Yolunuz Cunda Adası’na düştüyse hem adanın müthiş atmosferini hem de göz alıcı manzaralarını seyre dalmak için gitmeniz gereken yer, kesinlikle Aşıklar Tepesi. Ada merkezinden hem araçla hem de yürüyerek ulaşım sağlayabileceğiniz bu tepe, büyüleyici bir deniz manzarasını ayaklarınızın altına seriyor. Tepeye araçla çıkmak size daha pratik gelebilir elbette. Ancak eğer kondisyonunuz ve yeterli vaktiniz varsa bu yolculuğu mutlaka yürüyerek yapmanızı tavsiye ederiz. Çünkü Aşıklar Tepesi’ne çıkan yolda ilerlerken geçeceğiniz tarihi sokaklar, fırınlar ve antikacılar bu yolculuğu gerçekten çok daha keyifli kılıyor. Bildiğiniz üzere, Cunda Adası’nın en önemli simgelerinden biri yel değirmenleri. Adanın ilk yel değirmeni de sizi Aşıklar Tepesi’nde karşılıyor.
Cunda’nın ünlü yel değirmenlerinin tümü, ne yazık ki günümüzde ayakta değil. Ancak bazıları restore edilerek farklı amaçlarla kullanılmaya başlanmış. Örneğin, adanın ilk yel değirmeni ve burada yer alan kilise, 2007 yılında Rahmi Koç tarafından restore ettirilmiş. Böylelikle Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı ismini alarak hem kütüphane hem de kafe olarak ziyaretçilerine kapılarını açmış. Bu sayede Aşıklar Tepesi’nin bir köşesine kurularak çayınızı ya da kahvenizi yudumlayabilir, Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı’ndan seçtiğiniz bir kitabı okuyarak günün keyfini çıkarabilirsiniz. Aşıklar Tepesi’nde, farklı bir amaçla işletilmediği için ziyaretçilere açık olan ve içini gezebileceğiniz bir tarihi yel değirmeni daha mevcut. İnşa edilen merdivenler sayesinde bu yapının ikinci katını da görebilir, böylece adanın tarihi atmosferini daha yakından hissedebilirsiniz.