Muğla’nın ilçeleri ve tatil beldeleri turistik açıdan o kadar popüler ki, kent merkezi onların biraz gerisinde kalmış durumda. Oysa Menteşe ilçesindeki Müştakbey Mahallesi’nde bulunan tarihi eski cezaevi binasının ev sahipliği yaptığı Muğla Müzesi de bizce tarih meraklıları tarafından görülmeye değer. Birçok farklı koleksiyonu bir arada barındıran bu kültür mirası, Konakaltı Kültür Merkezi'nin hemen yanında bulunuyor. 1994 yılından bu yana ziyarete açık ve ve Türkiye'nin ilk Doğa Tarihi Müzesi olma unvanına sahip.
Aslında Muğla Müzesi’nin kuruluş hikayesi, 1993 yılında Özlüce Köyü Kaklıca Tepesi yakınlarında çobanlar tarafından bulunan fosiller bulunmasıyla başlamış. Yapılan araştırmalar sonucunda fosillerin 9 milyon yıl öncesine ait olduğu anlaşılınca, dönemin Muğla Valisi Lale Aytaman'ın talimatıyla bölgede kazı çalışmaları başlatılmış. Prof. Dr. Berna Alpagut başkanlığında yürütülen kazılarda çıkarılan zengin fosil koleksiyonu, günümüzde de Muğla Müzesi’nin en çok ilgi gören ve özgün bölümünü oluşturuyor.
Açık avlulu ve iki katlı Muğla Müzesi’nde, dört ana bölüm mevcut. Doğa Tarihi Salonu'nda Turolian dönemine ait zürafagiller, gergedangiller, hortumlu memeliler ve çok sayıda bitki fosili sergileniyor. Bu fosillerle günümüzden 5-9 milyon yıl öncesinin Doğu Asya'dan İspanya'ya kadar uzanan geniş coğrafyasında yaşamış canlıları tanıma fırsatı bulabiliyoruz. Arkeoloji Salonu’nda Stratonikeia Antik Kenti, Lagina Kutsal Alanı ve antik Cedrae şehrinden gelen değerli eserler yer alıyor. Gladyatörler Salonu'nda, Roma döneminin kanlı arena mücadelelerini anlatan 7 adet gladyatör mezar steli var. Bu stellerde, M.Ö. 4. yüzyılda gladyatör dövüşlerinde hayatını kaybeden savaşçılar tasvir ediliyor.
Müzenin dördüncü ve son bölümü de etnografik eserlere ayrılmış. Etnografya Salonu'nda Muğla yöresinin geleneksel yaşam kültürüne ait giyim kuşam, günlük kullanım eşyaları, dokuma tezgahları ve marangozluk araçları sergileniyor. Pazartesi hariç hafta içi her gün 08:30 ile 17:30 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz Muğla Müzesi’ne girişler ücretsiz. Hem bilimsel ve tarihi değeri hem de çeşitliliği açısından, burası Muğla'nın en önemli kültürel mekanlarından biri.