İstanbul'un Boğaziçi'nde yer alan Yeniköy, tarih boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış ve günümüzde her birinden izler taşıyan eşsiz bir semt. Sarıyer ilçesi sınırları içinde, İstinye ile Tarabya arasında bulunan semt, kendine özgü dokusuyla İstanbul’un en dikkat çekici ve turistik yerleşim merkezlerinden birini oluşturuyor. Tarihçesi İstanbul’un fethinden hemen sonra başlamış olan Yeniköy, bu süreçte harap haldeymiş. 16. yüzyılda baştan sona yeniden imar edilmiş ve buraya yerleşen ilk topluluk, Romanya’nın Geni isimli bölgesinden gelen Ulah ailelermiş. İlerleyen süreçte Yeniköy’e Rumlar da yerleşmiş. Böylece semtin zengin kültürel dokusunun temeli de oluşmuş olmuş.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilk olarak "Geniköy" olarak adlandırılan semt, Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanıyla "Yeniköy" ismini almış. Rum halkı ise buraya Yunanca'da "yeni köy" anlamına gelen "Neohorion" adını vermiş. Semtin geçmişine baktığımızda da Yeniköy’ün Bizans döneminde “komarodes” ismiyle anıldığını görüyoruz. Bu isim, bu bölgede çilek yetiştirilmesinden kaynaklanıyormuş.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine doğru, özellikle de 18. ve 19. yüzyıllarda Yeniköy’e, zengin gayrimüslimlerin, bankerlerin ve Levantenlerin yalıları inşa edilmiş. Böylelikle Boğaz’ın en seçkin yerleşim yerlerinden biri haline gelen semt, hâlen tarihi yalılara ev sahipliği yapıyor. Yalıları yakından incelediğinizde o dönemin zarafetini ve ihtişamını daha iyi anlayabiliyorsunuz. Semtin günümüzdeki mimari dokusunu sahil kesimindeki Boğaz’a nazır villalar ve yalıların yanı sıra, yamaçlardaki eski ve yeni yapılar da oluşturuyor. Yeniköy, huzurlu ve yemyeşil atmosferiyle İstanbul'un kalabalığından kaçmak isteyenlerin sığındığı bir vaha gibi. Semtin merkezi Köybaşı Caddesi olarak kabul ediliyor. Burada da hem tarihi hem de modern binaları bir arada görmek mümkün. Özellikle son yıllarda Yeniköy, birbirinden popüler Boğaz manzaralı restoranlara ve eğlence mekanlarına da ev sahipliği yapıyor.