İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bulunan ve kent merkezine görece uzak ilçeleri arasında yer alan Beylikdüzü, yaklaşık 36 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip. Büyükçekmece, Esenyurt ve Avcılar ilçeleriyle çevreleniyor. Güneyinde ise Marmara Denizi bulunuyor. Beylikdüzü’nün en önemli özelliklerinden biri, İstanbul’un çarpık kentleşmeden en uzak kalan ilçelerinden biri olması. İlçe sınırları içinde çok sayıda toplu konut ve lüks site inşa edilmiş. İlçe nüfusunun önemli bir bölümü de bu alanlarda ikamet ediyor. Geniş bulvarları ve caddeleri, yeşil alanları ve sakin atmosferiyle Beylikdüzü; aslında metropol ve mesire yeri arasında duran bir noktada. Özellikle metrobüs hattının uzatılması sayesinde ulaşım olanaklarının genişlemesi, Beylikdüzü’nün giderek daha fazla ilgi görmesine vesile oluyor.
Tarihçesi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan Beylikdüzü, Bizans ve Osmanlı hakimiyeti altında olduğu dönemlerde genellikle orduların konaklama alanı olarak kullanılmış. Bu nedenle bu süreçte bölgede yoğun bir yerleşim yaşanmamış. Cumhuriyet’in ilanı sonrasında Beylikdüzü’nün bulunduğu bölgeye, burada çok sayıda kavak ağacı bulunduğu için Kavaklı ismi verilmiş. 1993 yılında Kavaklı, Büyükçekmece’ye bağlı bir belde statüsü kazanmış. 2008 yılında ise Beylikdüzü ismini alarak bağımsız bir ilçeye dönüşmüş.
Özellikle son yıllarda geçimini ağırlıklı olarak konaklama ve turizm gelirleri üzerinden sağlayan Beylikdüzü’nü yeşillendirme ve geliştirme çalışmaları hâlen devam ediyor. İlçenin turistik açıdan en popüler duraklarının başında Beylikdüzü Yaşam Vadisi geliyor. Beylik Pazarı, Kavaklı Sahil Parkı, Beylikdüzü AKM ve Piri Reis Parkı da çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor.
