Kırklareli'nin merkezinde yer alan Kırklareli Müzesi, kent tarihi hakkında detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler için en ideal keşif duraklarından biri. Sarı ve beyaz renklere boyanmış olan tarihi müze binası, cumbalı girişi ve dört farklı sütunuyla çok etkileyici bir görünüme sahip. Aslında müzenin tarihçesi 1894 yılına kadar uzanıyor. Bu dönemde Mutasarrıf Neşet Paşa ve Belediye Başkanı Hacı Mestan Efendi tarafından belediye binası olarak inşa ettirilmiş. Hatta 1930 yılında bizzat Atatürk tarafından da ziyaret edilmiş. Ancak ne yazık ki 1970’li yıllarda atıl halde kalmış ve giderek yıpranmış. Nihayetinde de yıkılacak hale gelmiş. Bugün hâlen ayakta olabilmesini, dönemin araştırmacısı Nazif Karaçam’a borçluyuz. Onun çabaları sayesinde korunan yapı, 1994 yılında müze olarak kente yeniden kazandırılmış.
Kırklareli Müzesi’nde, Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyan bir konsepti göreceksiniz: Kültür ve Tabiat Salonu. Burada Trakya'nın zengin fauna dünyasından 76 farklı türde hayvan, doğal yaşam alanlarını taklit eden düzenekler aracılığıyla sergileniyor Bazıları soyu tükenmiş, bazıları nesli tehlikede olan bu canlıların tahnit örnekleri, özellikle biyoloji meraklıları için gerçek bir hazine.
İki sıra halinde yükselen merdivenlerle çıkılan üst katta, arkeolojik eserler mevcut. Aşağıpınar ve Kanlıgeçit kazılarında gün yüzüne çıkarılan eserler arasında, tarihçesi M.Ö. 6600’lü yıllara kadar uzanan hazineler var. Bu koleksiyonun en önemli parçası, Avrupa Arkeologlar Birliği'nin logosu olarak kullanılan ana tanrıça heykelciği. İkinci kata çıkan merdivenlerin duvarları da Vize Antik Tiyatrosu'ndan çıkarılan muhteşem rölyeflerle süslenmiş. Özellikle 2 metre uzunluğundaki Dionysos betimlemesi gerçek bir sanat eseri.
Müzenin etnografya bölümünde de geçmişin günlük yaşamına tanıklık etmek mümkün. Geleneksel kıyafetler, el işleri, takılar ve ev eşyaları, Kırklareli'nin kültürel kimliğini gözler önüne seriyor. Helenistik'ten Osmanlı'ya kadar uzanan sikke koleksiyonu da tarihi para sistemlerine meraklılar için ilgi çekici. Bahçede de keşfedilecek çok eser var. Çeşitli dönemlerden lahitler, mezar taşları, Roma-Bizans sütun başlıkları ve Osmanlı topları burada sergileniyor.
Pazartesi hariç her gün 09:00 ile 18:00 saatleri arasında ziyarete açık olan müze, hem yerel hem yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı. Üstelik, müzeye girişler tamamen ücretsiz.