Avrupa Yakası'ndaki Plajlar ve Sahiller
İki kıtanın birleştiği eşsiz şehir İstanbul, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir atmosfere sahip. Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan İstanbul Boğazı'nın masmavi sularının kıyısında uzanan plajlar ve sahil şeritleri, şehrin en değerli hazineleri arasında yer alıyor. Özellikle yaz aylarında İstanbulluların ve şehri ziyarete gelen turistlerin akınına uğrayan bu kıyı bölgeleri, denizin ve güneşin keyfini doyasıya çıkarmak isteyenler için adeta bir cennet.
Peki, metropolün hareketli yaşamından bir mola vermek, deniz havası alıp kumsalda dinlenmek istediğinizde Avrupa yakasında sizi bekleyen plaj ve sahil alternatifleri neler? Eminiz ki çoğu İstanbullu, hatta şehri sık sık ziyaret edenler bile Avrupa yakasının sakladığı bazı kıyı cevherlerinden bihaber. Oysa yaz-kış fark etmeksizin, şehrin stresinden uzaklaşmak ve doğayla bütünleşmek istediğinizde Avrupa yakası plajları size ilaç gibi gelecek.
Bu yazıda İstanbul'un Avrupa yakasında denize girilebilen, güneşlenip dinlenebileceğiniz, yürüyüş veya spor yapabileceğiniz en güzel plaj ve sahil bölgelerini mercek altına alacağız. Halk plajlarından gizli kalmış koyları, ücretli beach'lerden ücretsiz kumsallara, Boğaz manzaralı yürüyüş rotalarından tarihi yarımada kıyılarına kadar Avrupa yakasının tüm sahil cevherlerini keşfe çıkacağız.
İster yüzmek, güneşlenmek, kumsalda vakit geçirmek isteyin, ister deniz havası alıp yürüyüş veya spor yapmayı tercih edin, Avrupa yakasının size sunduğu onlarca alternatif var. Yenikapı'dan Yeşilköy'e, Florya'dan Kilyos plajlarına, Ağva'dan Gümüşdere ve Rumelifeneri'ne uzanan kıyı haritasında, aradığınız her tür sahil deneyimini keşfedebilirsiniz. Küçükçekmece ve Büyükçekmece lagünlerinin etrafındaki düzenlenmiş mesire alanları, Sarıyer kıyılarındaki balıkçı barınakları ise farklı alternatifler arayanlar için birebir.
Siz de İstanbul'un Avrupa yakasını bir de denizden ve sahilden keşfetmeye hazır mısınız? O zaman haydi, bu benzersiz kıyı güzelliklerinin izini süren yolculuğumuza başlayalım. Avrupa yakasının en özel plaj ve sahillerini yakından tanımak için okumaya devam edin.
Avrupa Yakası'nın En İyi Plajları ve Sahilleri
İstanbul, Avrupa ve Asya kıtalarını birleştiren eşsiz konumuyla dünyanın en büyüleyici şehirlerinden biri. Tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de göz kamaştıran bu mega kent, özellikle Boğaz kıyıları ve Marmara Denizi'yle kucaklaşan sahilleriyle yaz-kış ayrı bir cazibe merkezi. Peki, İstanbul'un Avrupa yakasında deniz, kum ve güneş üçlüsünün tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, mavi ve yeşilin kucaklaştığı en güzel plaj ve sahiller hangileri?
Ormanlı Plajı İstanbul’un Çatalca ilçesinin Ormanlı Köyü sınırları içinde bulunan Ormanlı Plajı, sessiz ve sakin bir atmosferde denize girmek isteyenler için ideal duraklardan biri olabilir. Ormanlı Köyü, adından da anlaşılabileceği üzere, yemyeşil ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkan bir köy.
Tırmata Beach İstanbul’un Sarıyer ilçesi sınırlarında bulunan Kilyos semti, eşsiz Karadeniz manzarası ve keyifli plajlarıyla kentin göbeğinde yaz tatili atmosferini yakalamak isteyenler için ideal bir adres. Keza bu sebeple Kilyos ve civarında çok sayıda özel plaj işletmesi yer alıyor.
Uzunya Beach İstanbul’da denize girmek için ziyaret edebileceğiniz en popüler semtlerden biri, elbette Kilyos. Yalnızca Kilyos’un içinde değil, civarında da çeşitli plaj ve beach club seçenekleri yer alıyor. Bunlardan biri de Sarıyer’in merkezinden Kilyos’a doğru ilerlerken, henüz Kilyos’a gelmeden ulaşabileceğiniz Uzunya Beach.
BURC Beach Kilyos 2001 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan BURC Beach Kilyos, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği tarafından kurulmuş bir plaj işletmesi. İşletmeden elde edilen tüm gelirler de Boğaziçi Üniversitesi’ne destek amaçlı kullanılıyor. Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampüsü’nün içinde yer alan plaj, İstanbul sınırlarından çıkmadan yaz tatili keyfini yaşamak isteyenler için ideal bir adres.
Suma Beach İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Kilyos beldesi, kent sınırlarından çıkmadan denize girmek isteyenler için çok sayıda beach club seçeneği sunuyor. Söz konusu işletmelerin her birinin giriş ücreti, fiyatlandırma politikası ve konsepti farklı elbette.
Baykuş Plajı İstanbul sınırlarından çıkmadan denize girmek ve yaz tatili atmosferini yakalamak istiyorsanız, rotanızı çevirebileceğiniz en cazip semtlerden biri Sarıyer ilçesinin sınırları içinde bulunan Kilyos. Kilyos’ta farklı eğlence anlayışlarına ve bütçe aralıklarına hitap eden çok sayıda plaj yer alıyor.
Kısırkaya Plajı İstanbul sınırlarından çıkmadan denize girebileceğiniz bir plaj arıyorsanız; önünüzdeki destinasyon seçeneklerinin arasında Şile, Ağva, Kilyos, Riva, Silivri ve Çatalca gibi yerler var. Sarıyer ilçesine bağlı bir belde olan Kilyos’ta tercih edebileceğiniz plajların sayısı bir hayli fazla.
Yalıköy Plajı İstanbul’da ikamet eden, ancak yaz sezonunda tatile çıkma fırsatı bulamayanlar için; kent sınırları içinde yer alan Karadeniz kıyıları oldukça ideal alternatifler oluşturuyor. Riva, Kilyos ve Ağva gibi duraklar; İstanbul’da kalıp yaz tatili atmosferini yaşamak isteyenlerin imdadına koşuyor.
Evcik Plajı İstanbul’un Çatalca ilçesinin sınırları içinde denize girmek için tercih edebileceğiniz çok sayıda plaj var ve bunlardan biri de Evcik Plajı. Çatalca’nın merkezine 35 kilometre uzaklıkta yer alan bu plaj, Karadeniz’e kıyısı olan her plaj gibi dönem dönem epey dalgalı bir denize ev sahipliği yapıyor.
Semizkum Mocamp İstanbul’un Silivri ilçesi sınırları içinde yer alan Semizkum Mocamp, İstanbul’un merkezine yakın bir kamp alanı ve plaj arayanlar için uygun seçeneklerden biri. İşletmenin hem 250 metre uzunluğunda bir kumsalı hem de yaklaşık 300 çadır-karavan kapasiteli bir kamp alanı bulunuyor.
Milyon Beach Kilyos Bir Milyon Yapım işletmesi olan Milyon Beach Kilyos, İstanbul’un Sarıyer ilçesi sınırları içinde yer alan Kilyos beldesinin en popüler plajlarından biri. 2018 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan bu ücretli işletme, kent merkezine de yaklaşık yarım saatlik sürüş mesafesinde.
Avrupa yakasının en popüler plajları arasında Kilyos, Florya ve Yeşilköy ilk akla gelenler. Kilyos'un turkuaz renkli berrak denizi ve altın rengi ince kumu, Florya'nın günbatımında büyüleyen manzarası, Yeşilköy'ün nemli Avrupa yakasında bir Akdeniz esintisi yaratan palmiye ağaçları arasındaki plajı, yazın en gözde deniz-güneş-kum rotaları arasında yer alıyor. Ama İstanbul'un batı yakasında keşfedilmeyi bekleyen, daha saklı kalmış pek çok kıyı şeridi de mevcut.
Yenikapı ve Bakırköy arasında uzanan Kennedy Caddesi boyunca İstanbullular ve şehri ziyaret edenler, yürüyüş ve bisiklet yollarının, spor alanlarının, ağaçlıklı piknik bölgelerinin ve balık restoranlarının sunduğu lezzet ve eğlence alternatiflerinden yararlanabiliyor. Halk plajları ve çeşitli tesislerle donatılmış bu kıyı şeridi, şehrin kalabalığından bunalanlara nefes aldıran sığınaklardan.
Öte yandan Küçükçekmece ve Büyükçekmece gölleri çevresindeki mesire yerleri, mangal ve piknik keyfi yapmak, yürüyüş veya bisiklete binmek isteyenler için ideal rotalar. Sarıyer'in balıkçı köyü havasındaki sahili, Rumelifeneri, Kilyos ve Ağva'nın bozulmamış doğası, rengârenk balıkçı tekneleri ve taze balık restoranlarıyla İstanbul'un en otantik lezzet duraklarına ev sahipliği yapıyor.
Saklı cennetler diyarı Avrupa yakasında daha keşfedilmeyi bekleyen onlarca plaj, koy ve sahil var. Bu yazıda İstanbul'un batısındaki tüm bu güzellikleri mercek altına alacak, bilindik popüler noktalardan sürpriz saklı koylara, halk plajlarından ücretli beach'lere kadar tüm alternatifleri masaya yatıracağız. Deniz-kum-güneş aşıklarını, mavi yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? O zaman buyrun, Avrupa yakasının en özel plaj ve sahillerinin izini sürmeye başlayalım.
Avrupa Yakası Plaj ve Sahil Önerileri
İstanbul'un Avrupa yakasının plaj ve sahilleriyle ilgili yaptığımız bu keyifli yolculuğun sonuna geldik. Gördüğünüz gibi İstanbul denilince akla sadece tarihi yapılar ve kültürel miras, yoğun şehir hayatı gelmiyor. Avrupa yakasının incisi konumundaki bu mega kent, aynı zamanda mavi ve yeşilin iç içe geçtiği, doğa harikası kıyılara da ev sahipliği yapıyor. Kilyos'tan Florya'ya, Yenikapı'dan Rumelifeneri'ne uzanan sahil şeridinde, yüzmekten güneşlenmeye, yürüyüş ve bisiklet yapmaktan piknik ve balık ziyafeti çekmeye kadar sayısız aktivite seçeneği sizi bekliyor.
Eminiz ki yazımızda bahsi geçen birbirinden güzel plajların, saklı koyların ve sahillerin pek çoğuna daha önce hiç uğramamış olabilirsiniz. Belki de bu kıyı güzelliklerinin İstanbul sınırları içinde olduğundan bile bihaberdiniz. Ancak artık Avrupa yakasının deniz-kum-güneş cenneti noktalarını keşfetmek için önünüzde hiçbir engel kalmadı. Eğer tatil mevsimini İstanbul'da geçirecek ve şehir dışına çıkma fırsatı bulamayacaksanız, rotanızı içinde bulunduğumuz kıtanın batısına, yani Avrupa yakası plajlarına çevirebilirsiniz.
Kilyos, Ağva, Gümüşdere ve Rumelifeneri sahillerinde Karadeniz'in tüm enerjisini içinize çekebilir, lagün ve göllerin çevrelediği Küçükçekmece ve Büyükçekmece plajlarında tatlı suyun denizle buluşmasına tanıklık edebilirsiniz. Ormanlı Plajı ve Kısırkaya gibi saklı koylarda kalabalıktan uzak, huzurlu bir deniz keyfi yaşayabilir, Tırmata ve Suma Beach gibi işletmelerde konforlu bir plaj deneyimi için sunulan tüm imkanlardan yararlanabilirsiniz.
Yenikapı-Bakırköy arası kıyı şeridinde yürüyüş ve bisiklet turuna çıkabilir, Sarıyer sahilinde balıkçı tekneleri eşliğinde taze balığınızın tadına varabilirsiniz. Çatalca ve Silivri'nin bakir kumsallarında sessizliğin ve dinginliğin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Özetle, Avrupa yakası plajları, eşsiz şehir İstanbul'u yeniden keşfetmek ve onun farklı yüzlerini tanımak için size benzersiz fırsatlar sunuyor. Yaz mevsiminde deniz-kum-güneş üçlüsüne doyma vaktinin çoktan geldiğini, elinizin altındaki bu doğa harikası kıyıları daha fazla ertelemenin anlamsız olduğunu düşünüyorsanız, yapmanız gereken şey belli: Pareo ve güneş kremleri çantada, deniz gözlüğü ve terlikler ayakta, rotanız Avrupa yakası plajlarına çevrilmiş durumda!
Umarız İstanbul'un Avrupa yakasının plajları ve sahilleriyle ilgili hazırladığımız bu derli toplu rehber, hem yaz planlarınızı şekillendirmenizde size ışık tutmuş, hem de bu güzide şehrin doğal güzelliklerini daha yakından tanımanızı sağlamıştır. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle, hepinize şimdiden deniz-kum-güneş üçlüsünün keyfini doyasıya çıkaracağınız muhteşem bir yaz diliyoruz!
İstanbul Avrupa Yakası'nda Denize Girmek İçin 10 Neden
1. Benzersiz lokasyon: İstanbul Avrupa yakası, iki kıtanın birleştiği eşsiz bir coğrafyada, Karadeniz ve Marmara Denizi kıyılarına uzanan geniş bir sahil şeridine sahip. Böylesi ayrıcalıklı bir konumda denize girmek, şehrin tarihi dokusunu da içine alan unutulmaz bir deneyim vadediyor.
2. Doğal güzellikler: Kilyos'un turkuaz renkli berrak suları, Ağva ve Gümüşdere'nin yemyeşil dokusuyla bütünleşen kumsalları, Florya'nın büyüleyici günbatımı manzarası gibi doğal güzellikler, İstanbul Avrupa yakasını deniz keyfi için cazip kılıyor.
3. Çeşitlilik: Avrupa yakasının sunduğu plaj ve sahil alternatifleri oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor. Karadeniz'in dalgalı sularından Marmara'nın durgun koylarına, ince kumlu sahillerden çakıllı kumsallara, göl kenarı mesire alanlarından şehir merkezindeki plajlara uzanan bu zengin seçenekler, her zevke hitap ediyor.
4. Ulaşım kolaylığı: İstanbul'un Avrupa yakasındaki plajların çoğuna toplu taşıma veya özel araçla kolayca ulaşmak mümkün. Metro, metrobüs, otobüs ve minibüs hatlarıyla bu lokasyonlara rahatlıkla erişilebiliyor. Böylece tatil için şehir dışına çıkmak zorunda kalmadan, keyifli bir günü şehrin içinde geçirmek mümkün oluyor.
5. Uygun fiyatlar: Avrupa yakasının pek çok noktasında ücretsiz ya da çok cüzi ücretlerle yararlanılabilen halk plajları mevcut. Böylece deniz-kum-güneş üçlüsünü, yüksek bütçeler ayırmadan, ekonomik şekilde deneyimlemek mümkün oluyor. Ücretli beach club ve işletmeler de farklı bütçelere hitap eden seçenekler sunuyor.
6. Karadeniz esintisi: Kilyos, Rumelifeneri, Riva, Ağva gibi Karadeniz kıyısındaki lokasyonlarda denize girmek, İstanbul'dan çıkmadan farklı bir deniz deneyimi yaşamak isteyenler için birebir. Bu bölgelerin kendine has dalgalı suları, balıkçı köyü atmosferi ve yöresel lezzetleri, Karadeniz özlemi duyanlar için vazgeçilmez.
7. Tarihi doku: İstanbul'un Avrupa yakasında, özellikle Florya ve Küçükçekmece civarındaki sahillerde denize girerken tarihi eserleri, eski yalı ve köşkleri de yakından görme şansı doğuyor. Yenikapı ve Bakırköy arasındaki kıyı şeridinde yürümek ise İstanbul'un kadim tarihini deniz manzarası eşliğinde hissetmeye olanak tanıyor.
8. Spor imkânları: Birçok plajda yüzmek dışında su sporları yapma imkânı da bulunuyor. Yelken ve sörf kursları, dalış okulları, plaj voleybolu ve futbolu sahaları gibi aktiviteler, deniz keyfine hareket katmak isteyenleri bekliyor. Bisiklete binmek, yürüyüş ve koşu yapmak için de sahil şeritleri son derece elverişli.
9. Zengin yeme-içme seçenekleri: Avrupa yakası kıyılarında, özellikle Sarıyer ve Kilyos civarında deniz ürünleri başta olmak üzere lezzetli yeme-içme alternatiflerine ulaşmak mümkün. Taze balık restoranları, romantik manzaralı cafeler, plaj büfeleri, seyyar lezzet durakları, deniz manzarası eşliğinde damak zevkinize uygun seçenekler sunuyor.
10. Fotoğraf ve manzara keyfi: Yüzmenin ve güneşlenmenin yanı sıra, İstanbul Avrupa yakasının deniz kıyıları ve plajları, fotoğraf tutkunları için de vazgeçilmez mekanlar. Eski Galata Kulesi'nden Kız Kulesi'ne uzanan Boğaz manzarası, salaş balıkçı tekneleri, yemyeşil koy ve plajlar, gün batımının suya yansıyan renkleri, kameranızı yanınızdan ayıramayacağınız eşsiz kareler yakalamanızı sağlayacak.
İstanbul gibi büyük bir metropolde, denize girmek için birbirinden güzel bu kadar çok sebep varken rotanızı Avrupa yakasına çevirmemek için hiçbir neden yok. Öyleyse siz de yazlık çantanızı hazırlayın, İstanbul'un Avrupa yakasının plajlarında ve sahillerinde mutlu, huzurlu, dingin anlar geçirmeye hazır olun.