Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde bulunan Kazdağı Müzesi, Kuzey Ege topraklarının büyüleyici zenginlikteki tarihi mirasını gözler önüne seren bir keşif durağı. Dışarıdan mütevazı görünse de, içine adım attığınızda binlerce yıllık tarihin kapılarını aralayacak. 2015 yılında Uğur ve Murat Bostancıoğlu kardeşler, merhum babaları Ali Bostancıoğlu'nun anısını yaşatmak için bu özel müzeyi kurmuş. 300 metrekarelik kapalı alanıyla küçük gibi görünse de, müzenin bölümleri oldukça zekice tasarlanmış. İçinde iki farklı salon, hediyelik eşya dükkanı, kafeterya ve 50 kişilik konferans salonu bulunuyor.
Kazdağı Müzesi’nin ziyaretçilerine girişte yaklaşık 8 dakika uzunluğunda bir tanıtım filmi seyrettiriliyor. Bu filmle, Kazdağları'nın büyüleyici doğasını daha yakından tanımak mümkün. İda Dağı mitoslarından Troya ve Antandros'a, Kuzey Ege'nin ünlü antik kentleri hakkında da bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Müzenin sergi alanlarında da antik dönemlere ait sikkeler, vazolar ve terrakotalar var. Kazdağı Milli Parkı'nın endemik bitkileri ve faunasına dair sergi de doğa severleri büyülüyor.
Müzenin en etkileyici bölümlerinden biri, yolu Kazdağı'ndan geçmiş değerli şahsiyetlere ayrılmış köşeler. "Benim meskenim dağlardır dağlar" diyen Sabahattin Ali ve "Bin pınarlı İda'nın güzelliği beni bu dağa aşık etti" diyen Tuncel Kurtiz; sözünü ettiğimiz kişilerden yalnızca bazıları. Çanakkale Destanı'nın kahramanlarından Havran'lı Koca Seyit'in balmumu heykeli de burada sergileniyor.
Kazdağı Müzesi’nde eski zeytinyağı fabrikaları ve zeytincilik geleneğinden tutun da Edremit Körfezi'nin ekonomik tarihini, Mustafa Kemal Atatürk'ün bölge ziyaretlerini, Milli Mücadele dönemindeki Kuva-yi Milliye hareketinin izlerini, Hasanboğuldu ve Sütüven Şelalesi'nin efsanelerini; kısaca bu toprakların öykülerini konu alan birçok farklı bölüm var. 2019 yılında Çanakkale Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Troia Festivali kapsamında Homeros Bilim Kültür ve Sanat Ödülü'ne de layık görülen kurum, Edremit’in merkezinden yalnızca 12 kilometre uzaklıkta. Müzeyi gezdikten sonra bahçesindeki huzurlu avluda da vakit geçirebilir, keyifli bir kahve molası verebilirsiniz. Müzeye girişler de tamamen ücretsiz.