plana çıkan bir semti ziyaret etmek istiyorsanız, sizin de bir sonraki durağınız Rumeli Kavağı olabilir.