Tarihçesi 5. yüzyıla kadar uzanan Kütahya Kalesi, kent merkezinin tam kalbinde ve şehre hakim sarp bir tepe üzerinde yükseliyor. Halk arasında Hisar olarak da adlandırılan bu görkemli yapı, günümüze birçok önemli medeniyetin izlerini taşıyor.
Panoramik kent manzarasını ziyaretçilerinin ayaklarının altına seren Kütahya Kalesi, Bizans döneminde inşa edilmiş bir yapı. Sonraki yüzyıllarda sırasıyla Selçuklular, Germiyanoğulları ve Osmanlılar tarafından kullanılmış. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde de bahsedildiği üzere, 72 burcuyla Türkiye'nin üçüncü büyük kalesi olma unvanına sahip. Kalenin etrafında hendek yok ama kale surlarının altı uçurum şeklinde tasarlanmış. Bu sayede savunma sistemi de bir hayli güçlüymüş.
Yukarı Kale (Kale-i Bala), İç Kale ve Aşağı Kale (Kale-i Sagir) olmak üzere üç bölümden oluşan Kütahya Kalesi’nin içini gezmek de mümkün. Kale içinde bulunan en dikkat çekici yapılardan biri, Germiyanoğlu Süleyman Şah tarafından 1377-1378 yılları arasında inşa ettirilen ve Orta Hisar Mescidi olarak bilinen Kale-i Bala Camii. Aşağı Hisar Mahallesi'nde bulunan ve altıgen planlı küçük bir mescit olan Aşağı Kale Mescidi (Kale-i Sagir) de görülmeye değer. Kerpiç sıvalı olmasına rağmen tamamen tuğladan yapıldığı anlaşılan bu mescidin altında taşlardan yapılmış bir su tesisi de var.
Günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsisli olan Kütahya Kalesi’nde, çeşmeler, mescitler, restoran ve kır kahvesi bulunuyor. 45 dakikada 360 derece dönen ve Döner Gazino olarak bilinen restoran, ziyaretçilerine oturdukları yerden tüm kent manzarasını izleme imkanı sağlıyor. Kent merkezine sadece 3 kilometre mesafede olan bu restoranda keyifli bir akşam yemeği yiyebilir ya da kahve molası vererek şehrin büyüleyici manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.