nerdeneredenerdenerede
Dragos Doğal Güzellikleri

Dragos Doğal Güzellikleri

Dragos Doğal Güzellikleri

Dragos Tepesi

İstanbul’un Kartal ve Maltepe ilçelerinin sınırları arasında yer alan Dragos Tepesi, kent içinde Prens Adaları’nı...

Dragos'taki Doğal Güzellikler

İstanbul'un Anadolu yakasında, Kartal ilçesinin batı kıyılarında konumlanan Dragos, metropolün kalabalığından uzaklaşmak isteyenlere eşsiz doğal güzellikler sunan saklı bir cennet köşesidir. Marmara Denizi'nin masmavi sularıyla buluşan yeşil yamaçları ve etkileyici kayalık kıyılarıyla ünlenen bu bölge, İstanbul'un en prestijli sahil şeritlerinden biri olarak bilinmektedir. Dragos, ismini alan Dragos Tepesi'nden sunduğu panoramik manzaralarla ziyaretçilerine İstanbul'un ve Marmara Denizi'nin eşsiz güzelliklerini seyretme imkanı tanımaktadır. Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen Dragos'un doğal peyzajı, şehrin yorucu temposundan uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası oluşturmaktadır.

Dragos'un en dikkat çekici doğal özelliklerinden biri, karakteristik kayalık sahil şeridi ve küçük koylarıdır. Bu kayalık kıyılar, jeolojik açıdan önemli formasyonlar içermekte ve Marmara Denizi'nin berrak sularıyla buluştuğu noktalarda büyüleyici manzaralar oluşturmaktadır. Özellikle günbatımı saatlerinde kızıl tonlara bürünen bu kayalıklar, fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez mekanlarından biridir. Denizin derinliklerinde bulunan mağaralar ve su altı oluşumları, dalış meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen doğal hazineler sunmaktadır. Kıyı şeridinden açılara doğru uzanan sığ ve berrak sular, yüzme ve şnorkel yapma imkanı sağlamaktadır.

Dragos Tepesi ve çevresi, İstanbul'un en zengin bitki örtüsüne sahip bölgelerinden biridir. Tepelerde ve yamaçlarda yetişen çam, selvi ve zeytin ağaçları, bölgeye karakteristik bir Akdeniz peyzajı kazandırmaktadır. İlkbahar ve yaz aylarında bölgeyi kaplayan begonviller, erguvan ağaçları ve yabani çiçekler, rengârenk bir görsel şölen sunmaktadır. Tepeden sahile kadar uzanan yürüyüş patikaları, doğa severler için şehrin gürültüsünden uzak, kuş sesleri eşliğinde keyifli bir yürüyüş deneyimi sağlamaktadır.

Dragos bölgesinin biyoçeşitliliği, kara ve deniz ekosistemlerinin bir arada bulunması sayesinde oldukça zengindir. Kıyı şeridinde ve tepelerde yaşayan çeşitli kuş türleri, özellikle göç dönemlerinde kuş gözlemcileri için eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Deniz ekosisteminde yaşayan çeşitli balık türleri, deniz kabukluları ve diğer deniz canlıları, sualtı fotoğrafçılığı tutkunları için cazip bir ortam yaratmaktadır. Doğal kayalıklar arasında yetişen endemik bitki türleri ve bahar aylarında açan yabani orkideler, botanik meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen hazinelerdir.

Dragos'un doğal güzellikleri, mevsimden mevsime değişen karakteriyle ziyaretçilerine her zaman yeni deneyimler sunmaktadır. Yaz aylarında canlanan deniz yaşamı ve hareketli sahil şeridi, deniz keyfi yaşamak isteyenler için ideal bir ortam oluştururken, sonbahar ve kış aylarında bölgeyi saran huzurlu sessizlik bambaşka bir atmosfer yaratmaktadır. Sabahın erken saatlerinde tepeleri kaplayan sis bulutu ve denizden yükselen buharlar, mistik ve etkileyici görüntüler oluşturmaktadır. İstanbul'un merkezine bu kadar yakın mesafede yer almasına rağmen halen doğal güzelliklerini korumayı başaran Dragos, şehir yaşamının stresinden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için yıl boyunca ziyaret edilebilecek eşsiz bir doğa sığınağıdır.

Dragos'un En Önemli Doğal Güzellikleri

İstanbul'un Anadolu yakasında, Marmara Denizi'nin masmavi sularıyla buluşan Dragos, metropolün koşturmacasından uzakta saklı bir cennet olarak ziyaretçilerini karşılıyor. Kartal ilçesinin bu eşsiz bölgesi, etkileyici kıyı şeridi, yeşilin her tonunu barındıran tepeleri ve zengin biyoçeşitliliğiyle doğaseverlerin gözdesi haline gelmiş durumda. Şehrin betonlaşan siluetine inat, doğal dokusunu büyük ölçüde korumayı başaran Dragos, tertemiz havası ve huzur veren atmosferiyle şehir hayatının stresinden bunalanlara ideal bir kaçış noktası sunuyor. Her mevsim farklı güzelliklere bürünen bu büyüleyici bölge, doğa tutkunlarına, fotoğrafçılara ve sakin bir ortamda deniz keyfi yaşamak isteyenlere unutulmaz deneyimler vadediyor.

Dragos'un doğal güzellikleri, Marmara sahillerinden başlayıp yeşil tepelerine kadar uzanan zengin bir çeşitlilik gösteriyor. Karakteristik kayalıkları ve koylarıyla dikkat çeken sahil şeridi, hem deniz tutkunları için ideal bir ortam oluşturuyor hem de fotoğraf meraklılarına eşsiz manzaralar sunuyor. Bölgeyi süsleyen çam, selvi ve maki bitki örtüsünün hakim olduğu tepeler, oksijen dolu bir ortamda yürüyüş yapmak isteyenler için mükemmel rotalar oluşturuyor. Dragos'un çeşitli noktalarından İstanbul silüetini, Adalar'ı ve Marmara Denizi'ni panoramik olarak izleme imkanı sunan seyir terasları, günbatımında büyüleyici manzaralara ev sahipliği yapıyor.

1. Dragos Tepesi İstanbul’un Kartal ve Maltepe ilçelerinin sınırları arasında yer alan Dragos Tepesi, kent içinde Prens Adaları’nı ve mehtap manzarasını en iyi şekilde izleyebileceğiniz noktalardan biri. Tarihçesi 6. yüzyıla kadar uzanan bu tepenin ismi “ejder” anlamına geliyor.

Akdeniz ikliminin hakim olduğu Dragos, bu sayede yıl boyunca zengin bir bitki örtüsü ve deniz yaşamına ev sahipliği yapıyor. İlkbahar aylarında çeşitli yabani çiçekler ve çalılarla renklenen yamaçlar, doğa yürüyüşçülerine görsel bir şölen sunuyor. Kıyı şeridindeki kayalık alanlar, deniz ekosistemi için ideal habitatlar oluştururken, berrak sularda şnorkelle yüzenler çeşitli deniz canlılarını gözlemleme şansı yakalıyor. Bölgenin mikro iklimi sayesinde, İstanbul'un diğer bölgelerinde görülmeyen bazı bitki türleri burada kendine yaşam alanı bulurken, botanik meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen ilginç türler barındırıyor.

Dragos'un bozulmamış doğal alanları, çeşitli kuş ve kelebek türlerine ev sahipliği yaparak doğa gözlemcileri için zengin bir ortam oluşturuyor. Özellikle göç mevsimlerinde bölgedeki kuş çeşitliliği artarken, açık alanlar ve bahçelerde rengarenk kelebeklere rastlamak mümkün oluyor. Marmara Denizi'nin kıyısındaki kayalıklar ve falezler, deniz kuşları için ideal yuvalama alanları oluştururken, bu habitatları incelemek isteyen kuş gözlemcilerine eşsiz fırsatlar sunuyor. Dragos'un yüksek kesimlerinden, özellikle açık ve bulutsuz havalarda, İstanbul Boğazı'nı ve şehrin siluetini izlemek mümkün olurken, gece saatlerinde düşük ışık kirliliği sayesinde yıldız gözlemi yapmak isteyenler için ideal koşullar oluşuyor.

Sürdürülebilir kentleşme anlayışıyla korunmaya çalışılan Dragos'un doğal güzellikleri, gelecek nesillere aktarılması gereken değerli bir miras niteliği taşıyor. Şehirleşme baskısına rağmen doğal yapısını büyük ölçüde korumayı başaran bölge, İstanbul'un yanı başında adeta doğal bir terapi merkezi olarak hizmet veriyor. Dört mevsim farklı yüzleriyle ziyaretçilerini karşılayan Dragos, ilkbaharda çiçeklenen yamaçları, yazın berrak denizi ve serinletici esintileri, sonbaharda altın tonlarına bürünen bitki örtüsü, kışın ise hırçınlaşan deniziyle her ziyaretçisine farklı bir doğa deneyimi sunuyor. İstanbul'un gürültüsünden ve karmaşasından uzaklaşıp doğanın ve denizin huzur veren atmosferinde vakit geçirmek isteyenler için Dragos'un eşsiz doğal güzellikleri, keşfedilmeyi bekleyen bir cennet köşesi olarak varlığını sürdürüyor.

Dragos'un Doğal Güzelliklerini Görmek İçin 10 Neden

1. Eşsiz Sahil Şeridi ve Kayalık Koylar

Dragos'un en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri, Marmara Denizi'nin masmavi sularıyla buluşan kayalık koyları ve sahil şerididir. Bu doğal oluşumlar, İstanbul'un metropol karmaşasından uzaklaşmak isteyenlere, şehrin içinde adeta saklı bir cennet sunmaktadır. Özellikle Dragos Burnu'ndan Cevizli'ye kadar uzanan kayalık sahil şeridi boyunca yürüyüş yaparken, denizin kayalara vuran dalgalarının sesini dinleyebilir, Marmara'nın eşsiz manzarasını seyrederek günlük stresinizden arınabilirsiniz.

2. Muhteşem Gün Batımı Manzarası

Dragos, İstanbul'da gün batımını izlemek için en ideal noktalardan biridir ve Adalar'a bakan konumuyla eşsiz manzaralar sunmaktadır. Özellikle Dragos Tepesi'nden izlenen gün batımında, güneşin Marmara Denizi'nin ufkunda batışı ve gökyüzünün turuncu-kızıl tonlara bürünüşü görülmeye değerdir. Günbatımı saatlerinde Dragos sahilinde veya tepelerinde vakit geçirmek, fotoğraf tutkunları için ölümsüzleştirilmesi gereken anlar yaratırken, romantik bir akşam geçirmek isteyenler için de mükemmel bir atmosfer sunmaktadır.

3. Zengin Deniz Ekosistemi

Dragos'un kayalık kıyıları, Marmara Denizi'nin en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Kayaların arasında oluşan doğal havuzlarda ve kıyı şeridinde midyeler, yengeçler, deniz salyangozları ve çeşitli küçük balık türleri rahatlıkla gözlemlenebilir. Berrak havalarda Dragos koylarında şnorkelle yüzmek, İstanbul'un merkezine bu kadar yakın bir konumda şaşırtıcı derecede zengin bir sualtı dünyasını keşfetmenize olanak tanırken, çocuklarınıza doğal bir akvaryum ortamında deniz canlılarını tanıtma fırsatı sunar.

4. Yeşil Tepeler ve Çam Ormanları

Dragos'un iç kesimleri, Marmara manzaralı yeşil tepeler ve çam ormanlarıyla kaplıdır ve ziyaretçilerine şehrin ortasında doğayla buluşma imkanı sunmaktadır. Bu tepeler arasında yapacağınız yürüyüşlerde, özellikle bahar ve sonbahar aylarında doğanın mevsimsel değişimini yakından gözlemleyebilir, kuş seslerini dinleyerek stres atabilirsiniz. Çam ağaçlarının arasından süzülen deniz manzarası, fotoğraf tutkunları için eşsiz kompozisyonlar oluştururken, temiz hava ile ciğerlerinizi doldurmak İstanbul'un yoğun temposunda yaşayanlar için paha biçilemez bir terapi niteliğindedir.

5. Nadir Kuş Türleri ve Kuş Gözlem İmkanları

Dragos'un sahil şeridi ve yeşil alanları, özellikle göç mevsimlerinde çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yaparak, kuş gözlemcileri için değerli bir alan oluşturmaktadır. Martılar, karabataklar, sumrular ve göçmen kuşların çeşitli türleri, bölgenin doğal yaşamını zenginleştirmektedir. Özellikle sabahın erken saatlerinde veya gün batımında Dragos'un tepelerinde ve sahilinde vakit geçirmek, kuşların beslenme ve dinlenme aktivitelerini gözlemleme fırsatı sunarken, doğa fotoğrafçılarına da kuşların doğal ortamlarındaki davranışlarını belgelemek için ideal bir ortam yaratır.

6. Mevsimsel Çiçek Çeşitliliği

Dragos, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında açan yabani çiçekler ve süs bitkileriyle rengarenk bir görünüme bürünmektedir. Bölgenin mikroklima özelliği sayesinde begonviller, mimozalar, leylaklar ve çeşitli kır çiçekleri uzun bir çiçeklenme dönemi geçirmektedir. Botanik meraklıları için bölgedeki yürüyüş yolları boyunca ilerlerken bu çiçek çeşitliliğini keşfetmek, fotoğraflamak ve mevsimin doğal güzelliklerinin tadını çıkarmak, şehrin gri dokusundan uzaklaşıp renkli bir dünyaya adım atmak gibidir.

7. Tarihi Dokusunu Koruyan Doğa

Dragos'un en çarpıcı özelliklerinden biri, doğal güzelliklerinin tarihi yapılarla iç içe geçmiş olmasıdır. Eski Rum ve Ermeni evleri, tarihi köşkler ve bahçeler, yemyeşil dokuyla sarmalanmış durumdadır ve İstanbul'un nadir korunan doğal-tarihi alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu benzersiz kombinasyon içinde yapacağınız yürüyüşlerde hem doğanın hem de tarihin izlerini sürebilir, nostaljik bir atmosferde deniz ve yeşilin buluştuğu manzaraların tadını çıkarabilirsiniz.

8. Temiz Hava ve Ferahlatıcı Deniz Esintileri

Dragos'un en değerli doğal kaynaklarından biri, Marmara Denizi'nden gelen temiz esintiler ve bölgenin yeşil dokusunun sağladığı yüksek oksijen oranıdır. Özellikle yaz aylarında İstanbul'un bunaltıcı sıcağında, Dragos'taki deniz esintileri adeta doğal bir klima etkisi yaratmaktadır. Sahil boyunca yapacağınız yürüyüşlerde ciğerlerinizi bu temiz havayla doldurmak, şehrin kirli havasından bir süreliğine de olsa kaçmak ve denizin ferahlatıcı kokusunu içinize çekmek, zihinsel ve fiziksel olarak yenilenmenizi sağlayacak doğal bir terapi niteliğindedir.

9. Doğal Yürüyüş Rotaları

Dragos, hem sahil şeridi boyunca hem de tepelerindeki patikalarda doğa severler için ideal yürüyüş rotaları sunmaktadır. Dragos Burnu'ndan başlayıp Cevizli'ye kadar uzanan sahil yürüyüşü, deniz manzarası eşliğinde yapılabilecek keyifli bir aktivite iken, tepelerdeki patikalarda yapacağınız yürüyüşler sizi çam ormanları arasından panoramik manzaralara ulaştırır. Bu doğal rotalar boyunca mevsimsel çiçekleri, kuşları ve deniz manzarasını gözlemleme fırsatı bulurken, şehrin gürültüsünden uzakta, doğanın sesini dinleyerek zihinsel bir arınma yaşayabilirsiniz.

10. Romantik Piknik Alanları

Dragos'un tepelerinde ve denize bakan yamaçlarında bulunan yeşil alanlar, İstanbul'da doğa içinde piknik yapmak için en ideal noktalardan biridir. Deniz manzarasına karşı sevdiklerinizle yapacağınız bir piknik, günlük hayatın koşuşturmasından uzaklaşıp doğanın tadını çıkarmanın en güzel yollarından biridir. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında, ılıman hava koşullarında bu alanlarda vakit geçirmek, çocuklarınızla doğada oyunlar oynamak veya sadece bir kitap okuyarak manzaranın keyfini çıkarmak, şehir hayatının stresinden arınmanızı sağlayacak unutulmaz anlar yaratacaktır.

Dragos Görülecek Doğal Güzellik Önerileri

Dragos, İstanbul'un Anadolu yakasında yer alan saklı bir doğa cenneti olarak, metropolün kalabalığından uzaklaşmak isteyenlere benzersiz güzellikler sunmaktadır. Marmara Denizi'nin masmavi sularıyla buluşan yeşil yamaçları ve etkileyici kayalık kıyılarıyla ünlenen bu bölge, şehrin en prestijli sahil şeritlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Dragos Tepesi'nden sunduğu panoramik manzaralarla İstanbul'un ve Marmara'nın eşsiz doğal güzelliklerini seyretme imkanı sunan Dragos, her mevsim farklı bir doğal güzelliğe bürünerek ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer yaşatmaktadır.

Dragos'un en dikkat çekici doğal özelliklerinden biri, karakteristik kayalık sahil şeridi ve küçük koylardır. Jeolojik açıdan önemli formasyonlar barındıran bu kayalıklar, Marmara'nın berrak sularıyla buluştuğu noktalarda muhteşem manzaralar oluşturmaktadır. Günbatımında kızıl tonlara bürünen bu doğal oluşumlar, fotoğraf tutkunlarının favori mekanları arasında yer alırken, su altındaki mağaralar ve zengin deniz yaşamı dalış meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen hazineler sunmaktadır.

Dragos Tepesi ve çevresindeki yamaçlar, İstanbul'un en zengin bitki örtüsüne sahip alanları arasındadır. Çam, selvi ve zeytin ağaçlarının hakim olduğu bu bölge, ziyaretçilerine Akdeniz esintili bir doğa deneyimi sunarken, ilkbahar ve yaz aylarında rengarenk çiçeklerle bezenen manzarasıyla görsel bir şölen yaratmaktadır. Tepeden sahile uzanan patikalarda yapılan yürüyüşler, şehrin gürültüsünden uzakta, kuş sesleri eşliğinde doğayla baş başa kalma imkanı sağlamaktadır.

Dragos'un zengin biyoçeşitliliği, kara ve deniz ekosistemlerinin iç içe geçtiği eşsiz bir ortam sunmaktadır. Kıyı şeridi ve tepelerdeki kuş türleri, özellikle göç dönemlerinde kuş gözlemcilerinin ilgisini çekerken, sualtındaki balıklar ve diğer deniz canlıları sualtı fotoğrafçıları için büyüleyici kareler sunmaktadır. Endemik bitki türleri ve yabani orkideler ise botanik tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen doğal hazineler arasındadır.

Şehrin merkezine bu kadar yakın bir konumda bulunmasına rağmen doğal dokusunu büyük ölçüde korumayı başaran Dragos, her mevsim ziyaretçilerine farklı güzellikler sunmaktadır. Yaz aylarında canlı plajları ve berrak deniziyle bir tatil cenneti sunan bölge, sonbahar ve kış dönemlerinde ise sessiz ve mistik bir atmosfere bürünmektedir. İstanbul'un yoğun temposundan uzaklaşıp doğayla bütünleşmek, denizin ve ormanın sesini dinleyerek ruhunuzu dinlendirmek istediğinizde Dragos'un eşsiz doğal güzellikleri sizleri bekliyor olacaktır.

Dragos: Metropolün Kıyısında Saklı Kalan Doğal Cennet

Dragos, İstanbul'un Anadolu yakasında, Kartal ilçesinin batı kıyılarında konumlanan bu eşsiz bölge, metropolün yoğun temposundan kaçış arayan ziyaretçilere doğal bir sığınak sunmaktadır. Marmara Denizi'nin masmavi sularıyla buluşan yeşil yamaçları, etkileyici kayalık kıyıları ve zengin biyoçeşitliliğiyle öne çıkan Dragos, şehrin en prestijli sahil şeritlerinden biri olarak bilinmesinin yanı sıra, doğaseverlere ve huzur arayanlara da benzersiz bir deneyim vaat etmektedir. Dragos Tepesi'nden sunulan panoramik manzaralar, ziyaretçilere İstanbul silüetini, Adalar'ı ve Marmara Denizi'nin uçsuz bucaksız güzelliğini seyretme imkanı tanırken, her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen doğal peyzajı ile şehrin yorucu atmosferinden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası oluşturmaktadır.

Dragos'un doğal güzelliklerinin başında gelen karakteristik kayalık sahil şeridi ve küçük koyları, jeolojik açıdan önemli formasyonlar içermekte ve Marmara'nın berrak sularıyla buluştuğu noktalarda büyüleyici manzaralar sunmaktadır. Özellikle günbatımı saatlerinde kızıl tonlara bürünen bu kayalıklar, fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez mekanlarından biri haline gelirken, denizin derinliklerinde bulunan mağaralar ve sualtı oluşumları, dalış meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen doğal hazineler barındırmaktadır. Kıyı şeridindeki kayalık alanlar, zengin bir deniz ekosistemi için ideal habitatlar oluştururken, berrak sularda şnorkelle yüzenler midyeler, yengeçler, deniz salyangozları ve çeşitli küçük balık türlerini gözlemleme şansı yakalamaktadır.

Akdeniz ikliminin hakim olduğu Dragos Tepesi ve çevresi, İstanbul'un en zengin bitki örtüsüne sahip bölgelerinden biri olup, çam, selvi ve zeytin ağaçlarıyla karakteristik bir Akdeniz peyzajı sunmaktadır. İlkbahar ve yaz aylarında bölgeyi kaplayan begonviller, mimozalar, leylaklar, erguvan ağaçları ve yabani çiçekler, rengarenk bir görsel şölen oluştururken, bölgenin mikroklima özelliği sayesinde İstanbul'un diğer bölgelerinde görülmeyen bazı bitki türleri burada kendine yaşam alanı bulmaktadır. Tepeden sahile kadar uzanan yürüyüş patikaları boyunca ilerleyerek bu zengin bitki örtüsünü keşfetmek, kuş sesleri eşliğinde doğayla baş başa kalma imkanı sunarken, özellikle bahar ve sonbahar aylarında doğanın mevsimsel değişimini yakından gözlemleme fırsatı vermektedir.

Dragos'un bozulmamış doğal alanları, çeşitli kuş, kelebek ve deniz canlısı türlerine ev sahipliği yaparak biyoçeşitlilik açısından zengin bir ortam oluşturmaktadır. Özellikle göç mevsimlerinde bölgedeki kuş çeşitliliği artarken, martılar, karabataklar, sumrular ve diğer göçmen kuşlar bölgenin doğal yaşamını zenginleştirmekte ve kuş gözlemcileri için değerli bir alan yaratmaktadır. Marmara Denizi'nin kıyısındaki kayalıklar ve falezler, deniz kuşları için ideal yuvalama alanları oluştururken, açık alanlar ve bahçelerde rengarenk kelebekler uçuşmakta, endemik bitki türleri ve bahar aylarında açan yabani orkideler ise botanik meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen hazineler sunmaktadır.

Sürdürülebilir kentleşme anlayışıyla korunmaya çalışılan Dragos'un doğal güzellikleri, gelecek nesillere aktarılması gereken değerli bir miras niteliği taşımakta ve şehirleşme baskısına rağmen doğal yapısını büyük ölçüde korumayı başarmaktadır. Dört mevsim farklı yüzleriyle ziyaretçilerini karşılayan bu eşsiz bölge, ilkbaharda çiçeklenen yamaçları, yazın berrak denizi ve serinletici esintileri, sonbaharda altın tonlarına bürünen bitki örtüsü, kışın ise hırçınlaşan deniziyle her ziyaretçisine farklı bir doğa deneyimi sunmaktadır. İstanbul'un gürültüsünden ve karmaşasından uzaklaşıp denizin ve ormanın sesini dinleyerek ruhunuzu dinlendirmek, temiz hava ile ciğerlerinizi doldurmak veya romantik bir piknik yapmak istediğinizde, metropolün kıyısında saklı kalan bu doğal cennet, tüm ihtişamıyla sizi beklemektedir.

  • Dragos'taki en güzel koylar ve sahil şeritleri Dragos Koyu, Cevizli Sahili ve Orhantepe kıyılarıdır. Dragos Koyu, kayalık yapısı ve berrak sularıyla dikkat çeken, küçük plajları bulunan sakin bir bölgedir. Cevizli Sahili, uzun yürüyüş parkuru ve sahil şeridiyle manzara tutkunlarına hitap eder. Orhantepe kıyıları ise daha az bilinen, doğal yapısını koruyan, taşlık sahiliyle Marmara Denizi'nin tadını çıkarabileceğiniz alanlardır.

  • Dragos'ta doğa yürüyüşü yapmak için Dragos tepeleri, Aydos Ormanı bağlantı yolları ve sahil şeridi bulunmaktadır. Dragos tepeleri, deniz manzaralı patikalarla hem yürüyüş hem de fotoğrafçılık imkanı sunar. Aydos Ormanı bağlantı yolları, Dragos'un kuzeyinde yer alan, zengin bitki örtüsü içinden geçen, daha zorlu parkurlar içerir. Sahil şeridi ise düz bir hatta ilerleyen, Marmara Denizi manzarası eşliğinde rahat bir yürüyüş sunan alternatiftir.

  • Dragos tepelerinden Marmara Denizi, Adalar, İstanbul Anadolu yakası panoraması ve gün batımı manzaraları görülebilir. Tepelerden bakıldığında Büyükada, Heybeli ve Kınalıada net şekilde seçilir. Anadolu yakasının Kadıköy'den Tuzla'ya kadar uzanan sahil şeridi panoramik olarak izlenebilir. Özellikle gün batımında güneşin Adalar arkasında denize gömülüşü fotoğrafçılar tarafından sıkça belgelenen etkileyici bir manzaradır.

İlgili İçerikler

Yahya Kemal’in “Sade bir semtini sevmek bile ömre değer.” dediği, Orhan Veli’nin gözleri kapalı dinlediği, Cahit Sıtkı’nın “gökyüzü mahallesi”, Sezai...