Çukurbağ Yarımadası'ndaki Doğal Güzellikler
Akdeniz'in masmavi sularını kucaklayan Kaş ilçesinin eşsiz hazinelerinden Çukurbağ Yarımadası, bakir doğası ve el değmemiş koylarıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Kaş merkeze sadece birkaç kilometre uzaklıkta konumlanan bu cennet parçası, şehir yaşamının karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir sığınak niteliğindedir. Yarımadayı çevreleyen kristal berraklığındaki turkuaz sular, Akdeniz'in en temiz ve berrak kıyılarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Çukurbağ Yarımadası'nın doğal güzellikleri, sadece deniz tutkunları için değil, aynı zamanda doğa yürüyüşçüleri, fotoğrafçılar ve sualtı dünyasını keşfetmek isteyen dalış meraklıları için de eşsiz fırsatlar sunmaktadır.
Yarımadanın kıyı şeridi boyunca uzanan irili ufaklı koylar ve gizli plajlar, Çukurbağ'ın en büyüleyici doğal hazineleri arasında yer almaktadır. Bu saklı koyların bazılarına sadece deniz yoluyla ulaşılabilirken, bazılarına patika yollardan yürüyerek erişmek mümkündür. Kayalık burunlarla birbirinden ayrılan koyların turkuaz suları, ziyaretçilere adeta doğal akvaryumlarda yüzme hissi yaşatmaktadır. Akdeniz güneşinin altında, çam ağaçlarının gölgesinde denizin ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için Çukurbağ Yarımadası'nın koyları, kalabalıklardan uzak bir cennet sunmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın iç kesimlerini kaplayan Akdeniz bitki örtüsü, bölgenin bir diğer büyüleyici doğal zenginliğidir. Yüzlerce yıllık zeytin ağaçları, kızılçamlar, keçiboynuzu (harnup) ağaçları ve defneler arasında yapılacak doğa yürüyüşleri, ziyaretçilere nefes kesen manzaralar eşliğinde şehir stresinden arınma fırsatı sunmaktadır. İlkbahar aylarında yabani orkideler ve endemik bitki türleriyle renklenen yarımada, botanik meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Yarımadanın yüksek kesimlerinden seyredilecek gün batımı manzaraları ise, bir yanda Kaş merkezi ve Meis Adası, diğer yanda uçsuz bucaksız Akdeniz'in panoramik görüntüsüyle unutulmaz kareler sunmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın sualtı dünyası, Akdeniz'in en zengin ekosistemine sahip bölgelerinden biri olarak dalış tutkunlarını cezbetmektedir. Yarımadanın çevresindeki berrak sularda 30 metreye kadar ulaşabilen görüş mesafesi, sualtı fotoğrafçılığı için ideal koşullar yaratmaktadır. Deniz çayırları, mercan toplulukları, renkli balık sürüleri, kalamarlar ve ahtapotların yanı sıra, antik dönemden kalma amfora parçaları ve batık kalıntıları da bu bölgede dalış yapanları bekleyen hazineler arasındadır. Çukurbağ Yarımadası'nın çevresindeki bazı noktalarda bulunan deniz mağaraları ve sualtı geçitleri, tecrübeli dalışcılar için keşfedilmeyi bekleyen gizemli dünyalar sunmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın kıyı şeridini süsleyen kayalık formasyonlar ve falezler, jeolojik açıdan dikkat çekici doğal oluşumlardır. Milyonlarca yıllık doğal süreçler sonucunda şekillenen bu kayalıklar, bazı noktalarda denize doğru uzanarak doğal dalış platformları oluşturmaktadır. Falezlerin üst kısımlarında yapılacak yürüyüşler sırasında, anakaraya bağlı küçük adacıklar ve deniz fenerleri manzarasını görmek mümkündür. Çukurbağ Yarımadası'nın doğu kıyısındaki bazı noktalarda bulunan doğal tuzlu su havuzları, denizle bağlantılı olmasına rağmen dalgasız yapısıyla çocuklu aileler için güvenli yüzme alanları sunmaktadır. Akşam saatlerinde yarımadanın kıyılarından izlenecek ay ışığının deniz üzerindeki yansımaları, romantik anlar yaşamak isteyenler için büyüleyici bir atmosfer yaratmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın En Önemli Doğal Güzellikleri
Antalya'nın incisi Kaş ilçesinin en büyüleyici noktalarından biri olan Çukurbağ Yarımadası, el değmemiş doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine Akdeniz'in tüm ihtişamını sunmaktadır. Kaş merkezinden uzanan bu dar yarımada, üç tarafı masmavi sularla çevrili konumuyla eşsiz bir coğrafi yapıya sahiptir. Akdeniz'in derin maviliği ile Toros Dağları'nın heybetli silüetinin muhteşem uyumu, yarımadanın her köşesinden izlenebilen panoramik manzaralar sunmaktadır. Çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı bu cennet köşesi, modern yerleşimlerin minimal tutulduğu doğa dostu bir yaklaşımla koruma altında tutulmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın kıyı şeridi, irili ufaklı koyları, gizli plajları ve turkuaz renkli berrak sularıyla deniz tutkunlarına unutulmaz deneyimler yaşatmaktadır. Yarımadanın etrafını çevreleyen kayalık kıyılar, doğal yüzme platformları oluştururken, bazı noktalarda küçük çakıl plajları da bulunmaktadır. Sarp kayalıklardan denize uzanan merdivenler ve platformlar, Akdeniz'in serinletici sularına kolay erişim sağlarken, mahremiyetli koylar özel bir deniz deneyimi sunmaktadır. Denizin berraklığı ve temizliği, sualtı dünyasının tüm güzelliklerini gözler önüne sererken, şnorkel ile yapılan yüzeysel dalışlar bile zengin deniz yaşamını gözlemleme fırsatı vermektedir.
1. Kaş Belediyesi Halk Plajı Her yaz sezonunda on binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan popüler tatil beldelerimizde uygun fiyatlı, halka açık ve temiz plajlar bulmak giderek zorlaşıyor. Genellikle plajların ve koyların birçoğunda giriş ücreti talep eden, şezlong ve şemsiye kullanımı için en azından belirli bir harcama limitini geçme şartı koşan beach club işletmeleriyle karşılaşıyoruz.
2. İnceboğaz Plajı Antalya’nın Kaş ilçesinde denize girmek için tercih edebileceğiniz birçok farklı plaj var ve bunların her biri konumu, olanakları ve ulaşım durumu açısından ziyaretçilerine farklı avantajlar ve dezavantajlar sunuyor. İnceboğaz Plajı da Çukurbağ Yarımadası’ndan denize girmek isteyenler için en ideal adreslerden biri.
Yarımadanın orta kısımlarını kaplayan doğal bitki örtüsü, Akdeniz ekosisteminin tipik örneklerini barındıran zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Çam, ardıç, sakız, zeytin ağaçları ve Akdeniz makisi ile kaplı arazide, birçok endemik bitki türü yaşam alanı bulmaktadır. İlkbahar aylarında rengârenk yabani çiçeklerle bezenen patikalar, doğa yürüyüşü tutkunları için görsel bir şölen sunmaktadır. Yarımadanın farklı noktalarında bulunan yabani kekik, adaçayı ve defne gibi aromatik bitkiler, havaya yayılan kokularıyla doğal bir aromaterapi etkisi yaratmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın yüksek kesimlerinden izlenebilen gün doğumu ve gün batımı manzaraları, fotoğraf tutkunları için eşsiz anlar yakalamaya olanak tanımaktadır. Güneşin Akdeniz'in derinliklerinden yükselmesi veya sulara gömülmesi, gökyüzünü ve denizi turuncu, pembe ve mor tonlarına boyarken büyüleyici bir tablo oluşturmaktadır. Yüksek kesimlerden bakıldığında Kaş merkezi, Meis Adası ve açık deniz panoramasının bir arada görülebilmesi, yarımadayı manzara avcıları için vazgeçilmez kılmaktadır. Gece saatlerinde ışık kirliliğinden uzak korunaklı koylar ve tepeler, gökyüzünü ve yıldızları net bir şekilde gözlemleme imkanı sunarak, astronomi meraklıları için ideal bir ortam yaratmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın etrafını çevreleyen sualtı dünyası, Akdeniz'in en zengin ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Berrak sularda gizlenen doğal resifler, deniz mağaraları ve geçitler, dalış tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen hazinelerdir. Posidonia çayırları olarak bilinen deniz çayırları, bölgenin oksijen kaynağı olurken aynı zamanda birçok deniz canlısına da yaşam alanı sunmaktadır. Müren, orfoz, ahtapot ve deniz kaplumbağaları gibi çeşitli deniz canlıları, yarımadanın etrafındaki sularda düzenli olarak gözlemlenebilmektedir. Sualtı fotoğrafçılığı için ideal koşullar sunan bu bölge, berrak sular ve zengin deniz yaşamıyla su altı görüş mesafesinin maksimum olduğu nadir Akdeniz noktalarından biridir.
Çukurbağ Yarımadası'nın Doğal Güzelliklerini Görmek İçin 10 Neden
1. Akdeniz'in En Berrak Koylarına Sahip Olması
Çukurbağ Yarımadası, Akdeniz'in kristal berraklığındaki sularıyla çevrili, irili ufaklı pek çok koyu barındıran eşsiz bir doğa harikasıdır. Bu koyların çoğunda denizin dibi 5-10 metre derinliğe kadar çıplak gözle görülebilmekte, bu da yüzücülere ve şnorkel meraklılarına deniz altı dünyasını keşfetme imkanı sağlamaktadır. Yarımadayı çevreleyen koyların her biri farklı karakterde olup, bazıları korunaklı ve sakin sular sunarken, bazıları daha vahşi ve el değmemiş bir doğallıkta, ziyaretçilere farklı deniz deneyimleri yaşatmaktadır.
2. Batıya Bakan Kıyılarındaki Büyüleyici Gün Batımı Manzarası
Çukurbağ Yarımadası'nın batıya bakan kıyıları, güneşin Akdeniz'in masmavi sularına gömüldüğü muhteşem gün batımı manzaralarıyla ünlüdür. Her akşam adeta bir görsel şölene dönüşen bu doğal olay, gökyüzünün turuncu, pembe ve mor renklerle boyanmasıyla izleyenleri büyülemektedir. Gün batımı sırasında Meis Adası'nın silüetinin yarattığı kontrast ve deniz üzerinde oluşan altın yol, fotoğrafçılar için eşsiz kompozisyonlar sunarken, romantik bir akşam geçirmek isteyenler için de mükemmel bir atmosfer yaratmaktadır.
3. El Değmemiş Akdeniz Bitki Örtüsünün Yoğunluğu
Çukurbağ Yarımadası, insan müdahalesinin nispeten sınırlı kaldığı alanlarında Akdeniz'e özgü zengin bir bitki örtüsü barındırmaktadır. Kızılçam ormanları, zeytin ağaçları, keçiboynuzu, mersin, sakız ağaçları ve defne gibi tipik Akdeniz türleri yarımadada yoğun bir şekilde bulunurken, bahar aylarında açan yaban çiçekleri ve otlar büyüleyici bir doğal tablo oluşturmaktadır. Yarımada üzerindeki patikalarda yürüyüş yaparken kekik, adaçayı ve lavanta gibi aromatik bitkilerin kokuları insanı sarıp sarmalarken, bu yoğun flora aynı zamanda kelebekler ve böcekler için de önemli bir yaşam alanı oluşturmaktadır.
4. Deniz Kaplumbağalarının Yuvalama Alanı Olması
Çukurbağ Yarımadası'nın bazı koyları, nesli tehlike altındaki Caretta caretta (İri baş deniz kaplumbağası) ve Chelonia mydas (Yeşil deniz kaplumbağası) türlerinin yuvalama alanları arasında yer almaktadır. Özellikle mayıs ve eylül ayları arasında bu muhteşem deniz canlılarının kumsallara yumurta bırakmak için geldiği gözlemlenebilir, şanslıysanız sabahın erken saatlerinde yavru kaplumbağaların denize doğru yolculuğuna şahit olabilirsiniz. Yarımadanın bazı bölgelerinde deniz kaplumbağalarını koruma projeleri yürütülmekte, bu da ekoturizm açısından bölgeyi daha da değerli kılmakta ve doğa koruma bilincinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.
5. Akdeniz'in En Güzel Dalış Noktalarından Bazılarını Barındırması
Çukurbağ Yarımadası'nın çevresindeki sular, Akdeniz'in en etkileyici dalış noktalarından bazılarını barındırmakta ve hem acemi hem de profesyonel dalıcılara unutulmaz deneyimler sunmaktadır. Yarımada etrafındaki mağaralar, duvarlar ve resifler, mercanlar, süngerlerin yanı sıra barakuda, orfoz, akya gibi balık türleri ve deniz kaplumbağaları, ahtapotlar ve müren balıklarıyla zengin bir deniz yaşamı sergilemektedir. Sualtı görüş mesafesinin 30 metreye kadar ulaşabildiği bu berrak sularda dalış yapmak, rengarenk bir akvaryumda yüzüyormuş hissi verirken, yarımada çevresindeki antik batıklar ve amforalar da tarih tutkunları için sualtında keşfedilmeyi bekleyen hazinelerdir.
6. Eşsiz Jeolojik Formasyonlara Sahip Kayalık Kıyıları
Çukurbağ Yarımadası'nın kıyıları, milyonlarca yıl boyunca deniz ve rüzgar erozyonunun şekillendirdiği etkileyici jeolojik formasyonlarla doludur. Kireçtaşı kayalıklarının oyulmasıyla oluşan doğal kemerler, mağaralar ve ilginç şekilli kayalar, doğanın zamana yayılan sanat eserleri gibidir ve fotoğraf meraklıları için mükemmel kareler sunar. Bu kayalık kıyılar aynı zamanda denize atlama platformları olarak da kullanılmakta, cesur ziyaretçiler için kristal berraklığındaki sulara atlayarak serinleme imkanı sağlamaktadır.
7. Gece Gökyüzünün Sunduğu Yıldız Manzarası
Çukurbağ Yarımadası, ışık kirliliğinden göreceli olarak uzak konumuyla, özellikle yeni ay dönemlerinde inanılmaz bir yıldız manzarası sunmaktadır. Karanlık gecelerde Samanyolu'nun tüm ihtişamıyla gözlemlenebildiği yarımada, astronomi meraklıları için ideal bir gözlem noktası oluştururken, yazın meteor yağmurları sırasında saatte onlarca kayıp yıldız görmek mümkündür. Yarımadadaki bir tepe veya kumsalda uzanarak yıldızları izlemek, şehir hayatının karmaşasından uzaklaşıp evrenin enginliği karşısında kendinizi küçük hissetmenizi sağlayan, meditatif bir deneyim sunmaktadır.
8. Üzerinde Bulunduğu Likya Yolu'nun Sunduğu Doğa Yürüyüşü İmkanları
Dünyanın en güzel uzun mesafe yürüyüş rotalarından biri olarak kabul edilen Likya Yolu'nun bir bölümü Çukurbağ Yarımadası üzerinden geçmekte ve doğa yürüyüşü tutkunlarına eşsiz manzaralar sunmaktadır. Antik Likya uygarlığından kalan patikalar üzerinde yürürken bir yanda Akdeniz'in masmavi sularını, diğer yanda yükselen tepeleri ve yemyeşil ormanları görmek mümkündür. Likya Yolu'nun yarımada bölümünde yapılacak yürüyüşler sırasında antik sarnıçlar, taş evler ve tarım terasları gibi tarihi kalıntılarla da karşılaşabilir, doğa ile tarihin iç içe geçtiği bu rotada zamanda yolculuğa çıkabilirsiniz.
9. Saklı Kalmış Küçük Plajların Sunduğu Huzur
Çukurbağ Yarımadası'nın çevresinde, sadece denizden veya zorlu patikalardan ulaşılabilen, bu nedenle kalabalıktan uzak kalmış küçük plajlar bulunmaktadır. Bu saklı cennet köşeleri genellikle birkaç metrelik kumsal veya çakıl alanlara sahip olup, etraflarını çevreleyen kayalıklar ve çam ağaçları sayesinde doğal bir mahremiyet sağlamaktadır. Bu izole plajlarda denize girmek, güneşlenmek veya sadece dalga seslerini dinleyerek kitap okumak, modern yaşamın stresinden tamamen arınmış, otantik bir Akdeniz deneyimi sunarken, bu plajların bazılarında oluşan doğal havuzlar çocuklar için de güvenli bir yüzme ortamı sağlamaktadır.
10. Yarımada Etrafındaki Adacıkların Oluşturduğu Manzara
Çukurbağ Yarımadası'nın çevresinde irili ufaklı pek çok adacık bulunmakta ve bu adacıklar özellikle tepelerden veya denizden bakıldığında kartpostalları aratmayan muhteşem bir manzara oluşturmaktadır. Bu adacıkların bazıları üzerinde nadir bitki türleri ve deniz kuşları yaşarken, etraflarını çevreleyen sular zengin bir deniz yaşamı barındırmaktadır. Tekne turları ile bu adacıkları yakından görmek veya etraflarında yüzmek mümkünken, gün batımında adacıkların siluetleri ve gökyüzünün renkleri birleşerek unutulmaz bir görsel şölen sunmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası Görülecek Doğal Güzellik Önerileri
Çukurbağ Yarımadası, Kaş ilçesinin en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Yarımadanın bakir koyları, kristal berraklığındaki turkuaz suları ve el değmemiş doğası, ziyaretçilerine unutulmaz bir Akdeniz deneyimi sunmaktadır. Çukurbağ Yarımadası, sadece deniz tutkunları için değil, doğa yürüyüşçüleri, dalış meraklıları ve fotoğraf severler için de eşsiz fırsatlar barındırmaktadır.
Yarımada boyunca uzanan irili ufaklı koylar ve gizli plajlar, Çukurbağ'ın en dikkat çekici doğal hazineleri arasındadır. Bu saklı cennetlerin bazılarına sadece deniz yoluyla ulaşmak mümkünken, bazılarına ise patika yollardan yürüyerek erişilebilmektedir. Koyların turkuaz renkli berrak suları, ziyaretçilerine doğal bir akvaryumda yüzüyormuş hissi vermektedir.
Çukurbağ Yarımadası'nın iç kesimlerinde yer alan Akdeniz bitki örtüsü, bölgenin bir diğer doğal zenginliğini oluşturmaktadır. Yüzlerce yıllık zeytin ağaçları, kızılçamlar, keçiboynuzu ağaçları ve defnelerle kaplı arazide yapılacak doğa yürüyüşleri, ziyaretçilere şehir stresinden uzaklaşma ve doğayla bütünleşme imkanı sunmaktadır. Özellikle ilkbahar aylarında yabani çiçeklerle renklenen yarımada, botanik meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine niteliğindedir.
Çukurbağ Yarımadası'nın sualtı dünyası ise Akdeniz'in en zengin ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Yarımadayı çevreleyen berrak sularda 30 metreye kadar ulaşabilen görüş mesafesi, dalış tutkunları ve sualtı fotoğrafçıları için ideal koşullar sunmaktadır. Deniz çayırları, mercan toplulukları, renkli balık sürüleri ve antik dönemden kalma batık kalıntıları, bu bölgede keşfedilmeyi bekleyen sualtı hazineleri arasındadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın doğal güzellikleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Yarımadanın jeolojik oluşumları, deniz fenerleri, doğal tuzlu su havuzları ve ay ışığının deniz üzerindeki yansımaları gibi pek çok etkileyici manzara, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatmaktadır. Kaş ilçesinin bu saklı cenneti, sürdürülebilir turizm anlayışıyla korunarak gelecek nesillere aktarılması gereken eşsiz bir doğal mirastır.
Çukurbağ Yarımadası: Akdeniz'in Turkuaz Sularında Saklı Bir Doğa Cenneti
Kaş'ın eşsiz hazinelerinden Çukurbağ Yarımadası, Akdeniz'in masmavi sularıyla çevrili konumu, bakir doğası ve el değmemiş koylarıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Kaş merkeze sadece birkaç kilometre mesafede bulunan bu cennet parçası, şehir yaşamının karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir sığınak görevi görmektedir. Yarımadayı çevreleyen kristal berraklığındaki turkuaz sular, irili ufaklı koylar ve gizli plajlar, Akdeniz'in en temiz ve berrak kıyılarını oluştururken, bu doğal hazineler deniz tutkunları için olduğu kadar doğa yürüyüşçüleri, fotoğrafçılar ve sualtı dünyasını keşfetmek isteyen dalış meraklıları için de eşsiz fırsatlar sunmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası'nın kıyı şeridi boyunca uzanan koyların bazılarına sadece deniz yoluyla ulaşılabilirken, bazılarına patika yollardan yürüyerek erişmek mümkündür. Kayalık burunlarla birbirinden ayrılan bu saklı koyların turkuaz suları, ziyaretçilere adeta doğal akvaryumlarda yüzme hissi yaşatırken, Akdeniz güneşinin altında, çam ağaçlarının gölgesinde denizin ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için kalabalıklardan uzak bir cennet sunmaktadır. Çukurbağ Yarımadası'nın jeolojik zenginliği, milyonlarca yıllık doğal süreçler sonucunda şekillenen kayalık formasyonlar ve falezlerle kendini gösterirken, bu oluşumlar bazı noktalarda denize doğru uzanarak doğal dalış platformları oluşturmaktadır.
Yarımadanın iç kesimlerini kaplayan zengin Akdeniz bitki örtüsü, yüzlerce yıllık zeytin ağaçları, kızılçamlar, keçiboynuzu ağaçları ve defnelerle bezeli doğal bir hazine niteliğindedir. İlkbahar aylarında yabani orkideler ve endemik bitki türleriyle renklenen bu cennet köşesi, botanik meraklıları için keşfedilmeyi beklerken, yarımadanın yüksek kesimlerinden seyredilecek gün batımı manzaraları, bir yanda Kaş merkezi ve Meis Adası, diğer yanda uçsuz bucaksız Akdeniz'in panoramik görüntüsüyle unutulmaz anlar yaşatmaktadır. Yarımadanın batıya bakan kıyıları, güneşin Akdeniz'in masmavi sularına gömüldüğü, gökyüzünün turuncu, pembe ve mor renklerle boyandığı muhteşem gün batımı manzaralarıyla ünlüdür.
Çukurbağ Yarımadası'nın sualtı dünyası, 30 metreye kadar ulaşabilen görüş mesafesiyle Akdeniz'in en zengin ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Deniz çayırları, mercan toplulukları, renkli balık sürüleri, kalamarlar ve ahtapotların yanı sıra, antik dönemden kalma amfora parçaları ve batık kalıntıları gibi hazineler dalış tutkunlarını beklerken, yarımadanın çevresindeki deniz mağaraları ve sualtı geçitleri, tecrübeli dalıcılar için keşfedilmeyi bekleyen gizemli dünyalar sunmaktadır. Nesli tehlike altındaki Caretta caretta ve Chelonia mydas gibi deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olan bazı koylar, özellikle mayıs ve eylül ayları arasında bu muhteşem canlıların yaşam döngüsüne tanıklık etme fırsatı sunarken, yarımadanın bazı bölgelerinde yürütülen koruma projeleri ekoturizm açısından bölgeyi daha da değerli kılmaktadır.
Çukurbağ Yarımadası, ışık kirliliğinden göreceli olarak uzak konumuyla özellikle yeni ay dönemlerinde inanılmaz bir yıldız manzarası sunarak astronomi meraklılarına Samanyolu'nun tüm ihtişamını gözlemleme imkanı vermektedir. Dünyanın en güzel uzun mesafe yürüyüş rotalarından biri olarak kabul edilen Likya Yolu'nun bir bölümü Çukurbağ Yarımadası üzerinden geçmekte, doğa tutkunlarına antik patikalar üzerinde bir yanda Akdeniz'in masmavi sularını, diğer yanda yükselen tepeleri ve yemyeşil ormanları görme fırsatı tanımaktadır. Kaş'ın bu saklı hazinesi, sürdürülebilir turizm anlayışıyla korunarak gelecek nesillere aktarılması gereken eşsiz bir doğal miras olarak, hem doğa sporları tutkunları hem deniz severler hem de huzur arayanlar için yılın her mevsiminde keşfedilmeyi bekleyen bir cennet konumundadır.