nerdeneredenerdenerede

Karantina Adası

Urla
Karantina Adası

18. yüzyılda başta Avrupa ve Asya olmak üzere dünyanın birçok noktasında kolera ve veba gibi bulaşıcı hastalıklardan doğan salgınlar baş göstermiş. Bu dönemde tüm şehirler, söz konusu salgınlardan mümkün olabildiğince korunabilmek amacıyla giriş çıkışlarda çok ciddi denetimler yapıyormuş. Ne var ki, şehirlerin giriş çıkışları kontrol altında tutulsa da, deniz ticaretinde kullanılan gemiler ve bu gemilerde çalışan personeller dolayısıyla salgın ülkeden ülkeye taşınıyormuş.

Bu nedenle birçok ülke, yabancı ülkelerden gelen gemilere limanlarına giriş izni vermeden önce yaklaşık 40 gün boyunca açık denizde bekletme kararı almış. Çok fazla zaman kaybına neden olduğu için zamanla bu uygulamadan vazgeçilmiş. Ancak bu kez de yabancı gemi personellerinin yedi gün boyunca gözlem altında tutulmasında ve hastalık şüphesi taşıyanların karantinaya alınmasında karar kılınmış. İzmir’in Urla ilçesinin sınırları içinde bulunan Karantina Adası da ismini buradan alıyor. 1865-1869 yılları arasında bu amaçla kullanılmaya başlanan Karantina Adası’nın Osmanlı döneminde bilimsel karantina amacına hizmet eden ilk yer olduğu biliniyor.

Karantina Adası’nın faaliyette olduğu yıllarda, adaya günde yaklaşık 600 kişi gelir ve adadaki tesislerde karantina süreçlerini tamamladıktan sonra ayrılırlarmış. Karantina Adası, I. Dünya Savaşı’nın sonlarına dek aktif olarak kullanılmış. Ardından işlevini yitirince, tarihsel açıdan bir önem atfetmeye başlamış. 2020 yılında başlayan koronavirüs pandemisi, Karantina Adası’nın yaklaşık bir asır sonra yeniden eski işlevine dönmesine sebep oldu. Bu süreçte Türkiye’ye gelen birçok yabancı gemi personeli, karantina sürecini burada tamamladı. Ayrıca, yine 2020 yılında Karantina Adası’nın müzeye dönüştürülmesi için gerekli çalışmalara başlandı.

İlgili İçerikler

Büyük şehirlerin kaotik temposundan ve bitmeyen telaşından bunalanların birçoğu, soluğu bir Ege ya da Akdeniz kasabasında alıp buranın sakin atmosferinde...

Her biri popülerlik açısından birbiriyle yarışan ve birer yeryüzü cennetini andıran tatil bölgeleriyle dolup taşan Ege Bölgesi, bu sayede her...

“Ege’nin İncisi” unvanıyla da anılan İzmir, yaz sezonunda dolup taşan birçok farklı tatil merkezine ev sahipliği yapıyor. Çeşme’den Seferihisar’a, Urla’dan...

Ülkemizde kahve kültürü her geçen gün daha da gelişiyor ve nitelikli kahveler gitgide daha popüler bir hâle geliyor. Özellikle gençler...

Yemek yemeyi hayatın en önemli keyiflerinden biri olarak gören ve özel bir tecrübe olarak yaşamak isteyen kişiler için, İzmir’in Urla...

Eğer şarap seviyor ve İzmir’de yaşıyorsanız gerçekten çok şanslısınız. Ege’nin incisi olan bu güzel şehir, bereketli üzüm bağlarına da sahip...

İşi gücü bırakıp sakin, huzurlu ve keyifli bir Ege kasabasına yerleşmeyi hayal edenlerin sayısı öyle çok ki! İşte, hem doğal...

Sanıyorum herkesin bir emeklilik hayali vardır. Stresli ve yoğun geçen çalışma hayatından sonra sakin ve huzurlu bir hayat sürdürmek her...

8,7

(1)

Benzer Şeyler
Değirmendere Şelalesi

İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Değirmendere Köyü’nün sınırları içinde bulunan ve ismini de köyden alan Değirmendere...

Veranda Alaçatı

Yeni nesil bir meyhane olan Veranda Alaçatı, İzmir’in en gözde tatil destinasyonlarından bir tanesi olan...

Before Sunset Beach

İzmir’in Çeşme ilçesinde, Ovacık Mahallesi’nde konumlanan Before Sunset Beach & Resort, hem gündüz saatlerinde plajında...