Türkiye’nin ilk üniversite müzesi olma unvanına sahip olan ODTÜ Arkeoloji Müzesi’nin temelleri, 1960’lı yıllarda dönemin üniversite rektörü Kemal Kurdaş tarafından atılmış. Bu dönemde üniversiteye ait yerleşke içinde arkeolojik kazılar yapılmaya başlanmış. Keza Atatürk’ün şahsen başlattığı ve Cumhuriyet’in ilk kazısı olan Ahlatlıbel Arkeolojik Alanı da günümüzde ODTÜ yerleşkesinin sınırları içinde yer alıyor 1962 yılında Yalıncak’ta, ilerleyen süreçte de Koçumbeli’de yapılan kazılar sonunda çeşitli arkeolojik eserler gün yüzüne çıkarılmış. 1967-1968 yıllarında da ODTÜ’nün yürüttüğü Ankara Frigtümülüs kazılarından da eserler elde edilince, bir arkeoloji müzesi kurulmasına karar verilmiş. Böylece ODTÜ Arkeoloji Müzesi, 1969 yılında ziyaretçilerine kapılarını açmış.
ODTÜ Arkeoloji Müzesi’nin asma katında Yalıncak ve Koçumbeli kazılarından elde edilen eserler bulunuyor. M.Ö. 2500-3000 yılları arasına tarihlenen Koçumbeli eserleri arasında ağırlıklı olarak hayvan figürinleri, damga mühürler, çanak çömlekler ve taş ile kemik aletler mevcut. Yalıncak’ta gün yüzüne çıkarılan eserler ise bu bölgede M.Ö. 7. yüzyıldan beri yerleşim bulunduğunu gösteriyor. Bölgeden çıkarılan çanak çömleklere ve sikkelere bakılarak yerleşimin kronolojisi de izlenebiliyor. Müzenin birinci katında Atatürk Orman Çiftliği ve Bahçelievler’in arasında kalan Frig Nekropolü’nden elde edilen eserler sergileniyor. Bu alanda saptanan on dört tümülüs var ve bunlardan ODTÜ yerleşkesine yakın olan üçünden çıkarılan eserler, Frig kültürüne ilişkin ilginç bulguları ortaya koyuyor. Son olarak, müzenin Ankara Frig Eserleri olarak adlandırılan katında Beştepeler-Gençlerbirliği Tümülüsü’nde bulunan eserlerin sergilendiğini hatırlatalım. 1986-1988 yılları arasında yapılan kurtarma kazılarından çıkarılan bu eserler arasında ölü yakma kapları ve yanmış bir tören arabasına ait parçalar da mevcut.