Çeşme Yarımadası’nın güneyinde kalan büyük bir bataklık arazisinin ıslahı neticesinde inşa edilen Port Alaçatı, bölgenin doğal yaşamını yeniden canlandırma işlevini de üstlenerek hizmet vermeye başlamış bir marina. Fransa’nın dünyaca ünlü Port Grimaud’un mimarları tarafından bizzat tasarlanmış olan tesis, ülkemizin en gözde yaz turizmi merkezlerinden biri olan Alaçatı’nın tam kalbinde yer alıyor. Port Alaçatı, yalnızca yatların ve teknelerin demirlediği bir işletme değil, aynı zamanda Alaçatı’nın gastronomi ve eğlence başlıklarında nabzını tutan bir adres. Hatta birbirinden cazip konaklama seçenekleri de sunuyor ve etapları tamamlanmaya devam ettikçe daha da gelişiyor.
Denizde 260, karada 80 tekne bağlama kapasiteli Port Alaçatı bünyesinde, 2007 yılından beri 22 odalı bir butik otel var. Port Alaçatı Hotel isimli popüler tesis, Alaçatı’nın meşhur evlerinin özel tasarımını yansıtıyor. Otelin etrafı deniz ve doğayla çevrelendiği için, burada atmosfer her daim harika. Yalnızca otelin bahçesinde bile zeytin ağaçlarını ve begonvil başta olmak üzere envai çeşit çiçek türünü bir arada görebiliyorsunuz. Otelin yüzme havuzu da mevcut, elbette deniz de yalnızca birkaç adım uzağınızda.
Konaklama konusunu daha da öteye taşıyarak, 2010 yılında Yamaç Evleri ve İskele Evleri projelerini kapsayan inşaatlara başladıklarını da ekleyelim. 2013 yılında tamamlanan bu etapta 37 apartman dairesi ve 51 müstakil ev var. Başka bir deyişle, artık Port Alaçatı’da yaşamak da mümkün. Tesis içinde bir pansiyon ve 5 farklı restoran da yer alıyor.
Alaçatı’nın merkezine yalnızca 5 dakikalık sürüş mesafesindeki marina, sörf branşında da fark yaratan bir adres. Rüzgarlarıyla ünlü Alaçatı’da hem rüzgar hem de uçurtma sörfü öğrenmek isterseniz, marina bünyesindeki sörf okuluyla iletişime geçebilirsiniz.