Hatay'ın Payas ilçesinde ziyaret edebileceğiniz en görkemli tarihi yapılardan biri olan Payas Kalesi, denizden yaklaşık 700 metre içeriye inşa edilmiş. Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’ne de çok yakın bir konuma sahip. Mimar Sinan’ın en büyüleyici eserlerinden biri olan tarihi kale, mimari açıdan külliyeyle müthiş bir uyum içinde. Keza Mimar Sinan’ın külliyeyi tasarlarken kaleyi de hesaba kattığını biliyoruz, dolayısıyla iki yapıyı birbirinden bağımsız düşünmek pek mümkün değil.
Payas Kalesi’nin bulunduğu noktada, geçmişte Haçlı seferleri döneminde Cenevizliler tarafından inşa edilen eski bir yapı varmış. Ancak bu yapı o kadar harap hale gelmiş ki, Osmanlılar 1567-1571 yılları arasında onu tamamen yeniden inşa etmeye karar vermiş. Dönemin koşullarına kıyasla çok ciddi harcamalar yapılarak inşa edildiğini de belirtmek gerek. Osmanlı sarayından kalenin güçlü ve kalın duvarlı yapılması, bu konuda hiçbir masraftan kaçınmaması emri gelmiş. Payas Kalesi’nin bugün de hâlen ayakta durabilmesinin en önemli sebeplerinin başında da, sanıyoruz ki söz konusu cömertlik geliyor.
Hendekle çevrelenen sekiz kuleye sahip olan Payas Kalesi’nin alt katında depolar ve koğuşlar mevcut. Onların tam ortasında yer alan avlu da bir mescite ve kışlaya ev sahipliği yapıyor. Kalenin her bir kulesi, denizden gelebilecek tehditleri fark edebilmek amacıyla stratejik olarak yerleştirilmiş. Kuleler, kalenin Cumhuriyet’in ilk yıllarında karakol ve hapishane olarak kullanıldığı dönemde de gözetleme ve emniyet işlevlerini sürdürmüş.
Ücretsiz gezebileceğiniz Payas Kalesi, hediyelik eşya dükkanları ve yöresel ürün stantlarına da ev sahipliği yapıyor. Hatay’da Mimar Sinan’ın ustalığına tanıklık etmek ve binlerce yıllık tarihin izlerini görmek isterseniz, siz de rotanızı Payas’a doğru çevirebilirsiniz.